Güncelleme Tarihi:
İzmir’de eşi ve üniversite öğrencisi kızı cinayete kurban giden mühendisten affın mimarı Rahşan Ecevit’e: ‘Evlat sevgisini nereden bileceksin ki!’
Ankara’ya faks çekti
AF Yasası'nın Meclis'ten geçmesi ile çılgına dönen kimya mühendisi Latif Uluç, Rahşan Ecevit ve Bakan Hikmet Sami Türk'e faks çekti, ‘‘Canileri affetmeyi kendinizde bir güç olarak görüyorsanız, benim de ailemi geri getirin ’’ dedi.
Nasıl kontrol edeceksiniz
ULUÇ, Ecevit'e çektiği faksı, ‘‘Afedersiniz, saçmalamaya başladım. Sen evlat sevgisini nereden bileceksin ki?’’; Türk'e gönderdiğini ise, ‘‘Bunları içeride kontrol edemiyorsan dışarıda nasıl edeceksin?’’ sözleriyle bitirdi.
İZMİR'de üniversite öğrencisi kızıyla eşi cinayete kurban giden kimya mühendisi Latif Uluç, Af Yasası'nın Meclis'ten geçmesiyle çılgına döndü. Affın mimarı Rahşan Ecevit ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e faks çeken Latif Uluç, ‘‘Canileri affetmeyi, kendinizde bir güç olarak görüyorsanız, benim de ailemi geri getirin’’ dedi. Uluç, Rahşan Ecevit'e ‘‘Sen evlat sevgisini nereden bileceksin ki?’’ derken, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e de, ‘‘Sen bunları içeride kontrol edemiyorsan dışarıda nasıl edeceksin?’’ diye sordu.
Eterle bayılttı
DOKUZ Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce Turizmcilik Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Gözde Uluç (21), aşkına karşılık vermediği Mustafa Hacıömeroğlu tarafından annesi emekli öğretmen Bahar Uluç'la (48) birlikte evlerinde eterle bayıltılıp başlarından kurşunlanarak öldürüldü. Trabzonspor Kulübü Başkanı Mehmet Ali Yılmaz'ın yeğeni olan cinayet sanığı Mustafa Hacıömeroğlu olayın üzerinden 21 ay geçmesine rağmen yakalanamazken hakkında İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde idam cezasıyla dava açıldı ve gıyabında yargılanmaya başlandı.
Protesto faksı
ADANA'da çiftliği bulunan kimya mühendisi Latif Uluç'un yüreğindeki evlat ve eş acısı her geçen gün büyürken, af çıkarılmasıyla yıkıldı. Latif Uluç, affın mimarları DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit ile Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e protesto faksı gönderdi. Uluç, mesajında şöyle dedi:
‘‘SUÇLAR bilimine göre af, toplumun bunalımlı ve çalkantılı dönemlerinden sonra barışı sağlamak amacıyla çıkarılır ve öncelikle görevi yeni dönemde eski dönemde gelişen siyasal suçlar affedilir. Benim adım Latif Uluç. Ben bir aile reisi idim. 16 Mart 1999 da karımı ve kızımı İzmir'de hunharca bir cinayetle kaybettim. Asker kaçağı olan bir sapık, yavrularımı eterle bayıltarak başlarına birer kurşun sıkarak katletti.
KIZIM Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Turizm İşletmede okuyan, 4 lisan bilen, bu memlekete istikbal vaad eden pırıl pırıl 21 yaşında bir genç idi. Emniyetçe belli olan cani halen firarda ve yakalanamadı. Şimdi siz bunu affedeceksiniz.
ATATÜRK'ten sonra bu memlekette sözde bizleri idare eden bir çok yeteneksiz, seviyesiz idareciler gördük. Biz idare edilenler, sizlere daima kahkahalarla güldük. Bizleri eğlendiriyordunuz. Yeter lütfen, kahkahaları hıçkırığa boğmayın. Toplumsal barış ve kamu yararı bunun neresinde?
