Güncelleme Tarihi:
Bu değişikliğin siyasi olduğunu tahmin ettiğini belirten ve olumlu görüş verilmesi çağrısı yapan Kocaoğlu "Tesis yapılmayınca ne olacak? Kahraman mı olacaklar… İzmiliye garezin ne?" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve bürokratları "İzmir Körfezi ve Katı Atık Bertaraf Tesisi’nde ÇED Gerçekleri" konulu basın toplantısı yaptı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı , İl Müdürlüklerinin Büyük Körfez Projesi ÇED dosyası ve Yamanlar Katı Atık Bertaraf Tesisi ÇED dosyası kurum görüşleriyle ilgili açıklamalarına yanıt verdi. Süreç içinde yaşananlar kronolojik sırayla anlatıldı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Orman Genel Müdürlüğü’nün Katı Atık Bertaraf Tesisi için kendilerine önerdiğini açıkladığı beş alanın Yamanlar’daki alandan kat ve kat daha problemli olduğunu söyledi. Kocaoğlu "En uygun yerde varılamayan sonuca, alternatif gösterilen alanlarda hiç varılamayacaktır. 2005 yılından beri yer arama çalışmaları yapıyoruz. Dünya alem biliyor ki İzmir Büyükşehir Belediyesinin planlama birimi ve bürokratları kenti diğer tüm kurumlardan daha iyi tanıyor" dedi. İzmir’de katı atık probleminin, Harmandalı Deponi alanının kapasitesini doldurmasının, Yamanlar’a ÇED onayı verilmezse alternatif gösterilen alanlarda da en az 5 yıl ÇED raporu alınamayacak olmasının ve İzmir’in günlük ortalama 4 bin ton çöpünün ne olacağının hiç kimseyi ilgilendirmediğini sandığını belirten Kocaoğlu, Orman Bölge Müdürlüğü’nün 2 yıl arayla birbirinden farklı iki görüş verdiğini söyledi. Kocaoğlu, "Orman Bölge Müdürlü 11 Şubat 2014’de koordinatlarda bir parselin orman alanı içine girdiğinin, bunun düzeltilmesi durumunda geri kalan alanda tesisin yapılmasında sakınca bulunmadığını bize bildirdi. Ancak 5 gün önce Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü basın müşavirliği basına yaptığı açıklamada Yamanlar’daki alanın muhafaza orman alanı içinde kalması nedeniyle olumsuz görüş verildiğini açıkladı. Menderes’te yapılması düşünülen tesis için ön izin talebi konusunda ise Menderes Belediye Başkanlığı ve Çakaltepe Mahallesi sakinlerinin tesisi istemedikleri yönünde basında çıkan haberlere dikkat çekerek taleplerin bu aşamada olumsuz değerlendirildiğini bildirerek, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne alternatif sahaları ilettiklerine dikkat çekti. Ne yapacağız? Aynı Orman Bölge Müdürlüğü 2 yıl önce ’Mahsuru yoktur’ diyor. Bugün farklı söylüyor. Menderes’le ilgili basından basından kamuoyunun görüşünün anlaşıldığını söylüyorlar. Yani bilimsel gerekçeleri yok. ’Vermeyiz’ diyorlar. Peki ne olacak "dedi.
İŞ ANKARA’YA, İZNE GELİNCE SÜREÇ UZUYOR
Başkan Kocaoğlu, iki seçimle geçen 2015 yılının kayıp yıl olduğunu, Ankara’da işlerini takip etmek için muhatap bulamadıklarını, Hükümet kurulduktan sonra ise Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Orman ve Su Bakanı Veysel Eroğlu ile bu konularla ilgili görüştüğünü söyledi. Kocaoğlu, Bakan Yıldırım’dan üç kez destek istediğini de dile getirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisinde olan çevreyle ilgili işlerde yatırımlarını hayata geçirdiklerini belirten Kocaoğlu "Ancak iş Ankara’ya, izne gelince süreçler uzuyor. Tramvay iznini kaç yılda aldığını ben bilirim! Yüzülebilir Körfez hedefi dünyanın en önemli çevre duyarlılıklarından bir tanesidir. Kazmayı vurup çalışmaya başladığımızda dünyadan ses getirecektir. Katı atık tesisi oyalanmış bir iştir" dedi.
