Müzik aşkıyla engel tanımıyor

Güncelleme Tarihi:

Müzik aşkıyla engel tanımıyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2013 00:00

Ümran Sevinç’i görme engelliler için uygun altyapı olmadığı gerekçesiyle Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı’nın kapısından çevrildiğinde tanıdık.

Haberin Devamı


Ama o yılmadı. Kamuoyunun da desteğiyle hem de birinci olarak, hayalini kurduğu müzik eğitimini almaya başladı. İlk yılını başarılarla bitirdi. İkinci senesinde ise böbrek yetmezliği yaşadığını öğrendi. Diyalize bağlanmak için kullanılan katater keman çalmasını engelleyince mecburen enstrüman değiştirerek ud çalmaya başladı.

Yürüyen orkestra
“Ümran şimdi yine savaşta” demek isterdim. Ama değil... Aksine, müzik sayesinde hayatla barışı daha da sağlamlaştırmış. Şimdi dünyadaki ve Türkiye’deki ilk kadın ud virtüözü olmak ve udla sadece Türk Müziği değil, blues ve caz gibi türleri de çalarak uluslararası çapta bir sanatçı olmak istiyor. Öte yandan, doktorlarının böbrek nakli olması gerektiğini söylediği Ümran’ın ismi şimdi kadavradan nakil listesinde. O yine aynı sabırla güzel haberi bekliyor. Ümran’la önce okulunun bahçesinde, sonra da müzik kayıtları için evinde buluşuyoruz. Her iki görüşmede de tek şey istiyor: “Lütfen görme engelim ajitasyon malzemesi yapılmasın.” O kadar mağrur, bir o kadar da olgun... Ancak engelinden dolayı sanattan, spordan soğutulan insanların kendi vesilesiyle daha da görünür olmasını, sorunlarına çözüm bulunmasını istiyor. Ümran, okuldaki başarılarını her sorduğumda sözü gayet usta bir mütevazılıkla değiştirse de çoğu notunun 100 üzerinden 90 üstü olduğunu bir şekilde söyletiyorum. Konuştuğum okul arkadaşları da başarısında hem fikir. Öyle ki, kısa sürede Temel Bilimler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hakan Cevher, Ümran’ın yeni çalgısında virtüöz olması için en fazla emeği sarf eden hocalarından biri olmuş.
“Benim için müzik hayat demek” diyen Ümran’ın suyu andıran sesinin güzelliği 3-4 yaşında fark edilmiş. O söylerken ağlayanlar bile oluyormuş. Daha sonra Aşık Veysel Görme Engelliler İlköğretim Okulu’na devam ederken yine görme engelli öğretmeni Mustafa Gençyılmaz gelişimine ön ayak olmuş. Blok flütle başlayan enstrüman deneyimi gitar, bağlama, piyano ve akordeonla sürmüş. Lisede sınıf arkadaşlarıyla yaptıkları kayıt internette tıklanma rekoru kırınca ilk kitlesel övgüyü almaya başlamış.

Haberin Devamı

Müzik aşkıyla engel tanımıyor

Haberin Devamı

Dünya çapında udi
Bu cesaretle konservatuvar öğrencisi olmak isteyen ancak zorlu bir şekilde okula giren Ümran, bu süreci şöyle anlatıyor: “Engelli alımı durdurulmuştu. Ama daha sonra girmeyi başardım. Açık ve net olarak kırgınlığım yok. Sadece altyapının tamamlanmasını istiyorum ki benden sonrakiler zorluk çekmesin. Tek isteğim bu. Tabii ki kabartma notalar bulmak zor. Arkadaşlarıma göre biraz daha zaman alıyor ama ben mutluyum. Dersler çok iyi, her şey yolunda. Yalnız bu sene bende böbrek yetmezliği çıktı. Kataterden kaynaklı kemanı bıraktım. Bundan sanıldığı gibi hiç etkilenmedim. Daha memnunum. Hani derler ya her kötülükte bir iyilik var. Şimdi uda geçtim.”
Konservatuvarlıların deyimiyle piyasada olmak istemeyen, yani eğlence mekanlarında çalışmak, popa yoğunlaşmak istemeyen Ümran, Türk Müziği çalgısı udla Batı Müziği çalgısı piyanoyu eş zamanlı geliştirmek
istiyor. Hayallerini bize şu cümlelerle anlatıyor: “Maalesef Türkiye ve dünyada virtüöz düzeyinde kadın udi yok. Belki ben olabilirim. Dünya çapında biri neden olmayayım? Ben burada aldığım eğitimi ortaya koymak istiyorum. O yüzden okulda da akademisyen olmak istiyorum. İnsan isteyince olmaz mı? Bence olur.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!