Güncelleme Tarihi:
Prof Dr. Makal, Hasan Ali Yücel’in film eleştirmenliği üzerine görüşlerini aktardı. Behramoğlu ise “Okumak ve Klasikler Üzerine” başlıklı konuşmasında, Türkiye’nin kitap okuma alışkanlıklarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Behramoğlu, “Japonya’da bir yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılıyor. Türkiye’de bu rakam ise 23 milyon 386. Yani Türkiye’de bir yılda basılan kitap, Japonya’da neredeyse bir günde basılıyor” dedi. “Türkiye’de Müzik ve Sahne Sanatları Devrimi” ilgili bir sunum yapan Prof. Dr. Ali Uçan da, Ankara Devlet Konservatuarı’nın kuruluş hikayesini anlattı. Uçan, ayrıca Yücel’in müzik yaşamından kesitlere ve eserlerinden örneklere yer verdi.
“Gerçek Kültür Politikası ve Hasan Ali Yücel” konulu bir sunum yapan Doğan Hızlan ise “Hasan Ali Yücel, örnek alınacak bir cumhuriyet aydını, siyasetçisi ve yazar olduğunu belirterek, “Bu niteliklerin bir kişide buluşması gerçekten ender rastlanılacak bir olaydır. Birçok başarısı onun edebiyatçı yönünü gölgelediğinden, bu kimliği ile ayrıca incelemeliyiz” diye konuştu.
Anlaşılmaz ülkeyiz
Köy enstitülerinin ve halkevlerinin hayatın içinde insan tipi yaratan merkezler olarak faaliyet gösterdiğini belirten Hızlan, “Günümüzde bu kurumların bu işlevini ilginç bir şekilde popüler kültürün en önemli unsuru olan televizyon dizileri aldı. Örneğin Aşk-ı Memnu dizisi ardından İstanbul’da iki kitapçı gezdim. Aşk-ı Memnu kitabı en çok satan olmuştu. Şehrazat dizisi çıktığında, içeriği kısaltılmış ‘Şehrazat’ kitapları yok sattı. Hatta bu kitapçıların yanında Korsakof’un Sehrazat CD’si satılıyordu. Anlaşılmaz bir ülkeyiz. Dizilerle okumaya, hiç dinlemediğimiz tipte müzik eserlerini dinlemeye başladık. Biz gerçekten çok ilginç bir toplumuz” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Özdemir Nutku, köy enstitülerinin uygulayıcılarının önemine dikkat çekerek, “Bugün köy enstitüleri olsaydı toplum olarak 50 yıl ilerideydik” dedi.