Güncelleme Tarihi:
Çoğuna çocuk parkı demek için bile bin şahit istiyor. Üstelik oyun alanlarındaki yaralanmalardan dolayı her yıl 200 binden fazla çocuk acil servislere başvuruyor. Balçova’daki Ertuğrulgazi İlkokulu 3/A Sınıfı öğrencileri de öyle bir araştırma yaptı ve kitap haline getirdi ki belki de belediyelere ışık olabilecek nitelikte bir çalışma ortaya çıktı. Küçükler, sınıf öğretmenleri Köksal Macit’in öncülüğünde dünyanın farklı yerlerinden tanıdıkları ve ulaşabildikleri kişiler aracılığıyla oyun parklarını araştırdılar, nasıl olması gerektiğine yanıt aradılar, hazırladıkları kitaba kendi düşüncelerini yazdılar. Fizik öğretmeni Alparslan Güngör’den de bizdeki parkların hatalarıyla ilgili görüş koydular.
Belediyelere sunacağız
Projenin mimarı Macit, bizdeki hataların en büyüğünün parklardaki plastik malzemeler olduğunu söyledi, “Kaydıraktan kayan çocuklar kumdan ya da çakıldan bir alana temas etmezlerse elektrik boşaltacakları yere yüklenecekler” dedi. Gelişmiş ülkelerde çocuğun gelişiminde oyunun önemi kavrandığı için oyun alanlarının hem geniş, hem de gelişimini besleyip destekleyecek özelliklerde hazırlandığını belirten Köksal Macit, şöyle devam etti:
“Örneğin, Almanya’da oyun bahçeleri yasal düzenlemelere uygun hazırlanıyor. Buna göre, oyun bahçesinde neler olacağı, hangi materyallerin kullanılacağı, oyuncakların çeşitliliği ve boyutları bahçe büyüklüğüne göre ayarlanıyor. Oyuncaklarda, özellikle kaynaklarda, demir–çelik gibi materyallerin kullanılma zorunluluğu, ayrıca kullanılacak her boru ya da profilin kalınlığı yasada belirtiliyor. Her eyalet, parkların denetimini en az üç ya da altışar ayda bir yapıyor. Dünyanın en iyi işletim sistemlerinden birine sahip olan Finlandiya çevre tabanlı eğitimi teşvik ediyor. Finlandiya Sosyal İşler ve Sağlık Bakanlığı, ‘Öğrenmenin temeli dışarıdan alınıp önceden işlenmiş bilgilerde değil, çocuk ve çevre arasındaki etkileşimdedir’ diyor. Benim öğrencilerimle birlikte yaşadığımız şehirdeki oyun alanlarının yetersizliği (sadece bizim şehrimiz değil, Türkiye’nin ortak sıkıntısı) kalitesizliği, kişi sağlığına zararları bizleri araştırma yapmaya itti. Bu çalışmayı Türkiye’nin çeşitli belediyelerine göndereceğiz. Belki bu sorunun giderilmesine benim öğrencilerimin de katkıları olur.”
Elektrik deposu gibi
Fizik öğretmeni Alparslan Güngör, kitapta yer alan, “Çocuklar plastik kaydıraktan kaymasın” başlıklı yazısında parklardaki hataları ve bilimsel nedenlerini şöyle anlattı:
“Plastikler petrol rafinerilerinde kullanılan ham petrolün işlenmesi sonucu arta kalan malzemelerden elde edilir. Önceleri hammaddesi ahşap ve metal pek çok malzeme artık plastikten yapılmaktadır. Çocuk ve kaydırak arasındaki elektriksel etkileşimi açıklamaya çalışalım. Bir çocuk bulunduğu yerden belli bir yükseklikteki kaydırak üzerine çıktığında potansiyel (gizilgüç) enerjisi kazanır. Kayma sırasında sürtünen yüzeyler arasında durgun (statik) elektriklenme olur. Kaydırak metalden yapılmışsa, oluşan elektrik topraklanma nedeniyle çocuk üzerinde olumsuz bir etki yaratmaz. Çocuğun giysileri sentetik veya organik (yün) olsa da elektriklenme gerçekleşir. Kaydırak, yalıtkan bir madde olan plastikten yapılmışsa, oluşan elektrik toprakla etkileşmeyeceğinden çocuğun üzerinde kalır. Bu durum çocuğun davranışlarının dengesizleşmesine neden olabilir. Elektrikle yüklü bir çocuk bir yere dokunduğunda elektrik boşalması yaşanır. Aynı hareketlerle birçok kere kayan bir çocuk yüklüce elektrik depolar. Bu durumdaki çocukların başına gelen ufak tefek kazalar belki de bu nedenledir. Parklarda hem çocuklar, hem de çocukla büyük arasında yaşanan çatışmalar yaygın gözlemdir. Belediyeler park yaptırırken hazırladıkları ihale şartnamesinde kaydırak, diğer araçlar ve park zemini kesinlikle statik elektriklenmenin gerçekleşmediği testlerden geçen sistemleri istemeli kabul etmelidir.”
ALMANYA
HOLLANDA
DANİMARKA
KARŞIYAKA
İZMİR