TESİS YAPILAMAYINCA KAHRAMAN MI OLACAKLAR?
2019 yılına İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne katı atık tesis yaptırmadan Büyük Körfez projesi başlamadan girildiğinde ne olacağını soran Başkan Kocaoğlu "Kim ne fayda umacak? Kime ne fayda gelecek? Kahraman mı olacaklar? ’Tesisi yaptırmadım’ sözünün arkasında ’Büyükşehir Belediyesi ve bu başkan katı atık tesisini yapamadı’ denilecek. Bu kadar! ’İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Büyük Körfez projesine başlayamadı’ denilecek. İki tane olumsuz, negatif cümle. Bundan kime ne fayda var? Herkes elini vicdanına koysun. Yaptırmadılar kardeşim! Yaptırmadılar. Bakanlık da diyecek ki ’Yaptırmadım kardeşim’ Tamam. İzmir ne olacak? İzmirli ne olacak? İzmirlinin problemi ne olacak? Kalkınması, çevre yatırımı, yüzülebilir körfez hedefi ne olacak? Katı atıkları ben nereye koyacağım? 4 bin ton katı atığı ben nereye depolayacağım?" diye sordu.
DAYATMAYLA; ABA ALTINDA SOPAYLA İZMİR’DE OY ALAMAZSINIZ
Seçimlerden önce Binali Yıldırım’ın Büyükşehir Belediyesi’nin işleriyle ilgili Başkan Kocaoğlu hakkında söylediği "Elinden tutarım" sözlerini hatırlatan Kocaoğlu "Hani tutacaktınız? Hani işleri takip edecektiniz? Seçim bitti. Milletvekilleri seçildi, Hükümet kuruldu. Allah’ını seven söylesin, iktidar partisinin bir milletvekili, bir il başkanından bu kent için olumlu, pozitif, ’Şunu da beraber yapalım, destek olalım. Şunun da önünü açalım’ diye bir laf duydunuz mu? Her zaman söylüyorum İzmirlinin gönlünü ancak İzmirliyi severek, sayarak, İzmir’de yaşayan insanların, İzmir çukurunun hassasiyetlerini bilerek, ona göre davranarak, çalışarak, üreterek, İzmirliyle layık olarak fethedebilirsiniz. Başka illerde abanın altından sopa göstererek, ’Bana oy ver de bana hizmet edeyim’ söylemiyle oy alabilirsiniz. Bu kentte alamazsınız. Kaç seçim geçti. Bu kentten alamayacaksınız. Bu kentin özelliği dayatmaya, şantaja, abanın altından sopa göstermeye gelmiyor bu kent. Bunu anlayın artık" dedi.
İZMİRLİYE NE GAREZİN VAR?
Para, pul değil izin istediklerine dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, katı atık tesisini kime ne zararı olduğunu sordu. Kocaoğlu "Kendileri bir kar elde edecek mi? İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı tesisi yapamadı. Kim yaptırmadı? Niye yaptırmıyorsunuz? İzmirliye ne garezin var? 14 senedir İzmir engelleniyor. Ama 14 senedir özellikle 2010 yılından bu yana İzmir Türkiye ortalamasının üzerinde büyüyor. Bu kentin dik duruşunun özünde kendine güven var. Kendi göbeğini kendi kesecek, kendi dinamikleriyle kalkınacak, ihtiyaçlarını karşılayacak güç var. Bu güçle kalkınıyor. 14 yılda İzmir’e Kuzey Çevre yolu, yap-işlet-devret yönetimiyle havalimanı bölünmüş yol yaptınız. Başka? Başka ne yaptın bu kente?" dedi. Sustuklarını, konuşmadıklarını ve her konuşan kendini bilmeze yanıt da vermediklerini ve İzmirlinin değerlendirmesine bıraktıklarını dile getiren Kocaoğlu "Ama, susuyorsak bilmediğimizden, korktuğumuzdan değil, susuyorsak İzmirlinin bize verdiği sorumluluktan, ’Bu kenti kalkındır. Belediye başkanlığı yap. Kavga, gürültü istemiyoruz’ demesi nedeniyle susuyoruz. İzmirliye karşı borcumuzdan yükümlülüğümüzden, hizmet aşkımızda dolayı susuyoruz. Yoksa kimseden korkmuyoruz" dedi.
İDDİA EDİYORUM Kİ..
