Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2007 21:17
1911 yılında kurulan "İzmir Milli Kütüphanesi", bölgenin ve şehrin tarihini bağrında saklayan bir kutsal mekandır. Av. Ulvi Puğ başkanlığındaki İzmir Milli Kütüphane Vakfı tarafından yönetilen ve müdürlüğünü tanınmış kütüphaneci Ahmet Gürlek'in yaptığı bu kültür yuvasında, "İzmir Yangını" konusunda konferans verdim.
İZMİR'in en önemli kültür yuvalarından "İzmir Milli Kütüphanesi" , 1911 yılında Kadızade İbrahim Refik Bey'in önerisiyle, İlmi İrfan Cemiyeti (sonraki ismi Milli Kütüphane Cemiyeti) tarafından kuruldu. Bu cemiyetin kurucuları şunlardı: İttihat ve Terakki Partisi İzmir sekreteri Mahmud Celal (Bayar), Eczacıbaşı Süleyman Ferit, Abidin Bey, Salih Akalın, Osmanzade Hamdi Aksoy, Şükrü Cevahirci, Talat Muşkara, Selahattin Saip ve Süleyman Tuser.Vali Rahmi Arslan Bey, 1915'te kütüphaneye bir arsa bulur, patinaj salonu, kütüphane ve
sinema binaları yapımına başlanır. Ancak, araya Yunan işgali ve kurtuluş savaşı yılları girer. 1926'da "Elhamra Sineması" dediğimiz bina biter ve işletmeye açılır. Yanı başındaki "Milli Kütüphane" ise, 29 Ekim 1933'te törenle hizmete girer.
Atatürk, kütüphaneyi inşaat döneminde 3 kez ziyaret ederek verdiği önemi belirtir.
MUAZZAM KAYNAK<ımg>ımg>Kütüphane, İzmir'in ve Ege'nin muazzam tarih birikimini bünyesinde toplar, onları tasnif eder ve ilgililerin hizmetine sunar. Bu şerefli görevi hala devam etmektedir. Av. Ulvi Puğ başkanlığındaki "İzmir Milli Kütüphane Vakfı" , bu büyük kuruluşun yönetimini üstlenmiştir.Ahmet Gürlek'in müdürlüğünü yaptığı kütüphane, toplam 503.380 kitabı, 12.750 süreli dergi sayısı ve 9.450 gazete mevcudiyeti ile rekor oluşturur. 2006 yılında 5.050 okuyucu bu çatıdan faydalanmış, 12.652 kitap kütüphane bünyesine girmiştir. Süreli yayın sayısı ise 10 bindir. Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi'nin kurulmasıyla, rahmetli başkanın getirdiği öneri sonucu, gazete koleksiyonları bu yeni kuruma taşınmış, ferahlık sağlanmıştır.
KÜTÜPHANE ANILARI Kütüphanede, 13 Eylül 1922 günü Ermeniler'in çıkardığı "İzmir Yangını" konusunda bir konferans verdim. Tarihçi, eski bakan, eski ordu komutanı, emekli subay, vatandaş ve gençlerden oluşan nitelikli gruba, içimizde ve dışımızda İzmir'i Türkler’in yaktığına dair başlatılan sinsi ve haince suçlamalara karşı belgeli bir konuşma yaptım. Bu konferaslarım hızla, sivil ve askeri birçok kurumda devam etmektedir.Konferans öncesinde kütüphane anılarım canlandı. Tam 40 yıl önce, 1970'lerde İzmir üzerine ilk kapsamlı araştırmalarımı aylarca, yıllarca süren bir çizgide kütüphanenin güngörmüş sıralarında gerçekleştirmiştim. İki masa arkamda ise, emekli Tarih öğretmeni anam çalışırdı, benim okuyamadığım eski İzmir gazetelerini, özellikle Hasan Tahsin'in başyazarlığını yaptığı Hukuk-u Beşer gazetesini, el yazısı ile kalın defterlere geçirirdi. Bugün evimdeki onlarca defterde, Hukuk-u Beşer gazetesi koleksiyonu yazılıdır. Anamın hakkını nasıl öderim? Konferans öncesi, son yıllarda yayınlanan 19 kitabımı getirip Ahmet Gürlek'e verdim, böylece eskiden fişlere girmiş 10 kitabım ile birlikte, benim tüm yaratılarım kütüphanenin içine yerleşmiş oldu. Huzur duydum.
AHMET GÜRLEKKütüphanenin müdürü Ahmet Gürlek'i anlatmalıyım. 1946'da Develi'de doğdu. Ülkemizin en önemli kütüphanelerinde ve Atatürk İl Halk Kütüphanesi'nde çalıştı, İzmir Kültür ve Turizm Müdür Yardımcılığı yaptı. Daima şerefli ve çalışkan bir kimlik sergiledi. Memleketim Develi, E.Ü. İktisat Fakültesi Yayınları Bibliyografyası, E.Ü. İktisat Fakültesi Tezler Bibliyoğrafyası, Kitap Şiirleri Antolojisi, Develi Evleri, Bir Kent-Bir Kütüphane-Atatürk İl Halk Kütüphanesi, Develi Mutfak Kültürü gibi kitaplar yazdı. Dostum, arkadaşım ve çalışmalarına hayran olduğum güzel insan Ahmet Gürlek'e ve Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Av. Ulvi Puğ'a sonsuz başarılar diliyorum.