Güncelleme Tarihi:
Önceki gün vefat eden usta gazeteci- yazar Oktay Akbal için ilk tören yaklaşık 30 yıldır yaz aylarını geçirdiği Muğla’nın Ula İlçesi’ne bağlı Akyaka Mahallesi’nde kendi adını taşıyan sokaktaki evinde düzenlendi. Burada eşi Ayla Akbal, kızı Oya Akbal, torunları Sevi Doğangün ve Övgü Doğangün konukları karşılayarak helva ikram etti. Buradaki törene gazeteci yazar Hikmet Çetinkaya, Ali Sirmen, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Mustafa Köz, Muğla Valisi Amir Çiçek, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Osman Gürün, Muğla CHP Milletvekili Emrah Doğu, Akyakalılar ve İzmir, İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Niğde ve Bursa’dan gelen yazar ve gazeteciler katıldı.
Törende konuşan Yazarlar Sendikası Başkanı Mustafa Köz, "Sendikamızın 2 dönem ve 6 yıl başkanlığını yapmıştı. Dürüstlüğünden, devrimciliğinden Atatürkçülüğünden asla taviz vermedi, asla kalemini eğmedi bükmedi. Yazdığı kitaplar, makaleler mutlaka genç nesillere aktarılmalı okutulmalı. Akbal’ın gazetecilik yaşamından ve insanlığından alınacak çok ders var."
BALBAY’DAN DUYGUSAL KONUŞMA
Mustafa Balbay da, Türk basını ve edebiyatının çok büyük bir yazarını kaybettiğini belirterek şunları söyledi:
"Oktay Akbal edebiyat ile gazeteciliği hamurlayan ve okura birlikte sunan, Türkiye gündemindeki en acı bir olayı bile bir edebiyat tadında, edebiyatçı derinliğinde, ama günlük gelişmeleri de izleyen gazeteci dinginliğinde aktaran bir yazarımızdı. Cumhuriyet ile yaşıtlığı yani 1923 doğumlu olması, sadece bir yaş tesadüfü değil, gerçekten Oktay Akbal iki Cumhuriyeti birlikte yaşadı. Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Gazetesi ile birlikte yaşadı.Türkçeyi en iyi kullanan yazarlarımızdandı. Aynı zamanda, evrensel bir yazardı."
’EMEKÇİ KESİMLERİ ANLATIRDI’
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Hikmet Çetinkaya da, "60’lı yılların başından gençlik yıllarımdan beri tanıyorum. 69 yılında Cumhuriyet’e geldi Oktay Abi. Ben 3 yıl önce gelmiştim. Türk Edebiyatının en usta kalemlerinden birisiydi. Sait Faik, Orhan Veli, Edip Cansever, Cemal Süreyya, Turgut Uyar arkadaşıydı. Çocuksu bir yüreği vardı. İçtendi ve hayatın içindeki emekçi kesimleri anlatırdı" dedi.
Gazeteci- yazar Ali Sirmen ise hastalığı nedeni ile ayakta durmakta güçlük çekmesine rağmen cenaze törenine katıldı. Sirmen de "Onu tanıdığımda daha çocuktum. Çok sevdiğim bir yazardı. Daha sonra 40 yıldan fazla beraber çalıştık. Oktay Akbal’dan yazar cesaretini öğrendim. İçindeki çocuğu hep sağlıklı ve canlı tuttu. Oktay Akbal iyi bir insandı, insanın içini açardı. Çok özleyeceğiz" diye konuştu.
MEZARI ÇİÇEKLERLE DONATILDI
Evinin önünde düzenlenen törenin ardından Akbal’ın cenazesi Akyaka Camisi’ne götürüldü. Öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Akyaka Mezarlığı’na götürülen Akbal burada defnedildi. Akbal’ı sevenler ve ailesi mezarını çiçeklerle donattı.
ÇALIŞMA ODASINI BASIN MÜZESİNE BAĞIŞLADI
Oktay Akbal’ın son olarak iki yıl önce kullandığı evinin ikinci katındaki 10 metrekarelik çalışma odasını ilk kez DHA kameralarına açan eşi Ayla Akbal, eşinin vasiyeti üzerine buradaki daktilo, kitaplar, fotoğraflar ve çalışma malzemelerinin İstanbul Çemberlitaş’taki Basın Müzesi’ne bağışlanacağını söyledi. Eşinin odasında duygusal anlar yaşayan Ayla Akbal, "Acımız çok büyük. O da yıldız oldu uçtu. Dürüst, devrimci Atatürkçü gerçek bir insanı kaybettik" dedi. Akbal’ın odasında babası, Uğur Mumcu, İsmet İnönü, Avukat Orhan Apaydın ile birlikte çektirdiği fotoğrafların duvarlarında asılı olduğu görüldü.