Güncelleme Tarihi:
Avusturya’dan Haflinger cinsi 35 at getirtilip, Manisa Akhisar’da, Viktorya klasik tarzı körüklü faytonlar yaptırıldı. Bu faytonları da özel kıyfafetleri olan sürücüler kullanmaya başladı. Atların en iyi şekilde bakımları yapılıp beslenmeleri sağlanırken, özel barınaklar, güneşten korunacak duraklar, sulaklar ve çeşmeler yapıldı. Tüm ihtiyaçları karşılanır oldu. Büyükşehir’in ulaşım şirketlerinden İZULAŞ bünyesinde hizmet veren faytonların bu yenilenmiş hali hem yerli hem de yabancı turistlerin büyük beğenisini topladı.
Karşı kıyıda çok farklı
Birinci Kordon’daki faytonlar beğeni toplarken, Körfez’in öte yakasındaki Karşıyaka’daki ise durum çok farklı. Özel şahıslara ait faytonlara koşulan atlar, kızgın güneşin altında bekleyerek hizmet veriyor. Diğer zamanlarda arsalarda başıboş bırakılan atlar, buldukları otlarla, çöp artıklarıyla besleniyor. Atlar sahipleri tarafından hurda toplama işlerinde de kullanılıyor. Atların bu perişan hali görenleri üzüyor, hayvanseverlerin tepkisini çekiyor.
Atlara ayrımcılık yapıldığını ileri süren hayvanseverler, Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Orman ve Su İşleri İl Müdürlüğü’ne verdikleri dilekçelerle, Karşıyaka’daki faytonların da Birinci Kordon’da hizmet verenlerin standartlarına getirilmesini istedi. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) İzmir Temsilcisi Esin Önder, atlar arasındaki bu durumun kabul edilemez olduğunu belirterek, şöyle dedi:
Hayvanseverler isyanda
“Kordon’da faytonlarla ilgili düzenleme yapıldığında İl Hayvanları Koruma Kurulu’nda alınan kararlar olmasına rağmen, Karşıyaka’daki faytonlarla igili hiçbir iyileştirme çalışması yapılmadı. Faytonlar yasal belgeleri olmadan işe çıkarılıyor, atlar acımasız şekilde kullanılıyor. Birçok hayvan trafikte yere yığılıp, yaralanıp ölüyor. Bütün gün güneş altında bırakıldıkları yetmez gibi, tuvalet ihtiyaçları doğmasın diye tüm gün yem ve su da verilmiyor. Kordon’daki iyileştirme Karşıyaka’da yapılsın.”Büyükşehir yetkilileri ise faytonlarla ilgili projenin sadece Birinci Kordon düşünülerek hayata geçirildiğini belirtti. Karşıyaka’da benzer projenin uygulanmasına ise faytonların, ilçenin ana güzergahlarından olan Yalı Caddesi’ni kullanmaları ve trafik akışını olumsuz etkilemeleri nedeniyle sıcak bakılmadığı öğrenildi.
Kordondakiler
· İzmir’in plakası gibi sayıları 35.
· Yaşları 3-6 arası.
· Cinsleri Haflinger.
· Avusturya’dan özel olarak getirildiler.
· Koşuldukları Victoria Klasik tarzındaki 12 körüklü fayton Akhisar’a yapıldı. Hepsi tek tip.
· 4 yolcu ve 1 sürücü
kapasiteli.
· Büyükşehir’e bağlı İZULAŞ’ın kadrosundalar.
· 09.00’dan gece 00.00’a kadar Kordon’da, Liman ile Konak Pier arasında sefer yapıyorlar.
· Son durakta üstü tenteli gölgelik durak yerleri var.
· Tek gidiş bilet ücreti yabancı turistler için 10 euro, yerli turistler için ise 20 TL.
· Kahramanlar’daki bir alanda 10’ar metrekarelik kapalı barınakları var.
· Bir veteriner onlarla özel olarak ilgileniyor. Beslenmelerine özel önem veriliyor.
· Sürücüleri uzun kollu, İspanyol model, hakim yakalı gömlek; yanları kırmızı biyeli siyah renk pantolon ve yelek, kösele tabanlı, sivri burun, yuvarlak ökçeli ayakkabı giyiyor ve siyah şapka takıyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde turistlerle iletişim becerisi, kurum içi davranış biçimi, öfke yönetimi, duygu kontrolü ve konuşma becerisi eğitimi aldılar. İngilizce de öğrendiler.
Karşıyakadakiler
· Onlar da 35 adet.
· Yaşları bilinmiyor, kayıtları yok.
· Cinsleri kırma.
· Karşıyaka ve çevresinden toplama.
· Koşuldukları faytonların nerede yapıldığı tam olarak bilinmiyor. Hepsi sahibinin zevkine uygun döşenmiş. Rengarenk.
· Onlar da 4 yolcu ve 1 sürücü kapasiteli. Çoğunun yasal belgesi yok.
· Tamamı özel şahıslara ait.
· Saat sınırlaması yok,
müşteri buluncaya kadar Karşıyaka İskelesi ile Bostanlı arasında çalışıyorlar.
· Kordon’dakilerin aksine yazın kızgın güneşin, kışın yağmurun ve rüzgarın altında bekliyorlar.
· Gidiş dönüş için 40 TL, tek gidiş için ise 25 TL alınıyor.
· Ya sahiplerinin evinin yakınında ya da boş arsalarda kendi kendilerine takılıyorlar.
· Çoğu ölünceye kadar veteriner yüzü görmüyor. Buldukları otlarla, çöp artıklarıyla besleniyorlar. Zaten tuvalet ihtiyaçları doğmasın diye tüm gün yem ve su da verilmiyor. Hepsi perişan halde.
· Sürücülerinin özel bir giysisi yok. Günlük kıyafetleriyle sefere çıkıyorlar. Çoğunun okuma-yazması yok. Turistlerle tarzanca anlaşıyorlar.