Güncelleme Tarihi:
Yaşanan son olaylar nedeniyle kırgınlığını, hayal kırıklığını gizlemeyen, ancak daha çok iş yapmak için enerjisini kaybetmediğini söyleyen Kocaoğlu, “Bugüne kadar altyapıya gömüldük, yukarıya birşey yapamadık. Şimdi tasarımla, üstyapı çalışmasıyla bu eksiği gidereceğiz” dedi. Kocaoğlui’nun öne çıkan mesajları şöyle:
Kadifekale ile anılayım
“Kadifekale’ye şu ana kadar 200 milyon lira harcandı. 42 hektarda yani 103 futbol sahası büyüklüğündeki bir alanda çalıştık. Yaklaşık 2 bin bina kimsenin burnu kanamadan, mağdur edilmeden yıkıldı. Ağaç dikiyoruz. İzmir’in simgesi Kadifekale’nin surları ortaya çıktı, yakında restorasyona başlayacağız. Behçet Uz, Fuar’la anılıyor. Kadifekale fuarın 1.5 katı büyüklüğünde. Belki gelecekte benim de adım Kadifekale ile anılır.
En az beş yıl sonra Kadifekale’ye teleferik veya raylı sistemle çıkılabilir. Agora’dan Kale’ye teleferik yapılabilir. Teleferik projesi konusunda büyük düşünmek de mümkün. Alsancak Kruvaziyer Limanı’ndan Kadifekale’ye turist taşınsa güzel olmaz mı? Hep bunların üzerinde düşünüp çalışıyoruz. Bu arada itirazlar nedeniyle geciken Balçova Teleferik ihalesi tamamlandı.
Otopark ve Büyükşehir binası
Büyükşehir Belediye binasını yıkarım, ama tek şartım var. Konak’taki Merkez Bankası, SGK, Maliye binaları da yıkılsın. Mezarlıkbaşı’ndaki katlı otoparkın yıkılması isteniyor. Ama onun da bir süreci var. Yıkımı kent gelişiminin süreci belirler. Şu an için erken buluyorum. O bölgedeki tescilli binaları ‘Ya yap ya sat’ diye çalışma başlatıyorum. İkiçeşmelik’i düzeltemezsek Agora için harcadığımız 45 milyon liranın hiçbir haysiyeti yok. İkiçeşmelik’teki tüm binaların cephelerini yenileyip tarihi olanları restore edeceğiz. Spotçular kepenklerin arkasına çekilecek. Kaldırımını Hatay’daki gibi taş döşeyeceğiz. Böylece Üçkuyular-Hatay-İkiçeşmelik’ten Efes Oteli’ne kadar tek tip taş ve bordür döşenecek. Orada hayat başlayacak. Semte adını veren İkiçeşme’yi de ortaya çıkaracağız.
Kent yenileme projeleri
Yoğunluğun kurtardığı yerlerde kent yenilemeyi özel sektör yapacak. Diğer yerlerde biz yapacağız. Ama temel prensibimiz yerinde çözümdür. Kimse yerinden, yurdundan, evinden olmayacak. Ege Mahallesi’nde de kent yenilemeyi bu düşünceyle gerçekleştireceğiz. Kadifekale, Bayraklı, Cennetçeşme, Ege Mahallesi, Ballıkuyu ve Uzundere için kent yenileme projelerimiz hazır. Bakanlar Kurulu onayı bekliyor.
Kuş cennetine turist
İzmir’e bu kadar yakın bu kadar önemli bir alanı İZKUŞ birliğinin de yardımıyla yeniden doğal hayata ve kente kazandırıyoruz. Buraya Koruma Kurulu’nun onayıyla 20 kilometrelik yol yaptık. Bisikletle gelenler bu mükemmel parkurdan yararlanabilir. Ama asıl olan kruvaziyer gemilerle gelen turistlerden kuş ve doğal yaşama meraklı olanları turlarla buraya getirmek istiyoruz.
Tembel ayılar geliyor
120 türde bin 200 hayvanın yaşadığı Doğal Yaşam Parkı’nı geçen yıl 600 bin kişi gezdi. Bu yıl 850 bine gidiyoruz. Gelecek yıl Afrika penguenleri gelecek. Penguenler için su sıcaklağını 5-15 derece arasında tutacak sistem kuruluyor. Ayrıca yurtdışı bağlantılarımız sayesinde burada ilk kez tembel ayılar getirilecek ve burası üreme merkezleri olacak.
