Kömür değil, hortum dağıtılsın

Su yaşam kaynağıdır. Doğaya hayat verir. Doğayla barışıksak, koruyorsak çevremizi, dünyamız cennet olur.Ya korumuyorsak, hoyratça harcıyorsak tüm güzellikleri. Havayı suyu kirletip toprakları zehirliyorsak.Doğa intikamını fena alır. Alıyor da.Çünkü ormanları yakıp yıktık. Hiç bitmeyecekmiş gibi gördüğümüz sularımızı kirlettik. Şimdi "kaynaklar kurudu" diye feryat ediyoruz.Suyun önemini yeni kavramaya başladık. Birçok firma çevreci üretime yöneldi şimdi.Avrupa ithal edeceği ürünlerde artık çevreye duyarlılık arıyor. İplik boyalarındaki kimyasalları kontrol ediyor. Üretimlerde doğaya ne kadar zarar verilmiş takip ediyor.Tatile gidecekleri ülkelerin bile çevreye saygısını bakıyorlar.Tüm bunlardan mesaj alan var mı?Ege'de, izmir'de. Çevrenin tek yükselen değer kabul edildiğini özümseyen.Arıtmalarını çalıştıran, filtrelerini kapatmayan. Zehirli sularını derelere bırakmayan. Ve en önemlisi adam gibi denetim yapıp, çevreyi katledenlerin gözünün yaşına bakmayan.*22 Mart'ta Dünya Su Günü'nü kutladık. Suyun önemini anlattık. Peki su tasarruflu kullanılmaya başlandı mı? En çok kuraklığın yaşandığı Ege, bu yaz nasıl çıkaracak, bilen var mı?Son dere kurumadan önlem almanın zamanı geldi de geçiyor bile. Bir fikrim var benim. Seçimlerde bundan böyle kömür değil, hortum dağıtılsın. Hem çevre kirliliği önlenir hem de damlama su sistemiyle sular akılcı kullanılıp israf olması önlenir. Ne dersiniz?İbrahim IRMAK