Güncelleme Tarihi:
M.A.T., gezi olaylarının ilk gününde İzmir’de protestoya katıldığı gerekçesiyle hakkında iki yıl sonra soruşturma açılınca, savcılığa ifade verip tekrar hapis cezası alma ihtimaliyle karşı karşıya kaldı.
Geçen 20 Haziran 2013 tarihinde, İzmir’deki Gezi Parkı eylemleri sırasında kurdukları çadırları kaldıran polise direndikleri iddiasıyla lise öğrencisi M.A.T. ile 4 arkadaşı, İzmir 4’üncü Çocuk Mahkemesi’nde, ’Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama, görevi yaptırmamak için direnme’ suçlarından yargılandı. Yargılama sonunda M.A.T. ile arkadaşları, ’polise mukavemet’ suçundan beraat etseler de, ’kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmak’ suçundan 3 ay 10 gün hapis cezası aldı.
GAZ KAPSÜLÜ KOMALIK ETTİ
İzmir’de 20 Haziran 2013 tarihinde gözaltına alınıp serbest bırakıldıktan sonra, konser için gittiği İstanbul’da Taksim Gezi Parkı yakınlarında, polisin kullandığı gaz fişeği kapsülünün başına isabet etmesiyle ağır yaralanan M.A.T., komaya girdi. Bir ayı aşkın süre hastanede yoğun bakım ünitesinde kaldıktan sonra yaşama tutunan M.A.T., aylarca süren tedavi süresince de kafatası kemiklerinin yarısı olmadan yaşamını sürdürdü.
2 YIL SONRA BİR KEZ DAHA GEZİ SORUŞTURMASI
Halen lise eğitimine devam eden M.A.T. hakkında, 3 ay 10 gün hapis cezası aldığı gösterilerden daha önce, 31 Mayıs 2013 tarihinde yine İzmir’de Gezi Parkı protestolarına katıldığı için savcılık soruşturma başlattı. İki yıl sonra hakkında gezi olaylarına katıldığı için soruşturma açılmasıyla şok yaşayan M.A.T., savcılığa gidip ifade verdi. Bu ifade sonrasında M.A.T. hakkında dava açılacağı ve yine hapis cezası alma ihtimalinin de olduğu avukatlarınca ifade edildi.
’POLİSLER BULUNAMADI AMA, GEZİ TAKİP EDİLİYOR’
Soruşturmaya tepki gösteren M.A.T.’nin avukatı Dinçer Çalım, eski defterlerin karıştırılarak, Gezi eylemlerine katılanların soruşturma yoluyla baskı altına alınmaya çalışılıdığını öne sürdü. Avukat Dinçer Çalım, M.A.T.’yi başından gaz fişeğiyle vurup komaya girmesine neden olan polislerin ise aradan geçen iki yıla rağmen bulunmadığını, ancak Gezi sürecinin halen hükümet tarafından takip edildiğini, Gezi’nin mahkeme salonlarına sıkıştırılmak istendiğini, siyasal sonuçlarından bu şekilde kaçılmaya çalışıldığı söyledi.