Ailem yok oldu
ANAYASANIN 41'inci maddesinde ‘Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar’ der.
PEKİ, nerede benim ailem? Eğer sen canileri affetmeyi, kendinde bu gücü görüyor isen, madem bu kadar güçlüsün, benim de ailemi geri getir.’’
LATİF Uluç, Rahşan Ecevit'e gönderdiği faksın sonunda ‘‘Afedersiniz ben de saçmalamaya başladım. Sen evlat sevgisini nereden bileceksin ki?’’ derken, Adalet Bakanı Türk'e gönderdiğinde ise, ‘‘Sen bunları içeride kontrol edemiyorsan dışarıda nasıl edeceksin? Başa çıkamayan devlet işin kolayını buldu. Bırak gitsinler, salıp kurtul. Hapishaneler boşalırsa ne güzel idare edersin değil mi? İstifa diye bir kavram var, hiç aklına gelmiyor mu? Ama istifa etmek bir erdemdir. Sizlerde eksik olan bir kavram. Asıl benim, sen vekilsin topunuzu azlediyorum’’ diye bitirdi.
AFFIN, toplumsal barışı sağlamayacağını, aksine daha da çok bozacağını iddia eden Latif Uluç, ‘‘O zaman affa bir madde eklesinler ileride yapacağım hareketlerden ben de affedileyim. Suç karşılığında devletin cezası olmazsa, kişi hakkını kendi arar. Bu da toplumsal huzuru daha da bozar. İnsanlar buna itiliyor. Yavrularımın katili aylardır yakalanmadığı gibi, şimdi aftan da faydalanacak. Yüreğimdeki alev her geçen gün artıyor’’ dedi.
Olay nasıl oldu
ADANALI Gözde Uluç, Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce Turizm İşletmeciliği Bölümünü kazanınca emekli öğretmen olan annesi Bahar Uluç'la birlikte İzmir'e geldi. Baba Latif Uluç ise işleri nedeniyle Adana'da kaldı. Lisanslı yüzücü ve basketbolcu olan güzelliğiyle dikkat çeken Gözde Uluç, yaz sezonunda staj yaptığı Antalya'daki Zigana Tatil Köyü'nde Mehmet Ali Yılmaz'ın yeğeni Mustafa Hacıömeroğlu'yla tanıştı. Askere giden Hacıömeroğlu ile Uluç'un arkadaşlıkları bir süre devam etti. Baba Latif Uluç, kızını istemeye gelen aileyi ‘‘Önce okul’’ diyerek geri çevirdi. Bu arada Gözde, Hacıömeroğlu'na bu ilişkiyi bitirmek istediğini bildirdi. Van'da asker olmasına rağmen sık sık İzmir'e gelen Mustafa Hacıömeroğlu ise bunu kabul etmeyip genç kızı rahat bırakmadı. Hacıömeroğlu'yla son kez görüşmeyi kabul eden Gözde Uluç'un cesedi, annesi Bahar Uluç'la birlikte Şirinyer semtindeki dairelerinde bulundu. Anne- kızın eterle bayıltıldıktan sonra başlarından kurşunlanarak öldürüldüğü tespit edildi. Polisin araştırmasında Mustafa Hacıömeroğlu'nun İstanbul'dan uçakla geldiği, ayrıca eteri aldığı depo tespit edildi, görgü tanıklarının ifadesi alındı, sürekli tabanca taşıdığı belirlendi. Polisin araştırmalarına rağmen Hacıömeroğlu yakalanamadı. Hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarılan Mustafa Hacıömeroğlu hakkında savcılık dosyayı inceleyip eldeki deliller ışığında İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘Planlayarak adam öldürmek’ suçundan idam cezasıyla dava açtı.
Gözde ve Bahar Uluç, 16 Mart 1999'da Buca'daki evlerinde başlarından kurşunlandı.