Namuslular ve işini bilmeyenler olarak birlik kurmak istiyorum

Güncelleme Tarihi:

Namuslular ve işini bilmeyenler olarak birlik kurmak istiyorum
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2012 00:00

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonlarla ilgili açılan 130 sanıklı dava, Özel Yetkili 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün de sürdü.

Haberin Devamı

BÜYÜKŞEHİR operasyonuyla ilgili dünkü duruşmanın başında tutuksuz Ferda Eser’in avukatı Birol Keskin, müvekkilinin bu davada, Pervin Şenel Genç’in ifadeleri nedeniyle iki kez yargılandığını, günah keçisi olduğunu dile getirdi. Avukatın sorusu üzerine dinlenen Genç, “Dün detaylı açıklamalar yaptım. Ters olan beyanlarımı kabul etmiyorum” dedi.

Telefon çözümleri tam değil

Hakimin katlı otopark ihalesiyle ilgili  Hilmi Özen’le yaptığı telefon konuşmasını sorduğu Genç, “İptal yetkisi bizde değil. Benim konuştuğum kişilerde de değil. Bu konuşmalar başından sonuna aynı cümleler değil, eklemeler var. Tamamının çözümünün yapıldığına inanmıyorum. İmzalarken hata yaptığımı açıklamıştım. Burada Sayıştay’ın kararı gerçekleşmeden gönderilmesini kastettim. Benim iptal yetkim yoktur” dedi.
Kocaoğlu’nun avukatı Ercan Demir de, “Ortam dinlemesine ait kayıtlı delillerin sağlam olmadığını gördük. Tutanaklara da doğru aktarıldığını düşünmüyoruz. Sağlıklı olmadığını beyan ediyoruz” diye konuştu.

Haberin Devamı

Dedikodu söylenti

Üye Hakim Serdar Güneş, organizatör Hakan Say’la ilgili yaptığı ve 300 bin lira aktarmayla ilgili telefon görüşmesini sorunca Genç, “Konu, belediyenin hesaplarından kültür müdürlüğüne organizasyon için 1 milyon TL’den 1 milyon 300 bin liraya ödenek aktarılması iddiasıdır. Organizatörler birbirine düşünce birbirlerine çamur atmaya başladılar. Konu bu. Hepsinin ağzında bu var. Kimseye nakit para aktarımı olmamıştır. Nakit para aktarımı olsa hesaplarda görürsünüz. Kendi aralarında dolaşan bir laftır. Dedikodu, söylentidir” diye konuştu.

Aynı konuyla ilgili Başkan Aziz Kocaoğlu ise, “Hakan Say’ı tanımıyorum, Verdiğim savunmada sadece ‘uzun saçlı biri yanıma geldi’ dedim. Geldiğimden beri bakıyorum göremiyorum. Bu organizatörlerden hiçbirini tanımıyorum” dedi. Hakimin isteğiyle ayağa kalkan Say’a bakan Kocaoğlu, “Ben seni tanıyor muyum evladım. Hiç görüştük mü” diye sorndu. Say, “Hayır görüşmedik” yanıtı verdi.

Otel odalarında görüşmedim

Kocaoğlu devamında, “Otel odalarında hiçbir görüşme yapmadım. Bir ünlü mimara tasarım yaptırmak üzere çalışma yaptık. Ben mimarla görüştüm. Gizlisi, saklısı yok bu işin. Başta Genç olmak üzere ihale mevzuatını bilen tüm birimlerin yöneticileriyle birlikte görüştük. Kordon Kıyı Sahil düzenlemesiyle ilgili. 4734 sayılı yasa ile yapılamayacağına kanaat getirdik ve bu işten vazgeçtik” dedi.
Genç’e daha sonra Halil İbrahim Güneş ile yaptığı telefon konuşmaları soruldu. Genç, “Telefon konuşmalarının ne hale geldiğini biliyorum. Telefonlar dinlendiği için ve izlediğimi bildiğimden daha rahat izlesinler diye odama çağırdım Güneş’i. Zaten izlemeler de yapılmış. Her şey daha açık ortaya çıkıyor” dedi. Paravan şirket kurup kurmadıkları sorusuna ise Genç, “Paravan şirket kurmadım. Cezaevinden çıktıktan sonra namuslular ve işini bilmeyenler olarak bir birlik kurmak istiyorum” yanıtı verdi.
Sanık avukatlarından Vahyettin Akyol ise Genç’e, “Örgüt kurdunuz mu, zor kullanmaya yönelik talimat verdiniz mi” diye sordu. Genç ise, “Görevim, ahlakım, huyum değildir” yanıtı verdi.

