Kocaoğlu çok kızdı

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’de yayın yapan üç radyoda ortak yayınlanan programda gündemle ilgili soruları yanıtladı. Kocaoğlu önce, Ak Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden biri olan İZELMAN için "PKK yuvası olmuş" sözlerine yanıt verdi. Ak Parti milletvekili ve İl Başkanı’nın yaptığı suçlamaların bir yerden bir düğmeye basılmış gibi bir yıpratma, itibarsızlaştırma politikesı gibi olduğunu söyledi. Büyükşehir Belediyesi’ne, başkanına, ana muhalefet partisi CHP’ye bir siyasi eleştiri, siyasi yönlendirme, manipüle etme gibi bir çok yanlı işlerle karşı karşıya olduklarını belirten Kocaoğlu "Benim anladığım siyaset bu değil. CHP’yi, CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı’nı terör örgütüyle yandaş ilan etmek gibi çok yanlış bir tutum içinde politika izleniyor. Ak Parti İl Başkanı 15 gün önce ve yanıt verdiğimiz sözlerini tekrarladı. Bülent Delican’ı uzun süredir tanırım. Bornova’dan, ardından da 5 yıllık belediye meclis üyeliğinden bilirim. Şahsına sözüm yok. Ama ’İzelman’da PKK’l var. Yuvalanmış. Büyükşehir Belediye Başkanı temizlesin’ diye bir söylem içine girdi. İZELMAN 6300 personel ile en çok eleman çalışan şirketimizdir. Otobüs şoförleri, garaj parsenoli, otopark çalışanları, anaokulu görevlileri bu şirketimizde istihdam ediliyor. Delican, İzelman’ı DİSK’le de bağdaştırarak suçlamalara gidiyor. Bu tutarsız, havada kalan, çamur at izi kalsın, ’ben bir laf söyleyeyim bir kişiyi ikna etsem kardır’ siyasi yaklaşımı küçük çıkarlar, manipülasyon, algı yönetimiyle bu sözleri söylemesini tanıdığım Bülent Delican’a yakıştıramadım" dedi.

ÖZÜR DAVETİ

Kocaoğlu, eğer İzelman’da PKK’ya veya herhangi bir terör örgütüne yardım eden, veya örgütün elemanı varsa Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bunu bilemeyeceğini, bulmasının mümkün olamayacağını ve bunun kendi işi de olmadığını söyledi. Polis, Jandarma, Savcı ve yargının gerekeni yapacağını belirten Kocaoğlu, "Yargı’nın bu nedenle ceza verdiği kişiyle bizim ilişkimiz kalmaz. Ancak İzmir’in tüm yükünü çeken, İzmirlileri sabah evden işe, okula götüren şoförler için böyle ithamda bulunmak, terör destekçileriyle, teröristlerle eşdeğer tutmanın mantığını anlamak mümkün değil. Büyükşehir Belediyesi’ne CHP’ye vuruyorsun anlayabilirim. Zaten gerekli vurmayı yaptınız. 2 Mayıs ve 22 Kasım 2011’de iki operasyon sonucu günahsız belediye çalışanları cezaevinde yattı. Belediye üst yönetiminin yüzde 50’si sorgulandı. Hiç bir suç kalmadı. Şimdi görevi ihmale indirildi suçlamalar. Öyle bir durum da söz konusu değil. Bizi suçlayabilirsiniz ama 6300 İzelman çalışanı sözkonusu. Türkiye Cumhuriyite vatandaşı olan bu İzmirlileri, böyle bir kitleyi zan altında bıramazsın. Orada kim terör örgütü üyesi? İktidar Partisi İl Başkanı diğer siyasilerden daha sorumlu olması gerekir. Ben ağzımdan çıkan sözlere dikkat ediyorum. Kimseyi rencide etmemeye özen gösteriyorum. Sayın Delican’ı 6300 İzelman çalışanı ve 22 bin İzmir Büyükşehir Belediyesi personelinden hem de İzmirli hemşehrilerimizden özür dilemeye davet ediyorum. Barış ortamını, birlik beraberlik, teröre karşı mücadeleyi bu tür söylemlerle yapamayız. Bu sözlerle kente ve ülkeye huzur getiremeyiz" dedi.

KUŞ CENNETİ İÇİN 25 MİLYON 389 BİN TL HARCANDI

Aziz Kocaoğlu, İzmir Kuş Cenneti’nde başkanı olduğu İzmir Kuş Birliği (İZKUŞ) ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla ilgili Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile yaşanan polemikle ilgili de çarpıcı açıklamalar yaptı. Önce Bakanlık tarafından "Kuş Cenneti’nde ada, gözlem kuleleri vs. yaptık" şeklinde açıklama yapıldığını belirten Kocaoğlu, bu açıklamada İzkuş ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin adının geçmemesi üzerine belediye meclisinde konuşma yaptığını söyledi. Bunun üzerine Bakanlık’tan "Kuş Cenneti’ne İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak değil, Aziz Kocaoğlu olarak değil İzmir Kuş Birliği olarak yaptı. İzkuş da protokol ile çalışıyor. Bunlar için izni biz verdik" şeklinde bir yeni açıklama geldiğini belirten Kocaoğlu, rakamlarla Bakanlık’a yanıt verdi. Kocaoğlu, "Bakanlık’ın son açıklaması bana göre ’Biz izin verdik. Biz yaptık" anlamına geliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi İZKUŞ’a bugüne kadar 10 milyon 474 bin TL para yatırdı. Bunun dışında da Homa Dalyanı yolunu, flamingo adası yolu yaptık. Koruma Kurulu’nan seçtiği malzemeyle 22 km Kuş Cenneti içine yol gerçekleştirdik. Ağaçlandırma yaptı. İZKUŞ’a yatırılan paranın dışında Büyükşehir Belediyesi bu işler için 14 milyon 912 bin TL harcadı. Toplamda harcanan para 25 milyon 389 bin TL’dir. Ayrıca, balık üretiminin artması için Homa Dalyanı’nda İZSU’nin 1,5 yıldır yaptığı kazı çalışması bu maliyetin dışındadır" dedi.

