Özur dilemesini bilir

Güncelleme Tarihi:

Özur dilemesini bilir
Oluşturulma Tarihi: Eylül 25, 2007 20:27

Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı İbrahim Emiroğlu, "İyi Müslüman hiç hata etmeyen değil işlediği hatadan dolayı özür dileyen ya da o hatayı affettirme yollarını arayan kimsedir. Özür dilemek insanı küçültmez, aksine büyültür ve yüceltir" dedi.

ATALARIMIZ "kul, kusursuz olmaz", "beşer şaşar" demişlerdir. Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı İbrahim Emiroğlu da "Müslüman da insan olarak bu kaidenin dışında değildir. Nitekim sevgili peygamberimiz "bütün insanlar hata eder. Hata edenlerin en iyileri tövbe edenlerdir" buyurmuşlardır" dedi.Sevgili Peygamberimizin devamlı ve ısrarlı bir şekilde hatada ısrar etmemeyi ve işlenen hatanın akabinde tövbe etmeyi teşvik ettiğini de söyleyen Prof. Emiroğlu, Allah’ın sonsuz rahmeti affediciliği tövbe kapısının genişliği yine Peygamberimiz tarafından belirtilmiştir. İyi Müslüman kendi hatasını küçük görmeyecek onu derhal düzeltecektir. BAŞKALARIYLA UĞRAŞMAYINBazı insanların, kendilerinin değil de başkalarının hatalarıyla meşgul olmaları iyi Müslüman’ın takınacağı bir davranış değildir. İnsanın üstün nitelik ve yeteneklerinden biri de "düzeltme" kabiliyetidir. İnsana hele hele en güzele ulaşma amacında olan Müslüman’a yakışan, her hatasını mutlaka düzeltmek, sahip olduğu üstün kabiliyetini bu konuda da göstermektir. Hatayı düzeltmek için ısrar etmek "iyi" olabilmenin hem gereği hem de çaresidir. Hatanın küçük ya da büyük diye sınıflandırılmış olması değil, düzeltme gereği ve hatayı bağışlayacak olan Yüce Allah’ın rahmetinin genişliği bizi düşündürmeli ve harekete geçirmelidir. Aslında Müslüman’ın hatasını küçük görmesi mümkün olamaz. Sevgili Peygamberimiz bir hadisinde şöyle belirtir: "Mü’min, günahını, üzerine yuvarlanıvermesinden endişe duyduğu bir dağ gibi görür. Günaha dadanmış kişi (fácir) ise günahını, burnunun ucuna konmuş (hemen uçuverecek) bir sinek olarak görür." Kısacası iyi Müslüman hiç hata etmeyen değil işlediği hatadan dolayı özür dileyen ya da o hatayı affettirme yollarını arayan kimsedir" dedi.Huzurevinde iftarBALIKESİR’in Burhaniye İlçesi’ndeki Kenan Sucuoğlu Huzurevi’ni ziyaret eden Belediye Başkanı Fikret Akova, yaşlılarla iftar yaptı. Huzurevi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı da olan Akova, iftar öncesi, yaşlıların ellerini öperek hatırlarını sordu ve sohbet etti.Kenan Sucuoğlu Huzurevi Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Hasan Şahin, Merih Turgut, Emine Ulun Babuşcuoğlu, Nihal Saylan ve Fikret Sucuoğlu’yla birlikte huzurevine giden Başkan Akova, Huzurevi Müdürü Osman Özarkon tarafından karşılandı. Şadırvan Camisi (Merkez) İzmir Hisarönü Semti, Fevzi Paşa Caddesi’nde bulunan bu caminin bazı kaynaklara göre Aydınoğlu, Özdemiroğlu (Molla) Yakup Bey tarafından 1597-1598 yıllarında yaptırıldığı yazılıdır. Latin Kilisesi’nden dönüştürülen bu caminin Timur tarafından 1402 yılında yıktırıldığı da yine kaynaklarda belirtilmektedir. Cami Hisar’ın aşağı kapısı önünde bulunduğundan ötürü de Hisar Camisi ismini almıştır. İzmir’in en büyük ve en görkemli yapılarından olan bu cami depremlerden hasar görmüş ve birçok kez de onarılmıştır. SEKİZ AYAK ÜZERİNDEKesme taş ve moloz taştan yapılan cami kare planlı olup, üzeri sekiz fil ayağı üzerine oturan merkezi bir kubbe ve onu destekleyen altı kubbe ile örtülüdür. Batı yönündeki son cemaat yerinden ibadet mekánına üç kapı ile girilmektedir. Son cemaat yeri yuvarlak kemerlerle birbirine bağlı sekiz mermer sütunun taşıdığı yedi kubbe ile örtülüdür. Cami içerisindeki ahşap minberi sedef kakmalıdır. Mihrap yuvarlak bir niş şeklindedir. Caminin içerisi XVIII.