O dava başladı

Olay geçen yıl 27 Kasım’da İzmir Caddesi numara 87’deki apartmanda sabaha karşı meydana geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nde (İZSU) çalışan Serdar Büberoğlu, bir yıl önce kendisinden ayrılan nişanlısı Nuray Çelik’in ailesiyle yaşadığı apartmanın yanındaki inşaata çıktı. Nuray Çelik’in ikinci kattaki odasının penceresine taş atan Büberoğlu, gürültü üzerine mutfak balkonuna çıkan genç kızın babası Hasan Çelik ile annesi Bingül Çelik’e av tüfeğiyle ateş etti. Hasan Çelik, içeri girmek isterken sırtından vuruldu. Silah sesi üzerine balkona koşan Nuray Çelik de, Serdar Büberoğlu’nun açtığı ateş sonucu vuruldu. Baba ile kızı hastaneye kaldırılmasına rağmen yaşamlarını yitirdi. Anne Bingün Çelik ise olaydan yara almadan kurtuldu. Serdar Büberoğlu, olaydan bir saat sonra Ören’deki evinin önünde yakalandı, sevk edildiği adliyede tutuklandı.

Olayı soruşturan Savcı Ahmet Şinasi Aygün, hazırladığı iddianamede sanığın etkili ve elverişli bir silahla etkili bir mesafeden hedef alıp öldürmek kastıyla ateş ettiğini belirtti. Uykularından uyanan insanları vurduğunu, cinayeti canavarca hisle işlediğini, soğukkanlıkla planladığını vurguladı. Sanığın ’tasarlayarak, canavarca hisle iki insanı öldürme ve öldürmeye teşebbüs’ suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasını istedi.

İzmir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşmasına, tutuklu sanık Serdar Büberoğlu, eşi ve kızını yitiren Bingül Çelik, diğer kızı Canan Binici, tarafların avukatları katıldı. Olay sonrasında anne Bingül Çelik’in de üye olduğunu Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun davaya katılma talebi ise mahkeme heyetince reddedildi.

Sanık Serdar Büberoğlu savunmasında, olaydan bir gün önce eski nişanlısının eniştesi Ceyhun’la karşılaştığını, kendisine, "Bunları korkutalım, evin karşısındaki balkona çıkıp sizi vuracak derim, o sana döner" dediğini öne sürdü. Ancak Ceyhun’un daha sonra kendisini arayarak, aileyle konuştuğunu, ikna edemedeğini söylediğini dile getirdi. O gece alkol aldığını, ardından olay mahallindeki inşaat alanına gittiğini ve bu olayın yaşandığını söyledi.

Duruşmada ifada veren acılı anne Bingül Çelik, sabaha karşı saat 04.00 sıralarında gelen taşlarla camın kırıldığını, eşiyle kalkıp balkondan baktıklarında, karşı inşaatta sanığı gördüğünü, polise haber vermek için içeri girdiği sırada, bir patlama sesi duyduğunu, eşinin "Allah" diyerek yere düştüğünü anlattı. Ardından patlama seslerinin ’tarama’ şekline dönüşerek evlerine sürekli ateş edildiğini, bu sırada kızı Nuray’ın geldiğini ve onun da boynundan vurulduğunu belirten Bingül Çelik, sanığın cezalandırılmasını talep, etti, davaya katılmak istediğini söyledi.

Canan Binici de öldürülen Hasan Çelik’in babası, Nuray Çelik’in kardeşi olduğunu belirterek, olaydan bir gün önce çocuklarıyla dolaşırken sanıkla karşılaştığını anlattı. Sanığın çocuklarını sevdiğini, kendisine hastaneye gittiğini söylediğini aktardı. Sanığın olaydan önce de tehditleri yüzünden yargılanıp ceza aldığını ifade etti.

Tanık Bilal Ceyhun Karabacak, sanığın daha önce eşinin kızkardeşi olan Nuray Çelik’i öldüreceği yönünde tehditlerde bulunduğunu, olaydan bir gün önce karşılaştıklarında bir kahvehanede oturup konuştuklarını, sanığın baldızıyla tekrar bir araya gelmek istediğini, kabul etmezse öldüreceğini söylediğini dile getirdi. Böyle bir şey yapması halinde kendisine büyük zarar vereceğini anlattığını, bunun üzerine sanığın, "İstesem onu evinin karşısındaki inşaata çıkıp vurabilirim, ancak yapmıyorum" dediğini anlattı. Bu konuşmayı kayınpederi ve baldızına anlattığını ve pazartesi günü polise gidip şikayetçi olmaya karar verdiklerini, fakat konuşmanın gecesi olayın meydana geldiğini söyledi.

Sanığın babası Ali Büberoğlu da tanık olarak verdiği ifadede, oğluyla nişanlısının olaydan 8 ay önce ayrıldıklarını belirtti. Oğlunun daha önce Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi’nde psikolojik tedavi gördüğünü söyledi.

Mahkeme heyeti, sanığın Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edilerek akıl sağlığının yerinde olup olmadığına dair rapor alınmasına ve tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

DURUŞMA ÖNCESİ BASIN AÇIKLAMASI

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, İzmir’de eşi Şeyhmus Y., tarafından öldürülen hamile Yasemin Yüksel ile eski nişanlısı tarafından babası Hasan Çelik ile birlikte öldürülen Nuray Çelik’in duruşması öncesi İzmir Adliye Sarayı C-Blok Ağır Ceza Mahkemeleri girşinde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına, Platform üyeleri ile kızları öldürülen Cemile-Musa Güven ve Nuray Çelik’in annesi Bingün Çelik ile ablası Canan Binici ve diğer yakınları katıldı. Platform adına açıkmayı okuyan Ceren Ağataş, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’dan kadın cinayetlerinin durdurulması ve "koruma yasası’nın biran önce çıkartılması için çaba göstermesini istedi.

Nuray Çelik’in annesi Birgün Çelik ise "Adalet istiyorum" diye haykırdı. Abla Canan Binici de, "Artık bir kadın olarak savunma istiyoruz, adaletin arkamızda olmasını istiyoruz. Biz her konuda savunma ve söz hakkı istiyoruz. Artık masum kadınlar, kız kardeşler, babalar suçsuz yere can vermesin istiyoruz. Sesimiz duyulsun, adalet yerini bulsun. Gerçek anlamda bir ceza verilsin ki bundan sonrakilere örnek olsun. Bundan sonra işlenecek cinayetler için bir kez daha düşünsünler. Kimse ne bir silaha, bıçağa dokunarak annesi, kız kardeşi, çocuğu katletmesin" dedi.