Başkan Kocaoğlu, ÇED tartışmasıyla ilgili çarpıcı bir iddiada da bulundu. Kocaoğlu "İddia ediyorum ki 14 yıldır Türkiye’de bu iki ÇED dosyası gibi hazırlanmış, bu süreçlerden geçmiş bir tane daha ÇED dosyası daha yok. Hangi ÇED dosyasının nasıl alındığını, hangi önemli konularda ’ÇED gerekli değildir’ kararları alındığını, nasıl doğanın, ormanın katledildiğini hepimiz biliyoruz. Kamu yararı ile ilgisi olmayan konularda kamu yararı kararı alınıyor. Burada katı atık tesisi ve Körfez temizliğinde kamu yararı yok sayılıyor. Kamu yararı mefhumu mu değişti memlekette?" dedi.
RAPORUN OLUMLUYA ÇEVRİLMESİ ÇAĞRISI YAPTI
Kocaoğlu, her iki konuda da gerekli izinlerin verilmesi için çağrıda bulundu. Tüm yetkililere seslenen Kocaoğlu "Sudan bahane olan Orman Bölge Müdürlüğü’nün verdiği raporun tüm yetkililer tarafından olumluya çevrilmesini İzmir halkı adına talep ediyorum Çünkü olumsuz hiçbir şey yoktur. Birinci yazınıza bakın. İkinci basın açıklamasına bakın. İkisini yan yana koy. Hiç değilse yüreğin, vicdanın sızlasın! Bu hatadan dön. Bu çelişkiden dön. Bu kenti ve kentliyi cezalandırma" dedi
TAHMİNİM SİYASİ OLARAK GÖRÜŞ DEĞİŞTİ
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kocaoğlu, Orman Genel Müdürlüğü’nün görüşünün değişmesine neden olduğu sorusuna "Bunun nedenini bilmiyorum. Ama kişisel tahminim, kurum görüşünün 2 yıl sonra değişmesini nedeninin siyasi olduğudur. Başka türlü hiçbir anlam vermek, gerekçe bulmam mümkün değil. Bilen varsa söylesin de öğrenelim" dedi. ÇED onayıyla ilgili eylem, protesto veya benzeri tepkide bulunup bulunulmayacağıyla ilgili soruya "Sonuca yasal yollardan ilişkileri sürdürerek varmak istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti sıkıntılı süreçten geçiyor. Bir Büyükşehir Belediye Başkanı devlet adamı duyarlılığıyla ülkenin bulunduğu, duruma göre özveride bulunmak, destek olmak durumundadır. Aynı şekilde tüm parlamenterlerin, tüm siyasilerin aynı sorumluluğu duyması gerekmektedir. Bu ülkenin yaşadığı süreçte biz protesto veya benzeri tavır içinde olunmaması gerektiğine inanıyoruz. Yasal yollardan ilişkilerle hakkımızı arıyoruz" dedi. Kocaoğlu, izin verilmemesi durumunda korsan tesis, kaçak inşaat yapacak durumları olmadığını, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a da yazı yazarak konudan haberdar edecek ve destek isteyeceklerini söyledi.
SALTEKİN: "ALTERNATİF YERLER UYGUN DEĞİL"
Atık Yönetimi ve Planlama, Denetim Şube Müdürü Sinem Saltekin, Karşıyaka, Yamanlar Mahallesi mevkiinde yer alan yaklaşık 145 hektarlık ilgili projenin Ön Fizibilite Raporu’nun hazırlanması aşamasında 15 kurumdan proje ile ilgili görüşler alındığını söylendi. Bu kurumlardan biri olan İzmir Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı İzmir Orman İşletme Müdürlüğü tarafından 2014 yılında proje alanı ile ilgili ’Katı Atık Bertaraf Tesisi yapılmasında sakınca bulunmamaktadır’ uygun görüşü verdiğini belirten Saltekin "İzmir Valiliği Mahalli Çevre Kurulu da 29 Ağustos 2014’de yer seçiminin uygun olduğuna oy birliği ile karar verilmiştir. Bu karar da 18 kurumun imzası bulunmaktadır. Proje alanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanarak onaylanan 1/100.000 lik Çevre Düzeni Planı’nda ’Katı Atık Bertaraf ve Geri Kazanım Tesisi’ olarak işaretlenmiş durumdadır. Belediyemizce yapılmak istenen proje de zaten Katı Atık Bertaraf ve Geri Kazanım Tesisidir" dedi.
