Milli eğitimin adaleti

İl Milli Eğitim Müdürlüğü müfettiş raporuna takdir yetkisini kullanıp iki bayan eğitimciden öğretmen olanı cezalandırdı, müdür olanı ödüllendirdi.Uygulamaya, “Bu da milli eğitimin adaleti” yorumu yapıldı.

BİR zamanlar izmir’in en gözde eğitim kurumları arasında yer alan Alsancak Melih Özakat İÖO, son yıllarda başarılarından çok huzursuzluklarla, sorunlarla kamuoyu gündemine geldi. Nitekim geçen öğretim yılında fotokopi nedeniyle sınıf öğretmenleri Filiz Dijle ve Ahmet Aşık arasında tartışma çıktı. İddiaya göre Aşık öğrencilerin önünde bayan meslektaşını tartakladı. Olaya müdahele için okula polis çağrılırken, taraflar birbirinden şikayetçi olmadı, bu nedenle bir işlem yapılmadı. Ancak daha sonra soruşturma açıldı. Dijle bu olaydan kınama, okuldan idareye haber vermeden ayrıldığı gerekçesiyle uyarma cezası aldı. İki öğretmen başka okullara görevlendirildi. Daha sonra Dijle, kadrolu olarak Torbalı ilçesi’ndeki Şehit Çavuş Haydar Arda Erertingi İÖO’na atandı. Dijle, yürütmeyi durdurma talebiyle 2. İdare Mahkemesi’nde açtığı dava sürürken, soruşturmasına eş zamanlı olarak okulun 15 yıllık müdürü Sevgi Altınkılıç hakkında da çeşitli iddialarla soruşturma açıldı. Özel sınıflar oluşturulduÇok sayıda veli okul başarısının gerilediği, öğrenci sayısının azaldığı, okulun projelerde, yarışmalarda adının geçmediği, okulun pis olduğu, okulun kantin otopark gelirlerini yüksek olmasına karşın okula harcanmadığı, müdürün bazı öğretmenlere baskı uyguladığı, mezun olan oğlu için özel sınıf oluşturup, istediği öğretmenleri görevlendirdiği, hizmetli Nuray Kavak’ı özel işlerinde kullandığı gibi pekçok iddiayı gündeme getirdi. Altınkılıç ile birlikte 2’si müdür yardımcısı 10 öğretmen hakkında da çeşitli şikayetler değerlendirildi. Şikayetçiler arasında öğretmen Filiz Dijle de yer alırken, aylarca süren soruşturma sonunda ortaya mahalle muhtarının bile ifadesinin yer aldığı 123 sayfalık rapor çıktı. Müfettişler Altınkılıç için yönetim zaafiyeti ve keyfilik, okulun bakımsız ve pis olduğu, anasınıfı öğrenci sayısının 10’un altına düşmesine karşın ilgili makama bildirmediği gerekçeleriyle 3 ayrı ihtar cezası istedi. Cezaların tümü verildiÇeşitli usulsüzlükler, anasınıfı ücretlerinin amacına uygun harcanmadığı, belgelerde sonradan düzeltme yapıldığı gibi iddialarla da Altınkılıç’ın iki ayrı bir günlük maaş kesilmesi, 30’da bir oranında aylıkten kesme ve kınama cezaları kesilmesi istendi. Müfettişler 7 ayrı disiplin cezası verdikleri Altınkılıç hakkında çocuğu için özel sınıf oluşturmaktan okulun tercih edilmez hale gelmesine kadar çeşitli gerekçeleri ortaya koyarak yöneticik görevinin üzerinden alınması gerektiğini rapor etti. Bu arada soruşturma kapsamındaki diğer eğitimcilere de kınama cezası çıktı. İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Faruk Altınkılıç’ın da eşi olan Sevgi Altınkılıç’a disiplin cezalarının tümü verildi, ancak “il içinde öğretmen olarak atanması” teklifi işleme koyulmadı, yine müdür olarak Balçova Yusuf Uz İlköğretim Okulu’na verildi.

YILMAZ: TAKDİR YETKİMİZİ KULLANDIK

İlköğretim Müfettişleri Başkanı Seyfeddin Yılmaz, DHA’nın sorularını yanıtladı, bu tasarrufta Altınkılıç’ın eşinin herhangi bir etkisinin olmadığını savundu. Hem başkanlığın hem de İl Milli Eğitim Müdürü Ragip Üye’nin görüşleri doğrultusunda, idarenin takdir yetkisinin kullanıldığını kaydeden Yılmaz, şunları söyledi; “Altınkılıç’ın fiilinin yetersizliğe dayalı olmaktan ziyade huzursuzluk içerdiğinden, yönetici olarak başka bir kurumda değerlendirilmesi uygun görüldü. İdarenin takdir hakkıdır. Bazen müfettişler böyle teklif getirir ama idare bunu uygun görmez. Sadece ona uygulanan bir şey değil, başkalarına da yapıldı. Ama disiplin cezalarını aldı. Ödüllendirme, cezalandırma yok. Teftiş Kurul başkanı olarak ben şu okula verin, demedim. Başka okulda denensin, Bergama’nın, Kiraz’ın açık olan herhangi bir okuluna verilebilirdi. Yönetici atama şubesi böyle uygun görmüş. Teftişin bunda payı yok. Torbalı’ya verilen öğretmen için de yer değişikliği teklifi vardı. Aynı şekilde ilgili şubeye bildirildi. O öğretmeni metropolde bir okula verebilirler ama o dönemde açık var mıydı, bilmiyorum. Ezbere konuşulmaz.”