Güncelleme Tarihi:
İzmir Opera Balesi Sanatçısı Altuğ Dilmaç'ın sunuculuğunu üstlendiği Kukla Günleri açılışına Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Yaparel, Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yeşim Kirazlı, Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı'nın da aralarında yer aldığı kalabalık bir davetli grubu katıldı. Geçen ocak ayında merkezi Fransa'da bulunan, 52 yıldır dünyanın en büyük kukla festivalinin düzenlendiği, prestijli bir kukla okuluna, kukla müzesine sahip, kuklanın başkenti olarak anılan Charleville Mezieres kasabasında merkezi olan olan Dünya Kukla Dostu Kentler Birliği'nden bir mail aldığını söyleyen Festival Başkanı Selçuk Dinçer, “Kendilerini tanıtmışlar ve demişler ki; bizim belli kriterlerimiz var. Bir şehirde çok önemli bir kukla festivali düzenleniyorsa, eğer bir şehirde bir kukla okulu varsa, eğer bir şehirde önemli bir kukla müzesi varsa, ya da o şehirde önemli, kuklaya ilişkin ivent düzenleniyorsa, bunlardan biri varsa, o kente biz kukla dostu kent unvanı vermek için teklif götürüyoruz. İzmir'in de bu kritere uyduğuna hiç şüphe yok. İzmir'e de kukla dostu kent ünvanı vermek istiyoruz. İzmir'i kukla dostu bir kent ilan etmek istiyoruz’ diyorlardı. Duygularımı takdir edeceğinize inanıyorum. Hemen çıktıları alarak Büyükşehir Belediyesi'nin kültür ile ilgili birimlerine ilettim. Çok yakında İzmir'i kukla dostu bir kent olarak göreceğimizden eminim” dedi.
Önemli bir karar verdiklerini dile getiren Dinçer, “Bir karar verdik. Dedik ki: Her sene çok önemli bir kukla tiyatrosunu İzmir'e getirerek sizlere buluşturuyoruz. Bunlardan bir tanesini seçerek festivalimizin açılış gösterisinde sizlerle buluşturuyoruz ama bizden bir şey yapalım düşüncesiyle Güzelyalı Rotary Kulübü ve Devlet Tiyatroları'yla el ele vererek yola çıktık ve bir kukla oyunu hazırladık. Biraz sonra bizim emeğimizin ürününü izleyeceksiniz. İyi ya da kötü, başarılı ya da başarısız bulabileceğiniz oyunun adı ‘ben yapmadım biz yaptık.’ Güzelyalı Rotary Kulübü bu oyunun bütün giderlerini karşıladı. Yönetmenliğini ben üstlendim. Metin, öykü tasamını yaptıktan sonra 6 kişinin aylar süren çalışmasının ardından ortaya çıkan oyunu sahnelemek için Bulgaristan'dan usta sahne tasarımcısı Svila Velickova geldi. Dünyanın en iyi kukla starlarından Neville Tranter'i oyuncularımızı eğitmesi için iki kez getirdik. Adını listelerde okuyacağınız çok kalabalık bir grup imza attı” diye konuştu.
Bir gün önce Cumhuriyet Meydanı'ndan Gündoğdu Meydanı'na ulaşan kortejdeki mutluluğunu da dile getiren Selçuk Dinçer, bir ucu Gündoğdu Meydanı'na varan kortejin diğer ucunun hala Cumhuriyet Meydanı'nda olmasının İzmirliler'in kukla sanatının farkına varmasının bir kanıtı olduğunu belirtti. 600 kişi civarında katılım beklerken 5 bin kişilik bir katılım olduğunu belirten Dinçer, “Yürüdük. Bu kentin kültür ve sanat yaşamını ileriye taşımak için adımlar attık. Bir yıl boyunca attığımız adımlar kortej yürüşüşünde simgeleşti. Kontej sonunda Bulgar ekip Gündoğdu Meydanı'nı dolduran İzmirliler'e müthiş bir ateş gösterisi sundu” dedi.
Dinçer sözlerini şöyle tamamladı:
“İzmir'de birçok kişinin emeğiyle, birçok kişinin desteğiyde bize çok uzun gelen 7 yıl gibi bir sürede buralara geldi. 17'nci yılını hayal ettik ama o süreye kalmadan, 7 yılda dünyada bir marka yarattık. İzmirliler olarak, ‘İzmir'in Uluslararası Kukla Günleri.’ Geçtiğimiz yıl festival açılışında yaptığım duyurunun maalesef sonucunu hala duyuramıyorum henüz. Bir kez daha yinelemek istiyorum. Bu kentin bir kukla okuluna ihtiyacı var. Bu kentin sanat ve kültür eğitimcileri de biliyor, çok iyi farkındalar, çaba gösteriyor, programlar hazırlanıyor ama Bolonna süreci diye bir şey var. Oraya takıldı azıcık, ama çabalar sürüyor. (Protokol'da oturan Murat Tuncay'a yönelerek) Sevgili Murat Tuncay Hocam bu yıl öğrenci alınır mı? (Murat Tuncay'ın ‘Umuyorum' sözlerinin ardından devam ederek) Bu kentin bu kukla okuluna ihtiyacı var. Bu kukla okulu açıldığı, bu kukla okulu mezun vermeye başladığında Türkiye'nin kaderi değişecek. Türkiye'de kukla sanatının kaderi değişecek. Çünkü şu anda okul yok. Gençler ne yapacaklarını, nerede eğitim alacaklarını, hangi yolda yürüyeceklerini bilemiyorlar. Her gün bana en az 5 öğrenci soruyor: ‘ne yapabiliriz, kurs yok, okul yok nerde bu işi öğrenebiriz' diyorlar. Ben de sabırlı olun, biraz daha bekleyin. Çok iyi bir okul açılacak. Benim mezun olduğum okulda, yani Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi'nde (GSF) çok iyi bir bölüm açılacak, Türkiye'nin ilk kukla bölümü hayata geçecek bekleyin diliyorum. Kimbilir belki gelecek yıl DEÜ GSF Sahne Sanatları Bölümü gelecek yıl oyun sahneler ve bizlerle olur. Sizlerle buluşur.”
Plaket için sahneye gelen Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Yaparel, Festival Başkanı Selçuk Dinçer'in Bologna sürecine açıklık getirerek, tıkanmanın nerede olduğunu bularak bu bölümün açılması için gereken her şeyin yapılacağını söyledi.