Saltekin, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü’nün hem kuzeyde hem de güneyde planlanan entegre tesisler için olumlu görüş vermeyeceğini açıkladığını, kentin kuzey ve güney aksında sadece orman kriteri açısından değerlendirilen 3 günlük saha araştırma sonuçlarıyla kendilerine alternatif alanlar sunduğunu söyledi. Ancak önerilen Menemen Emiralam Yahşelli, Asarlık, Harmandalı Depolama alınının yanındaki Evreşendepe adlı genişleme sahası, Aliağa ve Urla’daki alanların topografik yapı, dere yatakları alanı gibi pek çok nedenle tesis için aranılan kriterlere uygun olmadığını söyledi.
YILMAZ: "ÇED RAPORUNDA EKSİKLİK YOK"
Çevre Koruma ve Kontral Daire Başkanı Tülay Yılmaz, İzmir Körfezi’nin temizlenmesiyle ilgili projenin ÇED dosyasının tam ve eksiksiz olduğunu söyledi. TCDD ile İZSU arasında İzmir Körfezi Tarama İşlerinde İşbirliği Yapılmasına İlişkin protokolün 8 Ağustos 2011 tarihinde imzalandığını belirten Yılmaz, "TCDD Genel Müdürlüğü İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi için ÇED Raporu Hazırlanması ihalesini 25 Ocak 2012 ’de Yüksel Proje’ye verdiğini söyledi. Yüklenicinin ÇED Raporu’nu 15 Mayıs 2013 tarihinde ÇED Genel Müdürlüğü’ne sunduğuna dikkat çeken Yılmaz 27 Haziran 2013 tarihinde İnceleme Değerlendirme Kurulu (İDK) ilk toplantısını yaptığını ve süreci dondurduğunu söyledi. Yılmaz "Sondaj Çalışmaları, Jeolojik - Jeoteknik araştırmalar, zemin etüdleri, sediman analizleri, batimetri ve deniz sismiği çalışmaları, rüzgar ve dalga iklimi, dalga transformasyonu çalışmaları, tarama malzemesi miktarı belirleme çalışmaları, tarama malzemesinin geri kazanımı yöntemleri incelenmiştir. Tüm kurul görüşleri olmasına rağmen 1.İDK Toplantısında ilave kurum görüşleri istendi. Bu doğrultuda 17 ayrı kurumdan görüşler toplandı. Bu kurumlardan biri olan Tabiat Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü’nün görüşü 1,5 yıl sonra verdi" dedi. Yılmaz, 10 Şubat 2015’de ÇED Genel Müdürlüğü’nün bu kez de dosyada üç eksiklik (Çamaltı Tuzlasının kullanımının uygun olmadığı, Gediz Sulak Alanı Planının Tescilinde tereddüt oluştuğu, Ragıppaşa Dalyan Kalıntıları Dip Taramasının Yapılacak Olması) bulduğunu, raporun yeniden sunulmasını istediğini belirtti. Eksiklerle ilgili görüşlerin eklendiği dosyaların tamamı verildikten sonra bu kez de 8 Maylıs 2015’de Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü’nün görüşlerinin alınmasının istendiğini dile getiren Yılmaz bu görüşün de alındığını belirtti
Tülay Yılmaz, "Raporda kurumumuzun ilave çalışma yapmasını gerektirecek bir eksiklik noksanlık bulunmamaktadır. Çevre Şehircilik Bakanlığının ilgili kurumlardan bu aşamada istediği bilgiler taahhüt niteliğinde olup tüm bu hususlar ÇED Raporunda taahhüt edilmiştir. ÇED Raporumuzun tam ve eksiksiz olması nedeniyle Yüklenici Firma tarafından ÇED Genel Müdürlüğü’ne 2. İDK toplantı talebinde bulunularak ÇED Raporunun onaylanması ve nihai kararın alınması beklenilmektedir. ÇED olumlu nihai kararının verilmesinin akabinde; Körfez’de derinleştirme sağlanarak doğal yapısı ortaya çıkarılacak, Körfez kuzey bölgesinde akıntı değerleri artışı sağlanarak Yüzülebilir körfez hedefine ulaşılacaktır"dedi.