Güncelleme Tarihi:
“Bana çarptıktan sonra rahatını bozmadan traktörün üzerinde oturmaya devam etti. Benimle ilgilenmedi. Konuşmadı bile. Canımı hastaneye zor attım. Ama burada da bir geçmiş olsun demedi, arayıp sormadı. İnsanlık öldü mü? Davacıyım."
"Bacaklarımda kireçlenme var. O nedenle inemedim. Zaten karakola giderken de peşimden polis geldi, orada da traktörden inemedim. Ben vicdansız değilim. Eğer sağlık durumum yerinde
olsaydı, mutlaka inip yardım ederdim."
Banu Şen/HÜRRİYET
BU fotoğraf dün hayatımızın ortasına acı bir kare olarak düştü. Hafızalara kazındı. Bir kaza anında çekilmiş, insanı utandıran, içini acıtan bir fotoğraftı... Kaza önceki gün Torbalı’da oldu. 79 yaşındaki Nezahat Kıynak ekmek almak için evinden çıkmıştı. Yolun karşısına geçmek isterken ne olduğunu anlayamadan, kendini bir anda bir traktörün altında buldu. Tek hatırladığı acıyla yerde kıvrandığıydı. 72 yaşındaki Cavit Taşkın, yönetimindeki traktörüyle ona çarptı. Ama Nezahat Nine’nin canını kırıklarından daha çok acıtan karşılaştığı umarsızlık oldu. Elindekiler bir yana savrulmuş yerde yatarken kimse yardıma koşmadı. Ona çarpan traktör sürücüsü ise rahatını bozmadan, direksiyon başında oturmaya devam etti. Bacağında ve kaburgalarında kırıklar olan Kıynak, Torbalı’dan İzmir Dr. Suat Zeren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Hürriyet’e konuşan Nezahat Kıynak, “Bana çarptıktan sonra traktörün üzerinde oturmaya devam etti. Bir tek polisler bana yardım etti. Çarpan adam beni arayıp sormadı bile. Ondan davacıyım” diyor.
Konuşmadı, aramadı
Torbalı Tepeköy’deki evinde tek başına yaşayan Kıynak yıllar önce Mardin’den göçmüş... Eşini, çocukları daha küçücükken kaybetmiş. O günden bu yana yardımlarla yaşıyor. Yedi çocuğundan beş kızı bugün hayatta. Ama hepsi başka yerlerde, evlenip çoluk çocuğa karışmış. O ise Tepeköy’de yaşamını sürdürüyor. Tüm esnafın yakından tanıdığı, pek yerinde duramayan biri olarak anlatıyorlar onu...
Hastane odasında konuştuğumuz Nezahat Nine’nin kızı Ayşe İncekara ve torunları yanında... Canı çok yanıyor. Ama ağlamaklı baktığı gözleri başka bir acıyı anlatmaya çalışıyor sanki... Kısık sesiyle, “Traktörü boynumun altında hissettim. Herkes bana bakıyordu. Traktörü kullanan ise orada oturmuş rahatını bozmadan seyrediyordu. Ondan davacıyım. Benimle ilgilenmedi. Orada yerde yatarken konuşmadı bile. Polisler vardı. Onlar yardım etti. Canımı hastaneye zor attım. Ama burada da bir geçmiş olsun demedi, arayıp sormadı. İnsanlık öldü mü?” diye anlatıyor başına gelenleri...
Onu ve bizi yaraladı
Nezahat Nine üç aydan üç aya aldığı devlet yardımıyla geçimini sağlıyor. Yeşil kartı var. Evinin ihtiyacını kimi zaman çocukları ve torunları, kimi zaman komşuları ve esnaf karşılıyor. Ama o bunların hiçbirinden şikayetçi değil. Onun canını yakan asfaltın üzerinde yatarken yaşadıkları. “Davacıyım” diyor, başka bir şey demiyor.
Kıynak’ın kızı ve torunlarıyla da konuşuyoruz. Onlar da çarpan sürücüden şikayetçi olacaklarını söylüyor, “İnsanlık ölmüş” diye konuşuyor. Kızı, “Annem yıllardır tek başına yaşıyor. Tüm çevresi onu sevdiği için yardımda bulunur, işlerini yaparlar. Hatta oranın gülü gibidir. Herkes sever. Canı çay istesin yapmaz, gider kahveden ister. Onlar da hiç itirazsız verirler. Ama bu yapılan hem bizi hem de onu çok yaraladı. İnsan kediye köpeğe çarpsa böyle davranmaz” diye dert yanıyor.
Elif Demirci/DHA
Bacaklarım rahatsız o yüzden yardım edemedim
TORBALI’da, bankadan emekli maaşını çekmek için traktörüyle yola çıkan ve Belediye Meydanı’nda Nezahat Kıynak’a çarpan beş çocuk babası 72 yaşındaki Cavit Taşkın, bacaklarındaki rahatsızlık nedeniyle araçtan inemediğini söyledi. Traktörüne, yaptırdığı özel basamakla çıkabildiğini ifade eden Taşkın, “Çocuklarım evde yoktu. Emekli maaşımı çekmek için traktörle ilçe merkezine gittim. Dönüş sırasında yaşlı kadın aniden önüme çıktı. Yavaş gidiyordum ve fark edince durdum. Ancak traktörün önü ona çarptı. Bacaklarımda kireçlenme var. O nedenle inemedim. Zaten karakola giderken de peşimden polis geldi, orada da traktörden inemedim. Ben vicdansız değilim. Eğer sağlık durumum yerinde olsaydı, inip yardım ederdim. Ancak elimden bir şey gelmedi” dedi. Yaşadığı Özbey Mahallesi’nin eski muhtarı da olan Cavit Taşkın’ın oğlu Yusuf Taşkın, “Babam kahveye bile traktörle gider, çayı traktörün üzerinde içer. Eğer sağlık durumu yerinde olsaydı mutlaka inip yaralı kadının yardımına koşardı” ifadelerini kullandı.