Lezzet markası Deniz Restoran

Æ Nasıl başladınız? Deniz Restoran'ı marka yapma sürecini anlatır mısınız?Æ 1981'de benim önderliğimdeki beş ortakla başladık. 8-10 yılda ayrılan, vefat edenler oldu. Üç oğlumla işletmeyi devralıp bugünlere getirdik. Deniz'in markalaşmasındaki en büyük neden, idealimdeki balık restoranını yaratma isteğimdir. En büyük avantajım mutfaktan ve salondan anlamam, disiplinli olmamdır. Kendimi müşterinin yerine koyarak çalışırım. Esnaflığın en önemli kaidesi olan "önce vereceksin, sonra alacaksın" felsefesini ilke edindik. Konukların keyifli bir yemekten sonra gülerek ayrılması amacımız oldu. Æ Çıtayı her yıl daha yukarı nasıl çıkardınız? İlkelerinizden bahseder misiniz?Æ Mutfaktan anlamamın çok faydaları var. İyi bir gurme olduğumu düşünüyorum. Her şeyi beğenmem. Öncelikle mutfağın yaptıklarını benim başarılı bulmam gerekir ki konuklara gönül rahatlığı ile sunabilelim. Bizde 8-10 aşçı var. Aşçıbaşı hariç hepsi bizde yetişti. Bu önemli ayrıcalık. Malzemenin kalitesine çok dikkat ediyoruz. Kullandığımız ürünleri ve malzemenin iyisine ulaşmak için araştırma yapıyoruz. İyi ürünün uzakta olması bizim için önemli değil. Önemli olan kaliteli ve taze ürüne ulaşmak. Bir artımız da İzmir Palas Oteli'nin sahiplerinden Haluk Kilimci. Fark yaratmakta çok yardımı olur. Kendisi seyahat etmeyi sever, yediği-içtiği ve gördüklerini en ince detayına kadar anlatır. Biz de algılayabildiklerimizi uygularız. Æ Ünlülerin yemek yediği bir yeri yönetiyorsunuz. Bir anınızı paylaşır mısınız? Æ Rahmetli Sakıp Sabancı bir kış akşamı çipura yerken küçük bir kılçık boğazına saplanmış. Esprili bir şekilde "Gardaşım biz etle büyüdük, balık yemeği sonra öğrendik" dedi. Bir süre sonra kılçığı çıkarıp, "Oh be gardaşım dünya varmış" demesini unutamam.Bir de Rahmi Koç beyefendinin bir yanı vardır. Müşteri olarak gelir, yapıcı tenkitlerini yazıp iletir. Yerine getirirseniz mutlu olur. Bu da bizlere şevk verir. Kimdir? 1945'te Türkiye’nin en ünlü aşçılarının yetiştiği Bolu’nun Mengen ilçesi’nde doğan Yılmaz Çelikkaya, eğitim hayatından sonra kısa bir süre marangoz çıraklığı yaptı. 1960'ta babasının aşçıbaşılığını yaptığı İnciraltı Belediye Gazinosu diye bilinen Cemal Koç’un işlettiği balık restoranında komi olarak işe başladı. İlk adımını attığı iş hayatına şimdi Kordon, Karşıyaka ve Üçkuyular’daki restoranlarıyla devam ediyor. Restoranları oğulları Metin, Ercan, Sabri ve yanında yetişen İstemi Öztürk’le işletiyor.