Güncelleme Tarihi:
Gündemdeki taslakla teminat yerine getirilen "ruhsat bedeli" adı altındaki mali yükümlülük, teminat iradı yerine getirilen "idari para cezaları", devirlerde alınacak "yüksek bedeller" ve yükseltilen devlet haklarının özellikle yerli madencilerin sonunu hazırlayacağını kaydeden Ürün, "Madenciler zaten zor günler geçirmekte, sorunlarla boğuşmaktadır. Bir taraftan 16 Haziran 2012 tarihli Başbakanlık genelgesi, bir taraftan orman idaresinin verdiği izinler ve istediği bedeller, bir taraftan yürümeyen bir bürokrasi madenciliğin sonunu getirmektedir. Madenciler sorunlarına çözüm beklerken gündeme gelen taslağın şokunu yaşıyor. 3213 Sayılı Maden Kanununda Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı Taslağı madenciliğin sonunu getirecektir" dedi.
Soma ve Ermenek maden kazaları sonrası sektördeki taşeron ve rödovans uygulamasının kaldırılması halinde iş kazalarının önüne geçileceği gibi yanlış bir kanı oluştuğunu belirten Ürün, "Bu taslağın, genelde ülkemiz insanını üzüntüye boğan Soma ve Ermenek'te yaşanan iş kazaları sonrası, sanki iş kazalarını önlemeye yönelik bir taslakmış gibi gündeme getirilmiş olması da düşündürücüdür. Bu taslak iş kazalarının önlenmesine yönelik hiçbir düzenleme içermemektedir. Kamu oyunda madencilikte taşeron ve rödovans uygulamasının kaldırılması durumuna iş kazlarının önleneceği gibi yanlış bir algı oluşturulmuştur. Taslakta rödovans uygulaması kamu kurumlarına serbest bırakılırken özel sektöre yasaklanmaktadır. Bu bir çelişkidir ve böyle bir düşünce ve yaklaşım Anayasanın eşitlik ilkesine de aykırıdır. Bu gün iş kazalarının önlenmesine yönelik konuların tartışılması gerekirken, işçilere çip takılmasından, iş kazaları sonrası gerekli olabilecek yaşam odalarından bahsedilmektedir" diye konuştu.
Ürün, sorunların çözümünde sektörün tüm unsurlarının biraraya gelmesinin önemine değindi.