Mantar zehirlenmelerine dikkat

Mantar zehirlenmeleri çeşitli şekilde reaksiyon gösteriyor. Özellikle geç bulgu veren zehirlenmeler çok daha riskli oluyor. Bunlar da karaciğer, böbrek hatta kalp yetmezliği oluşturuyor. Ölüme neden olan sonuçlar doğuruyor. Bu yüzden bu mantarlar konusunda halkımız çok dikkatli olmalı” diye konuştu.

FARKINDALIK OLUŞTURULMALI

Prof. Dr. Cander, mantar zehirlenmelerinin önceden beri üzerinde durulan, ancak toplumda farkındalık oluşturulamayan bir konu olduğunu belirtti. Prof. Dr. Cander, ”Belli mevsimlerde mantar zehirlenmeleri salgın şeklinde artıyor. Hep aynı bölgede ve çevrede yaşayanlar mantar zehirlenmelerini etraftan görmelerine rağmen mantar toplayıp riskini düşünmeden yiyorlar” dedi.

SANKİ KAÇINILMAZ BİR SÜREÇ

Mantar zehirlenmelerinin vazgeçilmeyen bir hastalık grubu olarak karşılarına çıktığını da anlatan Prof. Dr. Cander, şunları söyledi:

”Tüm uyarılarımıza rağmen mutlaka mantar toplanıyor, yeniliyor ve zehirleniliyor. Sanki kaçınılmaz bir süreç gibi bu sürekli devam ediyor. Burada halkımızın bilinçli olması gerekiyor. Bir kişi daha önce yiyip de zehirlenmediği mantardan bir sonraki sefere zehirlenebiliyor. Çünkü zamanla mantarın yapısı değişebiliyor. Pazarlarda satılan kültür mantarlarında daha önce görmüyorduk ama zaman zaman onlarla ilgili de zehirlenmelerle karşılaşıyoruz. Bunun zorlayan bir takip süreci var.”

KONTROL ALTINA ALINMALI

Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda bilinçlendirme çalışması başlatması gerektiğini de vurgulayan Prof. Dr. Cander, ”Mantar toplama ve yenilmesi kontrol altına alınmalı. Dünya tıp literatürünü taradığımız zaman en çok mantar zehirlenme vakaları Türkiye’den görülüyor. Zehirlenmeler bizim ülkemizde daha fazla. Özellikle mantarın yoğun oluştuğu yağmur mevsiminde acil servislerin yüzde 30-40’lık bölümünü mantar zehirlenmeleri işgal ediyor. Dağdan ve araziden mantar toplayıp yemek mantıklı bir şey değil. Bu zehirlenmeleri yol açar. Bunun bilinmesi gerekiyor” dedi.