Kocaoğlu'ndan Başbakan'a “Biz” yanıtı

Güzelbahçe Yaka Mahallesi Tahtacı Kültür Evi ve Cemevi törenle hizmete açıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tahsis ettiği arazi üzerine yapılan ve temeli 2 Temmuz'da atılan Kültür Evi 4 ayda tamamlanarak hizmete girdi. Açılış törenine CHP İzmir milletvekilleri Hülya Güven, Musa Çam, Mustafa Moroğlu, Alattin Yüksel, CHP İl Başkanı Ali Engin, CHP'li yöneticiler ve Güzelbahçeliler katıldı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yaptığı konuşmada Başbakan Erdoğan'ın kongre merkeziyle ilgili açıklamalarına tepki gösterdi. 5. İktisat Kongresi için İzmir'e gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın daha sonra Kuşadası Kongre Merkezi açılışında “İzmir'de kongre merkezi yok. Yerel yönetim yapamıyor. Bunu da biz yapacağız” dediğini hatırlattı. Belediye Başkanı olarak Başbakan'ı eleştirecek söz söyleyecek durumda olmadığını, siyaset anlayışı gereği bunun devlet hiyerarşisine yakışmadığını belirten Kocaoğlu “Ama bir şey var. Başbakan ‘biz yapacağız' derken ‘Biz' ne oluyor? Sayın Başbakan ‘Kongre merkezini İzmir'e biz yapacağız. Bize kaldı' diyor. Biz ne oluyoruz, biz neyiz? Biz, siz, bunlar, onlar diye toplumlu ötekileştirerek bu noktaya geldik. Toplumda huzursuzluk var, gerginlik var. Herkeste gerginlik var. Toplum germeyle değil uzlaşıyla yönetilir. Toplum ‘benden olan yaşasın, kazansın işi görülsün' değil adil olarak davranılırsa huzur olur. Onun için ben İzmir'de dokuz senedir hiç ayrım yapmadan gör
evimi sürdürmeye çalışıyorum. Hayatımdan memnunum. 24 saat istediğim saatte isetediğim meydanda tek başına bulunabilirim. Bunu adaletli ve eşit davranmama kimsenin hakkını yememeye borçluyum” dedi.

ESPRİYİ CİDDİYE ALMIŞLAR

Kocaoğlu, Ak Parti İzmir milletvekili Rıfat Sait'e söylediği “Bakan Yıldırım İzmir'e aday olursa ben de olacağım” sözlerinin yanlış anlaşıldığını bunun espri olduğunu söyledi. Kocaoğlu “Bir espri yaptım. Şu aday olursa biz olmayız diye. Arkadaşlar ciddiye almış. Basın da bana soruyor. Siyaset gergin ve sinir sistemini yıpratan bir şey. Fırsat buldukça espri yaparak bu havayı dağıtmak doğal görevimiz” dedi.

ESEN VE ZORLU'YA BORU YANITI

İZSU'nun Çiğli Arıtma Tesisi'nde yapacakları dördünca faz ihalesinde alınacak borularla ilgili yapılan bazı açıklamalara da tepki gösteren Kocaoğlu, EBSO Meclis Başkanı ve Esen Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen ve Yıldız Plastik Başkanı Kemal Zorlu'yu eleştirdi. İZSU'nun alacağı iki metre çapında iki km'lik boru için Salih Esen'in kendisine geldiğini belirten Kocaoğlu “Bu borunun muadili borular olduğunu ve daha ucuza maloacağını söyeledi. Bunun üzerine arkadaşları çağırıp değerlendirme yaptık. Yerin altına gömülen zaman zaman ters basınç gereken bu borunun alınmasının tesisisin hayatiyeti ve ömrü açısında yararlı olduğuna karar verdik. Sonra basında önce topa Salih Esen girdi. ‘Pahalıya alacaklar, zarar ettirecekler’ dedi. Sonra Yıldız Plastik sahibi Kemal Zorlu devreye girdi. Topu yuvarlıyorlar. Bunun üzerine İZSU boru seçimiyle ilgili kamuoyuna açıklama yaptı. Ancak, bugün Salih Esen bu kez de ‘Adrese teslim ihale mi var?’ demiş. Teessüf ediyorum. Adrese teslim ihale yapmadığımız müfettiş ordusu ta
rafından, Adliye'de, mahkemede tescil edildi be kardeşim. Biz onu yapamıyoruz. Becersek de yapmayız. Herkesin bir ahlak terazisi var. Bizimkinden bu çıkmıyor kardeşim. Adrese teslim ihale çıkmıyor. Yıllardır sanayicilik yapan birisi olarak bilmiyor musun? Yoksa başka amaç için mi söylüyorsun” dedi.