Haberin Devamı

Şirketler Koordinatörü Hilmi Özen

Olmayan ihaleye fesat


Tutuklu Şirketler Koordinatörü Hilmi Özen, 41 yıl devlet memuru olduğunu, bugüne kadar disiplin cezası da almadığını bildirdi, şal alımıyla ilgili olarak, “Bunlar doğrudan alımdır, ihale söz konusu değildir. İhalenin olmadığı yerde ihaleye fesat karıştırılacağını da düşünmüyorum” diye konuştu. İZBAN tanıtım filmleriyle de ilgili konuşan Özen, “Odasında bulunduğum Genç’e, hata yapılmaması için bir konuşma yaptım” dedi. Sendikalarla işe alımlarda ve toplu sözleşmelerde görüşmeler yaptıklarını söyleyen Özen, “Buradaki başkan, belediye bürokratları hariç kimseyi tanımam. Ben sizlerden bize karşı adaletli olmanızı istiyorum, çok olumsuz şartlarda kalıyorum. Sağlığımızı korumak için savaş veriyoruz” dedi.

Haberin Devamı

Emlak Yönetimi Daire Başkanı Selçuk Savcı
Yaşamımızı gasp ettiler


Tutuklu Emlak Yönetimi Daire Başkanı Serdal Selçuk Savcı, suçlamaları kabul etmedi, çok katlı otopark ihalesinin yapılanların en dürüstü olduğunu söyledi. Dürüst biri olduğunu belirten Savcı, “Ben yasalarla kurulmuş, bir belediyede çalışıyorum. Bizim hakkımızda delil toplayanlar da devlet memurudur. Bizim hayatımızı çalmadılar, yaşamımızı, hayatımızı gasp ettiler” dedi. Tutuklu İZELMAN Genel Müdürü Hüseyin Kırmızı ise altı yıldır bu görevde olduğunu, trilyonlarca liralık mal alımında bulunduğunu dile getirerek, “Hiç kimseye çay bile ısmarlatmadım’’ diye konuştu. Kırmızı, katlı otopark ihalesinin Kocaoğlu’nun talimatıyla iptal edildiğini, kendisinin ona talimat vermesinin mümkün olmadığını belirterek, “Affınıza sığınarak ben bu durumu, görülen bir mahkemede emriniz altındaki zabıt katibinin size ‘bu davayla ilgili şu kararı verin’ demesine benzetiyorum” dedi.

Haberin Devamı

Karar ve Tutanaklar Daire Başkanı Tülay Azeri
İhaleler şeffaftır

Karar ve Tutanaklar Daire Başkanı Tülay Azeri ise Genç’le yaptığı bir telefon görüşmesi yüzünden dört aydır tutuklu olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Şeker hastasıyım. Sağlığım önemli derecede etkileniyor. Katlı otoparkta usulsüzlük ve ihaleye iptal ettirme gibi bir yetkim yoktur. Zaten ihalelerin tümünü şeffaf yapmaktayız. Tüm ihalelerde vakıfların görevlisi ve gözlemcisi bulunmaktadır. Sedat Bozkurt, kendi isteğiyle ihaleden çekilmiştir. 36 yıldır devlet memurluğu yaptım. O kadar yıl örgüt üyesi olmadım da şimdi mi örgüt üyesi olmuşum?”


