Önce beraat 7 yıl sonra müebbet

 Binnur Orhanlı, cinayet suçundan cezaevinde yatıp şartlı salıverme yasasından faydalanan Yılmaz Gedik’le anlaştı. Bu durumu Aydın’da yaşayan kız kardeşi İsmet Chaudhry’a da anlattı, Gedik’in cep telefonunu verip irtibat kurmasını istedi. Cinayet planını uygulamaya koyan İsmet Chaudhry, cep telefonuyla Serdar Kubilay Orhanlı’yı arayarak, Çeşme’de birlikte tatil yapma teklifinde bulundu. Eniştesinin teklifi kabul etmesi üzerine Chaudrhy, kiralık katil Yılmaz Gedik’i arayarak, buluşma yerini bildirdi. Serdar Kubilay Orhanlı, baldızıyla Aydın-İzmir Karayolu’ndaki bir fabrika yakınında buluştu. Buluşma yerine önceden gelerek pusu kuran tetikçi Gedik, Orhanlı’yı tüfekle vurarak öldürdü.

Jandarma, cinayeti, olay yerinde ölen Serdar Kubilay Orhanlı’nın cep telefonundan, en son aranan numaralardan çözdü. İsmet Chaudhry ve Yılmaz Gedik yakalanıp tutuklandı. İki sanık ve Almanya’da yaşayan Binnur Orhanlı hakkında İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nde “ağırlaştırılmış müebbet” istemiyle dava açıldı. Chaudhry, ifadesinde, eniştesinin ablasını sık sık dövdüğünü ve ters ilişki teklifinde bulunduğunu öne sürerek, “Ablam artık bıkmıştı. Beni arayarak kocasını öldürteceğini, bir katil tuttuğunu söyledi, telefonunu verdi. Ben de eniştemi tatil yapma bahanesiyle çağırdım. Burada katil, eniştemi öldürdü. Daha sonra katil, olayı anlatmamam için beni tehdit etti. Pişman değilim. Çünkü eniştem bunu hak etmişti” dedi. Tetikçi Gedik de cinayeti nasıl işlediğini tüm ayrıntılarıyla anlattı. Binnur Orhanlı ise kardeşinin ve kiralık katilin söylediklerini kabul etmedi. 2005’te sonuçlanan davada, mahkeme, tutuklu sanıklar Yılmaz Gedik ve İsmet Chaudhry’i cinayet suçundan müebbet hapse çarptırdı. Orhanlı’ya ise beraat kararı verip davayı bitirdi.

Yargıtay bozdu
Dosya temyiz için Yargıtay’a gitti. 1. Ceza Dairesi, iki sanığa verilen cezayı onarken, Binnur Orhanlı’nın beraat kararını ise bozdu. Daire, sanığın eyleminin eşini tasarlayarak öldürmeye azmettirme suçunu oluşturduğunu belirterek, bu nedenle cezalandırılmasını istedi. Bozmanın ardından tekrar yargılanan Orhanlı, bir kez daha hakim karşısına çıktı.
Savcı, Binnur Orhanlı’nın, “ağırlaştırılmış müebbet”le cezalandırılmasını talep etti. Suçun niteliği, mevcut delil durumu, yasada öngörülen cezanın miktarı göz önünde bulundurulduğunda sanığın hükmen tutuklanmasına karar verilmesini de istedi. Suçlamayı kabul etmeyen tutuksuz sanık Orhanlı, “Eşimi öldürtmedim. Bu olayla benim bir alakam yok. Mutlu bir evlililiğimiz vardı. İki de çocuğumuz var. İddianame bir senaryodan ibaret. Ben olaydan önceki iki yıl içinde Türkiye’ye hiç gelmedim. Türkiye’ye gelmeden nasıl kiralık katil tutarım. Eşimden boşanmadım. 10 senedir onun acısını yaşıyorum. Eşim Türkiye’ye geldiğinde ben yeni komadan çıkmıştım. Beyin kanaması geçirmiştim. Şahsı ne aradım, ne talimat verdim, ne de telefon numarasını biliyorum. Eşimle severek ve kaçarak evlendik. Beraatimi istiyorum” dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın “tasarlayarak eşini kasten öldürtmeye azmettirme” suçunu işlediği kanaatine varıldığını belirterek, önce ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırdı. Ardından da cezasını duruşmalardaki iyi haliyle nedeniyle müebbet hapse çevirdi.