Kocaoğlu, "İzmir çukurunda adamı boğarlar"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, partisinin Konak Belediye Başkan adayı Sema Pekdaş'ın Gazi Bulvarı'daki seçim bürosunu hizmete açtı. Açılışa CHP İzmir milletvekilleri Alaattin Yüksel, Hülya Güven, Mustafa Moroğlu, Musa Çam, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, parti yöneticileri ve parti üyeleri de katıldı.

Burada bir konuşma yapan Başkan Aziz Kocaoğlu, Konak adayı Sema Pekdaş'ı eleştirenlere sert sözlerle tepki gösterdi. Kocaoğlu, şunları söyledi:

"Genel Başkan'ın direktifiyle bir görev yaptık, Sema Pekdaş'ı Konak'ta aday yaptık. Bize Pekdaş gibi insanlar lazımdı. Hukuk adamları lazımdı. İçi boş dışı boş karalamalarin nereden geldiğini, kimin yaptığını çok iyi biliyoruz. Bunlar bedenleri değil kişilikleri zayıf olan, "ben varsam CHP iyi, güzel, doğru, Atatürkçü, ben yoksam CHP yolundan sapıttı' diyorlar. Böyle bir şey var mı arkadaşlar? Siyasette insana mevki makam düşer, düşmez ama görev olarak düşer, hizmet etsin diye düşer. Egosunu tatmin etsin diye düşmez. Sağa sola çemkirsin diye düşmez, adam gibi namusuyla şerefiyle ahlakıyla, büyüğünü, küçüğünü tanıyarak çalışmak lazım. Siz nerede menfaatiniz varsa orada olacaksınız, ondan sonra ona buna söz atacaksınız. Burası İzmir. Hiçbir ilde çukur yok ama İzmir'de "İzmir çukuru' diye bir tabir var. Bu çukurda adamı boğarlar. İzmirliler boğar. İzmirliler kimin ne olduğunu, kimin kariyer peşinde olduğunu kimin hizmet için gelmek istediğini çok iyi bilirler. Kendiniz ne iseniz onu oynayın. İzmirli kimin kişili
ğinin ne olduğunu çok iyi biliyor. Gözünün içine bakıyor. Samimi mi değil mi bunda riya bunda fitne fücur var mı diye bakıyor ve görüyor. Boşuna heveslenmesinler. Kendilerine belli mihraklarından rol biçildiyse öyle onu açık açık oynasınlar. "Biz CHP'ye ne kadar zarar verebilirsek o kadar iyi, onun için görevlendirildik' desinler. Biz bunu biliyoruz ama bunu açık söylemek de insanlığın görevidir. Devir yapanın yanına kar kaldığı devir olmaktan çıkacak. Hata yapanlar hesap verecek ki bir daha kimse seçildiği yerde hata yapmasın."

"AKP'Lİ ADAYLAR SOKAĞA ÇIKAMIYOR"

CHP Konak Belediye Başkan adayı Sema Pekdaş da hem rakiplerini hem de AK Parti'yi eleştirdiği konuşmasında şunları söyledi:

"Bu seçimde 12 yıllık AKP diktatörlüğüne yeter artık diyeceğiz. Yolsuzluğa halkın paralarını çuvala dolduranlara haramilere karşı bir yürüyüş başlatıyoruz. Hep birlikte ayağa kalkacağız. 30 Mart'ta haramileri ve oların yardakçılarını sandığa gömeceğiz. AKP adayları İzmir'de sokakta dolaşamıyorlar. Yüzleri yok. Hemşehrilerimiz onlara gittikleri her yerde kutuların, kasaların hesabını soruyorlar. Bu nedenle yeni oyunlar tezgahlamaya başladılar. CHP oylarıyla seçilenleri kara propaganda olarak kullanıyorlar. Atatürkçü seçmenlerin kafalarını bulandırmak için yalanlara sarılıyorlar. Beni tanır ve bilirsiniz. Biz işkence gören çocukların Manisalı çocukların avukatıyız, AKP ile ittifak yapanlar, Mehmet Ağar'ın dostu. Onlar mağdurların neler çektiğini bilmezler. Hukuktan anlamayanların siyasi polemikleriyle, karalamalarıyla uğraşacak zamanımız yok. Biz hiçbir çocuğun aç uyumaması için, hiçbir kadının şiddet görmemesi için, çevreyi korumak için, her anlamda temiz bir Konak için, babamızın çiftliğini değil halkın paras
ını yönettiğimizi bilmek için geliyoruz. 30 Mart'ta Konak Belediyesi'ni halkın belediyesi yapmak için geliyoruz. Başkanlık girişindeki kapı şifrelerini kırmak için yola çıkıyoruz."

"YOLSUZLUKLA ELDE ETTİKLERİ PARALARLA İZMİR'E SALDIRIYORLAR"

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu ise İzmir'e göz koyanlar olduğunu ama amaçlarına ulaşamayacaklarını öne sürerek, "İzmir'le ilgilenen birkaç aktörden söz edeceğim. Bunların ilki 1919 Kurtuluş Savaşı'ndan beri İzmir'in bağımsızlığı için kurşun sıkan Hasan Tahsin'in izinden giden gençler vardı. 68 kuşağı, devrimci gençler vardı, 1978'lerde İhsan Alyanak gibi belediye başkanlarımız vardı. Yüksel Çakmur, Ahmet Piriştina gibi büyük başkanlarımız vardı. Bu gelenek devam etti. 2010 yılından beri başımızı öne eğdirmeyen, İzmir'de bir metrekare mal satmayan polis ve savcı kuşatmasına rağmen başımızı öne eğdirmeyen Kocaoğlu ile bu gelenek devam etti. İzmir'de 1919 yılından bugüne kadar olduğu gibi ilgilenen başka aktörler de var. Onlar hoşgörü ve bir arada yaşama kültürünü yok etmek isteyenler ve bunun için İzmir'e karşı her bir koldan savcısı, hakimi, müfettişleriyle medyasıyla yolsuzlukla elde ettikleri paralarla İzmir'e saldıranlar var. Bunları tanıyoruz İzmir'e göz koyanları biliyoruz. Sanki bunları karşıymış
gibi hizmet edenler de var. DSP, MHP'de AKP'de sözüm ona bunlara karşıymış gibi durup İzmir'i bunlara kucak açar hale getirmeye çalışanlar var" dedi.

CHP İzmir İl Başkanı Engin de AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın "çok kolay' olan seçim sloganını hatırlatarak, "Tabii ki kolay, havuz oluşturmak müteahhitleri soymak, rüşvet almak yolsuzlukları yapmak, yandaşları zengin etmek çok kolay. Zor olan 120 bin aileye süt dağıtmak, 150 milyona mal ettiğiniz metroyu 70 milyona mal etmek, baskıya müfettişe rağmen 1 lira yolsuzluk bulunamaması, zor olan bu. Biz CHP'liler cumhuriyetçiler, Atatürkçüler, İzmirliler, kadınlar, gençler zor olana talibiz, kolay olana değil" dedi.