Güncelleme Tarihi:
İNSAN bazen ne kadar güç durumda kalıyor. 5 çeşit başlangıç, 11 çeşit sandviç, tost ve burger, 15 çeşit salata, 12’şer çeşit et ve tavuk spesiyali, 13 çeşit pizza, 5 çeşit makarna, 7 çeşit krep, 6 çeşit omlet ve 4 çeşit tatlıdan öğle yemeği seçmek gibi. Buna barda alabileceğiniz 13 çeşit spesiyal içkiyi dahil etmiyorum. Bu her zaman yaşamak istediğim bir zor durum ama, insanın aklı bir de yiyemediği yemeklerde kalmasa.
HER zaman söylüyorum, şu gençlere hayranım diye. Bana ve sevgili lezzet arkadaşıma bu keyifli zorluğu yaşatan, ağzının tadını bilen genç bir dostumuz oldu. Bize, İzmir Sineması’nın yanında yeni açılan Hollywood Style Pizzeria, Grill & Cafe’yi önerdi, başta Robert De Niro, dünya sinemasının en ünlü isimleriyle yemek yememizi sağladı.
HOLLYWOOD Style’ın önce dekorasyonu çarpıyor insanı. Sarı duvarlar, siyah beyaz yer döşemeleri, çift kişilik kırmızı deri koltuklar ve cam masalar. Duvarlarda Hollywood starlarının çeşitli filmlerinden alınmış fotoğraflar. Ve yemeğinizi yerken kaliteli film izleme fırsatı. (Biz yemek yerken Face Off oynuyordu.) Alt katta oturduk, ama meraktan üst kata çıktım baktım. Orada da aynı sevimli hava hakim. Sadece koltuklar mavi.
BEYAZ gömlekli, siyah pantolonlu ve kırmızı uzun önlüklü garsonumuz mönüyü verene kadar çevredeki güzelliğin keyfini çıkardık. Sonra da yukarıda söz ettiğim güçlükle baş başa kaldık. Karnımız aç, çeşit bol. ‘‘Ne yapsak, ne etsek’’ derken, gözüme listedeki kaşık salatası ilişiyor. Elde var bir. Beyaz ete bakarken yan sayfadaki nar ekşili dana soteyi görüyorum. Yemeyeli çok uzun zaman oldu. Mönüyü geri verirken gözüme Çin böreği de ilişiyor. Sevimli servis elemanımıza, ‘‘Bunların hepsini nasıl yiyeceğim bilmiyorum, ama Çin böreği de istiyorum’’ deyip sıramı savıyorum. Gelenek olduğu üzere, içecek olarak light kola siparişi veriyorum, sevgili arkadaşım da beef stroganoff ve kola istiyor.
ÖNCE salatam geliyor. Tam kaşık salatası. Nar ekşisi ile lezzetlendirilmiş, soğanı, yeşilliği, salatalığı, domatesi, biberi incecik, minik minik doğranmış. Bu kadar iyisini en son Urfa’da yemiştim. Derken Çin böreğim geliyor. Şekli alıştığımdan biraz daha değişik. Çinli ustaların incecik pişirip, özenle katladığı börekten biraz daha geniş ve büyük, krepi de kalınca. İçinde kıyma da var. Lezzetli olmasına lezzetli, ancak Çin böreği, harlı ateşte çok kızgın yağda kızartıldığı için yağ çekmez. Bu çekmişti, ya ocak yeterince harlı değildi, ya yağ gerektiği kadar kızgın.
NAR ekşili dana soteye yer kalması için böreğimi bitirmedim. Etim geldi. Mantarla sote edilmiş bonfile nar ekşisiyle lezzetlendirilmiş. Haşlanmış patates- kabak topları ve pilavla servis ediliyor. Ekşiyi sever misiniz? Cevabınız evetse hemen nar ekşili dana soteyi deneyin.
ARKADAŞIMIN beef stroganoff’u da pilav ve haşlanmış sebze eşliğinde geldi. Üzeri kibrit patatesle süslenmiş. Bir yandan film izleyip, diğer yandan film müzikleri dinlerken yemeğimizi yedik. Keyifli yemeğimize yan duvardan, Robert De Niro, unutulmaz filmi Taksi Şoförü’ndeki görüntüsüyle eşlik etti.
MASA arkadaşım, böyle bir yemeğin mutlaka tatlıyla bitirilmesi gerektiğini söyledi. Tekrar mönü istedik, Banana boat, peş melba, San Francisco ve jardin seçenekleri vardı. O, çikolatalı, karamelli ve muzlu dondurma, krem şantiden oluşan San Francisco’yu seçti. Doğrusu içim gitti, ama bir kaşıkla yetindim. Her güzel şey gibi keyifli öğle yemeğimiz de bitti. Yaklaşık 13 milyon lira ödedik. Paket servisi olduğunu öğrenince, çıkarken yanımıza bir de mönü aldık.
TELEFON: 464 49 33