Güncelleme Tarihi:
Dernek marka tescili ve coğrafi işaret için Türk Patent Enstitüsü’ne başvuruda bulundu.
Coğrafi işaretin kültürel miras ve geleneksel üretimin önemini vurguladığını, nesiller boyunca geleneksel bilgiyle üretilen ve pazarı bulunduğu bölgenin dışına taşan ürüne sahip çıkmak için gerekli olduğunu söyleyen Menemen Çömlekçiler Derneği Başkanı Ertan Saruhan, “Coğrafi işeretin alınmasıyla birlikte nitelikli bir tedarik zincirinin oluşması, yüksek katma değerli ve dengeli fiyatlandırma, doğal kaynakların korunması, geleneksel bilginin yaşatılması kolaylaşacak” dedi.
Kalıcı ve güvenilir
Yerel ekonominin gelişiminde zincirin en başında yer alan küçük üreticinin bu değer artışından hak ettiği payı alamadığını belirten Menemen Çömlekçiler Derneği Ertan Saruhan, şöyle konuştu;
“Coğrafi işaret uygulamalarını sorgularken, asıl işaret ettiğimiz, geleneksellik ve onları üretenlerin varlığının korunması ve sürdürülmesine destek verilmesi. Markalaşmayı sağlayan firmalar her zaman ayaklarını yere daha sağlam basabilmiş ve kendi markalarını yaratarak arz - talep dengesinde ön plana çıkabilmişlerdir. Değişimi ve dönüşümü yakalayabilmek, zamana ayak uydurarak farklılaşabilmek, sektör içinde kendisinden bahsedilebilir olmak; yani markalaşmak, içinde bulunduğumuz rekabetçi ortamın en temel şartlarından biri. Önemli olan kısa sürede bir marka yaratmak değil, süreç içerisinde tüketicilerin aklında yer edinmiş, güvenilir, kaliteli, kalıcı bir marka olabilmek.
Sektörde marka olmanın ve bu markayı daha yukarıya taşıya-bilmenin ilk koşulu, üretilen işlerin kalitesidir. Tüketicilerin
marka olmuş isimleri tercih etmelerinin en önemli nedenleri de bunlardır.”
TURİZM HEDEFİ
2008 yılına kadar üretiminin yüzde 90’ını ihracatla değerlendiren Menemenli çömlekçiler, Avrupa’da yaşanan krizler, dövizin yükselmesi ve yurtdışı pazarının daralması nedeniyle iç pazara yöneldi. Türkiye’nin toprak kap ihtiyacının yüzde 80’ini karşılayan ve saksı, anfora ve çanak gibi dekoratif ve peyzaj ürünlerine ağırlık veren çömlekçiler, ürünlerini turistik bölgelere gönderiyor. Türkiye’nin çömlek üretim merkezi olmasına rağmen bu potansiyelini turizm sektöründe değerlendiremeyen Menemenli üreticinin hedefi, Nevşehir Avanos örneğinde olduğu gibi ürünlerini turizmin hizmetine sunmak istiyor.
KÖY PROJESİ
Menemen’de 4-5 kuşak öncesine uzanan çömlekçiliğin turizm alanında değerlendirilemediğini belirten Saruhan, hazırladıkları Çömlek Köy Projesi’nin hayata geçirilmesi halinde bu sorunların aşılacağını söyledi. Saruhan gerçekleştirmek için destek bekledikleri projeyi şöyle anlattı: “Menemen ve çömlekçiliğin turistik tanıtımını yapmak amacıyla bir köy kurmak istiyoruz. Modern üretim tesislerinin yanı sıra insanların hafta sonlarını değerlendirebilecekleri hobi amaçlı küçük atölyeler de oluşturacağız. Başka bir birimde de ürünlerin satışını yapmak istiyoruz. Köyde ayrıca çay bahçesi, kafeterya gibi dinlenme alanları yer alacak. İlçemiz ayranı ve koyun yoğurduyla ünlü. Köyümüzü ziyaret eden turistlere bu yöresel ürünlerimizi de sunmak istiyoruz.”