Güncelleme Tarihi:
Yapılan ortak açıklamada, “Ülkemizdeki her işveren, her sanayici çalışanına elbette daha iyi imkanlar sunmak ister. Ancak asgari ücrette yapılacak bu artışın beraberinde getireceği finansal yükleri işletmelerimizin kaldıramayacağı çok açıktır. Siyasi erk bu kararı almadan önce iş dünyasının ve Türk sanayisinin içinde bulunduğu koşulları çok iyi tartarak, bu artışın yüklerini iş dünyasının omuzlarına bırakmamalıdır” ifadelerine yer verildi.
OSBDER Yönetim Kurulu’nun İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde yaptığı Yönetim Kurulu toplantısı sonrasında yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
“Ülkemizdeki işletmelerin yüzde 99’u KOBİ’dir. KOBİ’lerimizin önemli bir kısmı da emek yoğun sektörlerde faaliyet göstermektedir. Asgari ücret artışının iş dünyasına yüklenmesi durumunda ne yazık ki işten çıkarmaların veya kayıt dışı istihdamın artmasını beklemek kötümserlik değildir. Gerek iç pazarda yaşanan duraklamanın, gerekse de global ekonomideki yavaşlamanın etkisi ile büyüme ivmesini kaybeden bir ekonomik ortamda asgari ücretin artışı ile işletmelerimizin rekabet güçleri asgariye inecek ve hatta ortadan kalkacaktır. Ayrıca, bu artışı salt kendi özelinde değerlendirmek de yanlıştır. Çünkü beraberinde pek çok yan etkisi olacaktır. Kamuoyu asgari ücretin arttırılmasına odaklanmıştır.
Oysa böyle bir artışın işletmeler içinde yaratacağı etki ile asgari ücretin üstünde olan ücretleri de yukarıya iteceği aşikârdır. Bunun yanında bu artışın kıdem tazminatını da arttıracağı gerçeği göz ardı edilmemelidir. Bu artışın, ‘işletmelerin kazancından feragat ederek karşılanması’ değerlendirmesi de uygulanabilir bir söylem değildir. Ülkemizde üretimin temel girdilerinin dünya standartları üzerinde maliyetlerine, bir de duraksayan ekonominin fiyatlandırmalar üzerine getirdiği baskı eklendiğinde, işletmelerimizin karlılık oranlarının minimize olduğu ve bazı sektörlerde başa başnoktasında gezdiği de unutulmamalıdır. Tüm bu zorluklar göz önüne alınarak, yapılacak asgari ücret artışının işveren korunarak düzenlenmesi şarttır. Bu konuda siyasi karar alıcılar ile iş dünyası temsilcilerinin ve konu ile ilgili sivil toplum örgütlerinin işbirliği ve mutabakatı aranmalıdır. Biz OSBDER olarak 6 bini aşkın işletmeyi barındıran, ülkemizin güçlü 39 OSB’sini çatısı altında toplayan bir sivil toplum örgütüyüz. Bu çalışmalara gerekli katkıyı koymaya her zaman hazırız. Amacımız, iş barışının korunarak üretim ve istihdamın sekteye uğramadan devam etmesidir.”