ZORLU GÖKDELENİ ELEŞTİRİLERİNE YANIT

Kocaoğlu, konuşmasında eski Orkide Alışveriş Merkezi'nin ve yanındaki Tekel Tütün deposunu kapsayan iki parselde Zorlu Gökdeleni yapılmasına olanak veren Alsancak-Kahramalar 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı'na tepkilere yanıt verdi. Arasında yol olan iki arazinin 2900'er metrekare olduğunu belirten Kocaoğlu “Ahmet Piriştina ve benim zamanımda ikisine ayrı ayrı yoğunluk ve yüksek kat otoparktan yararlanma talep edildi. Vermedik. Sonra bu arsa satıldı. Satın alan kişi geldi. Dedi ki ‘iki arsam var. İkisi de birbirine eşit. Ben bunun imarını burada kullanmak istiyorum. Yükselmek istiyorum. Bu arsayı da içindeki tescillli binaları da satın olarak kamuya yeşil lalan ve otopark olarak terk etmek istiyorum’ diye başvurdu. Mecliste ve bürokratlarla tartıştık. Alsancak gibi bir yerde yoğunluk artışı olmadan 2800 metrekare yeşil alan yaratmanın kente yararlı olacağına karar verdik” dedi.

ARAZİSİNİN YARISINI YEŞİL ALAN VEREN GELSİN

Alınan kararda hiçbir imar yolsuzluğu haksızlığı olmadığını belirten Kocaoğlu, “Eleştiriler var. ‘Piriştina vermemişti, Kocaoğlu verdi’ deniyor. Alsancak'ta her kim 6 bin metrekare arsasının getirir bunun üç bin metrekaresini ‘İzmir Büyükşehir Belediyesine veya Hazine'ye kamuya, yeşil alan veya otopark olması için veriyorum’ diyorsa o üç bin metrakere imar hakkını öbür üç bin metrekarede kullanması konusunu Meclis'e getireceğim ve destekleyeceğimi beyan ediyorum. Yaptığımız bir yolsuzluk hukuksuzluk yok. Keşke Alsancak'ın tamamı böyle olsa. Yani Alsancak'ın yarısı yeşil alan olsa! Bunda bile öküzün altında buzağı aranması sözkonusu” dedi.

UYANIK OLMALYIZ

Kocoğlu, öküz altında buzağı armanın önümüzdeki günlerde daha da artacağını söyledi. Kocaoğlu, “Bunlar aranacak. Yapılacak. Aka kara diyerek doğruya yanlış diyerek, yanlışı da doğru gibi empoze ederek siyaset yapılacak. Önümüzdeki dönemde giderek yükselecek. Uyanık olmak zorundayız. Bilgilenmek zorundayız. Dergimizi kitabımızı dağıtıyoruz. Lütfen onları okuyun. Savunma mekanizmaların geliştirmek durumundayız. İzmir ülkenin en aydınlık, ülkeye yön veren, ülkede demokrasiyi uygulayan, insan haklarına saygılı, kimsenin yaşantısına karışmayan özgürce yaşanan kenttir İzmir. Ülkeye bu genel ve evrensel doğruları hep birlikte 4 milyon İzmirliyle birlikte öğretmek zorundayız. Ülkenin çıkışı budur. Ülke bir gün İzmir gibi olursa dünyanın en huzurlu mürefeh, en demokrat kentlerinden biri olacaktır. Bunun için ilericilerin aydınların devrimcilere, bize görev düşüyor. Bu ülkede her etnik kökenden arkadaşımız her inançtan her mezhepten arkadaşımız özgürce inancını gelenek ve göreneğini uygulayacak. Uygulamaktadır. Böyle b
ir kente hepinizin bildiği sıfatlar yüklemeye çalışarak güneşi balçıkla sıvamak istiyorlar. Buna da karşı duracağız biz” dedi.

Kocaoğlu, “Yaka mahallesinde Cem evinini başta Alevi yurttaşlara, Tahtacı yurttaşlara ve tüm Güzelbahçelilere, İzmirlilere gelenek ve görenekleri uygulayacakları inançlarını ibadetlerini yapacakların bir mekan olarak sunuyoruz. Daha birçok cemevini devreye soktuk. Yenilerini de gerçerleştiriyoruz” dedi.

Törende Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ve Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Selahittin Özel, Büyükşehir Belediyesi ve Güzelbahçze Belediyesi'ne teşekkür ettiler. Özel, “Türkiye'de barışı, kardeşliği, dün değil geçmişten beri isteyen toplumuz. Biz ne ‘Sivas'ı Maraş'ta katliamları Sünniler yaptı’ demedik. Yapanlar ‘faşist, canidir’ dedik. Sünniler'e sesleniyorum. Sizin inancının adına birileri cinayet işliyorsa birlikte yürüyelim karşı çıkalım” dedi.

Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, 2009 seçimlerinde tüm partilerin vaadleri arasında yeralan Tahtacı Kültür Evi'ni yapma için öncelikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'ndan arazinin tahsisini istediğini söyledi. Kocaoğlu'nun destek verdiğini belirten İnce, plan değişikliği sonrası 2 Temmuz'da temelini attıkları projeyi 120 günde tamamladıklarını ifade etti. Proje kapsamında zeminde gasilhane, aşevi, morg, birinci katta muhtarlık ve kütüphane, üst katta ise Cem Salonu bulunduğunu açıkladı. İnce, Büyükşehir Belediyesi'nin yüzde 85 maliyetini karşıladığı 10 milyon 560 bin TL'lik otopark, pazaryeri, kültür merkezinden oluşan kompleksin inşaatının da devam ettiğini söyledi.

Törende, yaşlı Tahtacılar semah gösterisi yaptı. Konuşmaların ardından kurdele kesimi öncesi Alevi dedesi dua okudu.