Güncelleme Tarihi:
Eskişehir’de bir kedinin bir üniversite öğrencisi tarafından katledilip görüntülerinin sosyal medyada paylaşılması, Ayvalık’ta “Deli” isimli köpeğin yoldan geçerken havladı diye sahiplerinin komşusunca tüfekle vurularak öldürülmesi duyanların kanını dondurdu. Zanlılar şikayet sonrası gözaltına alındı ve idari para cezaları kesilerek serbest bırakıldı.
Cezalar caydırıcı değil
Hayvan hakları hukuku üzerinde çalışmalar yapan Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Şeref Ertaş ve Yrd. Doç. Dr. Burcu Dönmez, bu cezaların kamu vicdanını tatmin etmediğini ve caydırıcılıktan uzak olduğunu söyledi. Hayvanların birer meta, mal gibi görülmekten çıkarılıp onlara karşı işlenen suçların da ‘can’a karşı işlenen suç olarak değerlendirilerek Türk Ceza Kanunu kapsamına alınması gerektiğini söyledi.
Prof. Ertaş, hayvana vahşet ve işkencenin yere tükürmek veya yasak yerde sigara içmek gibi kabahat kapsamına girdiğini belirterek, “Bin TL’yi geçmeyen para cezaları ne kadar caydırıcı olabilir ki? Hayvanlara karşı her türlü kötü muamele kabahat değil, suçtur. Meclis’te bekleyen teklifin doğru maddelerle ve yaptırımlarla yasallaşması çok önemli” dedi.
‘Sabıkalara işlenmeli’
Hayvanlara yönelik suçlarda yalnızca eğer o hayvan sahipliyse TCK’nın 151/2 mala karşı işlenen suçlar maddesince işlem yapılabildiğini hatırlatan Yrd. Doç. Dönmez ise, “Bu maddede de hayvanlar birer mal gibi değerlendiriliyor. Ancak sahipli hayvana karşı suç işlenirse cezası var, o da 4 aydan 3 yıla kadar hapis. Uygulamaya baktığımızda üst sınırdan ceza verilmediğini görüyoruz. Hükmün açıklanması geri bırakılıyor ve bu suçu işleyenin sabıkasına işlenmiyor. Bu nedenle hayvanlar mal olarak değil, can olarak değerlendirilmeli” şeklinde konuştu.
İnsanlara da yapıyorlar
Türkiye’de ciddi şiddet sorunu olduğunu ifade eden Dönmez, şunları söyledi:
“Hayvanlara kötü davrananların insanlara da benzer şeyler yaptığını görüyoruz. Hukukçuların bunu kontrol etmesi mümkün değil. Yasalarımızda bu tarz olaylarda hükmün açıklanmasının geriye bırakılması uygulanıyor, sabıkalara işlenmiyor. Ancak alt sınır 2 yıldan fazla olursa bu karar alınamaz. Yeni yasada bu da değerlendirilebilir. Yapılan mutlaka sabıka kayıtlarına işlenmeli. Ama kamu vicdanını rahatlatmak açısından yaptırım imkanları var. Hayvanlara karşı suç işleyenler, hayvan koruma derneğinde çalıştırılabilir, kamu hizmeti yaptırılabilir, psikolojik tedavi görmesi istenebilir.”
Dünyadaki örnekleri nasıl?
· Fransa’da Marsilya mahkemesi, 5 aylık kediyi şiddetle duvara fırlatıp görüntüsünü çekerek internete koyan 24 yaşındaki gence 1 yıl hapis cezası verdi.
· İngiltere’de 2 aylık köpeğinin kulaklarını kesen genç, 500 sterlin para ve 200 saat zorunlu toplum hizmeti cezasına çarptırıldı, ayrıca 10 yıl boyunca hayvan sahibi olması yasaklandı.
· ABD’de köpeğini öldüren sanığa, 20 gün boyunca koruma köpeği kılığında anaokulları dahil çevredeki okulları gezme cezası verildi. Sanığa bu sürede bir de polis eşlik etti.
· Almanya Berlin’de, kedisini çiş yaptı diye dövüp beşinci kattan atarak ölümüne neden olan sanık 7 ay hapis cezasına çarptırıldı, ceza ertelenmedi. Mahkeme, kararında, “Hürriyeti bağlayıcı bir ceza, başka potansiyel suçluları korkutmak açısından gereklidir” dedi.