Satın Alma Müdürü Mehmet Sayar
Başkan seni tanımazdı

Haberin Devamı


Tutuklu Satın Alma Müdürü Mehmet Sayar ise uzun yıllardır belediyede görev yapmasına karşın operasyonda gözaltına alınana kadar Başkan Kocaoğlu’nun kendisini tanımadığını söyledi. Örgüt üyeliği suçlaması nedeniyle bu açıklamayı yaptığını belirten Sayar, “Başkan sadece bayramlaşmalarda elimi sıkmıştı. Cezaevinde yalnız bırakmadı. Sanıkların pek çoğunu tanımıyorum. Tanışıklığım da aynı belediye çalışıyor olmaktan kaynaklanıyor. İhalelere fesat karıştırmak suçlanıyorum. Hepsi kanuna uygundur. Suçlamaları asla kabul etmiyorum” dedi.

İZENERJİ Genel Müdürü Ali Sabuktay
Onur kırıcı suçlama


Tutuklu İZENERJİ Genel Müdürü Ali Sabuktay ise örgüt üyeliği suçlamasının onur kırıcı olduğunu, iddia edilen örgütün ne gibi bir çıkar sağladığının iddianamede bile yeralmadığını söyledi. İZBAN tanıtım filmiyle ilgili iddiaları reddeden Sabuktay, bilirkişinin objektif bir rapor vermediğini söyledi. Sabuktay, “Devletin aynı firmaya yaptırdığı Erzurum Kış Oyunları tanıtım filmi fiyatını alsa bile daha objektif olurdu. Ayrıca filmin fiyatını değiştiren kalite, profesyonel dublaj ve benzeri kriterler vardır” dedi.

Genel Sekreter Yardımcısı Erhan Bey
Konuşmaların anlamı bozuldu


Tutuklu yargılanan Genel Sekreter Yardımcısı Erhan Bey, katlı otopark ihalesinden 11 gün sonra Pervin Şenel Genç’in telefonda, “Burayı işletebilir miyiz?” diye sorduğunu, kendisinin de danışmanlık yetkisiyle, “İşletebiliriz” dediğini söyledi. Buna karşın savcının kendisini ihaleyi iptal etmekle suçladığını belirten Bey, telefon dinlemelerindeki konuşmaların çarpıtıldığını, değiştirildiğini, anlam bütünlüğü değişecek şekilde konuşmaların bozulduğunu öne sürdü. Bey,  bir telefon konuşmasında Genç’e, “Sabah saat 04.00’a kadar uyuyamadım” dediğini, savcının bunun nedenini sorduğunu da söyledi, “Uyuyamadım yani. Suç mu uyumamak” dedi. Bey, cezaevinde İZSU kasasını soyan bir zanlıyla altlı üstlü yattığı için yine sabaha kadar uyuyamadığını dile getirdi.  Soruşturmanın devam ettiğini öğrendiğini belirten Bey, bu nedenle içinin cızladığını belirterek, “Ola ki suçsuzluğum anlaşıldı. Serbest kalıp evime gitsem. Üç gün sonra yine bu dava kapsamında birileri bizi sabaha karşı evimizden gözaltına alır da tutuklanır mıyız? Sadece hukuk sistemine ve adalete mi sığınmalıyım? Yoksa ‘Yüce Rabbim sana sığınıyorum mu?’ diyeceğim. Dışarı çıkınca bu endişeyi duyacak mıyız” dedi.


Mahkeme başkanı sitemi

8. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Cahit Kargılı, öğleden sonraki oturumun başında, “Burada basın var mı” diye sordu, sonra da şunları söyledi: “Haberlere baktığımızda ‘Mahkeme yanlış isimleri çağırdı, Şu değil de bu getirildi. Yanlış Mahmut’u getirdiler’ gibi ifadeler kullanılıyor. Böyle birşey yok. Mahkemede olanları magazinleştirmeyin. İddianamede sanık olarak kim varsa biz onu çağırıyoruz. Ortada yanlışlık varsa, onu biz yapmadık. İsimleri savcılık çağırıyor. Dava açıldığı için biz de tebligatı yaparız. Biz yanlışlıkla tebligat çıkartmadık. Kendi kendinize anlamlar yükleyerek yorumlar yapmayın. Yorumlayacaksanız bilgiye dayalı yorum yapın. Bilmiyorsanız da sorun.”


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!