Büyük yeşil alanlar
Harmandalı çöp depolama alanının üstünü Körfez’in dibinden çıkarılan çamurun tuzu alınıp kurutulduktan sonra elde edilecek tarım toprağı ile kapatacağız. Burasını yeşil alan yapıp ağaçlandıracağız. Bayraklı sırtlarında Ekrem Akurgal Rekreasyon Alanı yapıyoruz. Bornova’daki Homeros Vadisi yıllar itibarıyla gelişecek ve kent için değeri daha iyi anlaşılacak. Burası şu anda bile İzmir’in en güzel piknik ve gezi alanı. Tüm İzmirliler’in burasını görmesini isterim. 2004-2011 arasında 6 milyon metrekare yeşil alan kazandırdık. Toplam yeşil alan miktarı böylece 12 milyon metrekareyi aştı. Bu dönemde İzmir’e toplam 25 milyon ağaç diktik.
Öcü gibi korkuyorum
Herkes iptal edilen ihaleleri, gecikmeleri eleştiriyor. Bazıları İstanbul’u örnek verip, orada işlerin hızlı yapıldığını söylüyor. İstanbul’daki ihalelere kimse itiraz etmiyor, edemiyor. İhale istenen kişiye yasal çerçevede verilebiliyor. Ama bizde öyle mi? Önüne gelen itiraz ediyor, aklımıza gelmeyen nedenlerle ihalerimiz iptal ediliyor. Herkesin gözü üstümüzde. Kemeraltı’nın altyapısına gireceğiz ama öcü gibi korkuyorum. İhaleyi kazanacak müteahhidin halkı, esnafı rahatsız etmeden işi tamamlayamamasından korkuyorum. Ama biz belediye olarak yasaları tam olarak uygulayarak ihaleleri yapıyoruz.
Kordon 10 bölgeye ayrıldı
Bostanlı’dan Yenikale’ye kadar Kordon’u 10 bölgeye böldük. Her bölgeyi ayrı bir mimara vereceğiz. Bir danışma kurulu bunları bütüncül olarak değerlendirecek. Tasarımı biten bölgeyi kurul onayıyla ihaleye çıkaracağız. Ayrıca Varyant, Kadifekale, Yamanlar gibi bölgelerde beş seyir terası oluşturacağız. Tüm bunlar için 100 milyon lira harcayacağız. Kordon’daki bütün binalar cepheleriyle, panjurlarıyla elden geçirilecek. Kemeraltı’nda ne yaptıysak, Kordon’da da daha güzelini yapacağız. Düzenleme bize ait, diğerlerini vatandaştan isteyeceğiz. Prof. Dr. İlhan Tekeli başkanlığında bir ekip bunun üzerinde çalışıyor. Para kaynağı yaratıp o tasarım projesini yürüteceğiz. Belki bazı kişilerden bunun için bağış da alacağız. Bugüne kadar hep projelerle uğraştık, ama artık ihale sürecine geçtik. İzmirli hemşehrilerimiz ümüzdeki kısa süreçte çok şeyin değiştiğini görecek.
Akdeniz Akademisi ve kolej
DGM binaları Akdeniz Akademisi ve Kent Koleji olacak. Tedaş’ın bir payı daha vardı, üzerimize aldık. Dış restorasyonunu bitirmiştik, kalan bölümleri de restore edip İzmir’e kazandıracağız.
Yol, kaldırım gibi hizmetlerin ardından vatandaşlardan istenen katkı payı uygulaması her belediyeye eşit uygulanmalı. Sayıştay denetçileri sadece CHP’li belediyelere gidip ‘Bu parayı niye tahsil etmedin’ diye başkanlara zimmet çıkarıyor. Halka karşı biz kötü oluyoruz. Eğer bu para alınacaksa herkes eşit olmalı, bize başka, diğerlerine başka olmaz. Örneğin katı atık bedeli için bizim hesabımızda hane başına 42 kuruş çıktı. Biz çöp katılım payını almadık ve su faturasının içinde gösterdik. Yani su o kadar ucuzladı. Kanun konulmuş uygulamama gibi bir şansımız olmaz.”
Evimin kapısını çaldılar
Planı projesi olmadan, Koruma Kurulu’ndan izin almadan Konak Tüneli’ni ben yapmaya kalksam direk içerideyim. 10 senede 8 katrilyonluk ihaleye çıkmışım. Bizden büyük bir Ulaştırma Bakanlığı bir de İstanbul Belediyesi var. Parasını tıkır tıkır ödüyorum. Ama milletin bize yakıştırdığı onurlu-dürüst-çalışkan gibi meziyetleri yıpratılması süreci yaşanıyor. Gaziemir Belediyesi’nde çalışan müfettiş özel olarak görevlendiriliyor ve benim özel kalem müdürümü, şoförümü çağırıp eşim Türkegül hanımın arabasının nerelere gittiği soruluyor. İş buraya kadar geldi. Artık evimin kapısını çaldılar.