-XIX. yüzyılın kalem işleri ile bezelidir. Minaresi kesme taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Minare 1927 yılında yenilenmiştir. BiR FIKRARAMAZANIN KAÇI Ramazan günlerini hesaplamak için bir çömleğin içine her gün bir taş atar, Hoca. Bir avuç taş doldurur çömleğin içine Hoca’nın yaramaz oğlu, muziplik olsun diye. Bir zaman sonra arkadaşları: "Bugün ramazanın kaçı acaba? diye sorarlar Hoca’ya. Hoca’da: "Şimdi eve gider öğrenirim. Biraz sabredin." der ve evinin yolunu tutar. Çömleği boşaltır; bir sayar, iki sayar... Taşların yüz yirmi beş tane olduğunu görür. Şaşkın bir halde döner arkadaşlarının yanına Hoca. "Arkadaşlar, bugün, ramazanın kırk beşi" der. Hoca’nın bu cevabına gülüşürler arkadaşları. Aralarından biri: "Aman Hocam, bir ay otuz gündür. Hiç ramazanın kırk beşi olur mu?" diye itiraz eder. Hoca, biraz şaşkınlık biraz da kızgın bir ifadeyle: "Ben yine insaflı davrandım. Benim çömlek hesabına bakacak olursak; bugün ramazanın yüz yirmi beşi!" der. Fazla yemek kalp krizine neden olurDOKUZ Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öztekin Oto, "Ramazanda orucu açtıktan sonra birden bire çok yemek yenirse kalp krizi, tansiyona bağlı felçler olabilir, vücut aç kaldıktan sonra birden bire yemek yiyince karın şişiyor, tansiyon yükseliyor, koroner arter hastası ise sanki egzersiz yapıyormuş gibi oluyor ve kalp ritmi artıyor, buna bağlı kalp krizi riski yükseliyor" dedi ve konuyla ilgili şunları söyledi: "Her tip kalp hastası, hipertansiyon hastaları da orucu yavaş yavaş açmalılar" dedi.AKDENİZ DİYETİProf. Dr. Öztekin Oto, sağlıklı yaşamak için ramazan da da Akdeniz diyeti uygulanması gerektiğini belirterek, balık, tavuk, sebze yenmesini önerdi.İftarda börekli, tatlılı, etli yemek yenirse birçok hastalığa davetiye çıkarılacağını da belirten Prof Oto, "Özellikle aşırı kilolu olanlar çok dikkat etmeliler. Çok yemek yiyip yatanlar başta, kalp, tansiyon, reflü gibi bir çok hastalığı davet eder" dedi.Aydın’da  fırınların 39’u kusurluAYDIN Belediyesi zabıta ekipleri, kent merkezindeki 50 fırını denetledi. 17 fırın hakkında yasal işlem yapılıp, 450’şer YTL para cezası kesen ekipler, 22 fırına da ihtar verdi. Denetimlerde, genel hijyen koşullarına uygunluk, çalışanların sağlık karneleri, genel işyeri temizliği, ekmek kasalarının standartlara uygurlugu ve iş gömleği giyilip giyilmediği kotrol edildi.DENETİMLER SÜRECEKFırın denetimlerinin süreceğini belirten Aydın Belediyesi Zabıta Müdürü Serdar Adanır, "Tarım İl Müdürlüğü’nde görevli gıda mühendisi üç görevlinin de aralarında bulunduğu 15 kişilik ekip ile denetimlerimizi gerçekleştirdik. Amacımız, vatandaşların, sağlıklı üretilmiş ekmek ve unlu mamülleri yemelerini sağlamak. Denetimlerde 39 fırına işlem uyguladık. Bir dahaki denetlemede eksikliklerin giderilmediğinin belirlenmesi halinde, kapatma cezası vereceğiz" dedi.
Haberin Devamı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!