Kuş Cenneti üzerinden yaşanan polemikle ilgili ortaya çıkan durumun bilgi kirliliği yaratmak olduğunu belirten Kocaoğlu, önce Bakanlık açıklamasında önce "Biz yaptık" dendiğini, kendilerinin "Siz yapmadınız" dediğinde bu kez "Biz izin verdik" söylem değişikliğine gidildiğini söyledi. İZKUŞ Encümeni’nin aldığı fuarlarda tanıtım kararına yönelik rencide edici şekilde "Bizden izin almadan tanıtım yapamasınız" mantığıyla yazı yazıldığını belirten Kocaoğlu "Yaptığınız işin sorgulanması gerekiyorsa izin alırsınız. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak herhangi bir konuda dış politikayla ilgili soru işareti varsa Dışişleri Bakanlığı’na soruyorum. Burada protokol yapmışız. Fuarlara Büyükşehir Belediyesi olarak değil İZKUŞ olarak gidiyoruz" dedi.

BAKANLIK HİÇBİR ŞEHİRCİLİK KURALI TANIMADAN PLAN YAPIYOR

Aziz Kocaoğlu, kent planlamasında zaman zaman Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın son derece aşırı yetki kullandığını, hemen hemen hiçbir şehircilik kuralı tanımadan plan yaptığını söyledi. Kocaoğlu "Öyle planlama hataları var ki, yarın bunlar kentin başına dert açacak. Bakanlık’tan birini bulanın imar geçirdiği bir anlayış olamaz. Bana gelenler ’Sen halledemiyorsan Bakanlık’a gideyim’ diyor. Ben 12 yıldır belediye başkanıyım. Bu sözü kimseyi itham etmek için söylemiyorum. Fiili durum budur. Hiçbir altlık, bilgi olmadan evraklarını veriyorlar. Plan çıkıyor. Nasıl olulyor? Benim yasal olarak yapamadığım, ilgili kurum görüşlerini alamadığım planlar nasıl oluyor da bakanlıkta yapılabiliyor?" dedi.

ULAŞIM KOOPERATİFLERİ VE BİRLİKLERİ TOPLAYACAK

Toplu ulaşımdaki ücret tarifesinde kentin iki ana zona bölündüğünü ilk zonun Belkahve, Güzelbahçe, Menemen ve Menderes ile sınırlı olduğunu belirten Kocaoğlu, bunun dışındaki yerlerin ikinci zonda kaldığını söyledi. Zon sınırının bir yerdi olmasının şart olduğunu belirten Kocaoğlu, "Torbalı’nın Ayrancılar ve Yazıbaşı mahalleleri dışarıda. Onları dahil etsek, bir sonraki köy de talep edecek. Bunun sonu yok. Bir yerde kesmemiz gerekli" dedi. Ulaşımın politilarının değişmesi, yeni düzenlemeler gerektiğini dile getiren Kocaoğlu, Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım’la da bu konuyu birkaç kez konuştuğunu söyledi. Kocaoğlu, "Belediyenin sınırları genişleyince Çeşme’de Kiraz’a kadar farklı yerlerden belediye otobüsü talepleri geldi. Belediye’de bu güç var. Yeni 500 otobüs alınır. Ancak burada yıllardır çalışan, geçimini sağlayan, ulaştırma sektörü mesleği olmuş insanlar var. Ulaşım Kooperatifleri ve Birlikleri var. Bunları kart sistemi içine alma projemiz var. Ancak, belediye gibi ücretsiz kartlarla yolcu taşırlarsa yaşayamazlar. Biz mağdur olmayacakları bir sistem geliştirerek, sistem içine almak istiyoruz. Biz ilk zona çekileceğiz, çevre ilçeleri kapsayan ikinci zonu onlara bırakacağız. Parayı biz topyalım haftalık veya aylık şekilde ödemelerini yapmak istiyoruz. Seferleri biz koyalım. İnsanların iş güvencisi olsun. Önümüzdeki günlerde Birlik ve Kooperatifleri toplayacağım" dedi.

İSTEDİKLERİ TEKNOLOJİYLE ÖZ KAYNAKLA YAPACAĞIM

Yamanlar Katı Atık Bertaraf Tesisi yeriyle ilgili tartışmalarla ilgili de konuşan Başkan Kocaoğlu, ÇED sürecinden 14 kurumdan olumlu görüş alındığını, DSİ’nin istediği susuzlatırma projesinide hazırladıklarını ancak Orman Bölge Müdürlüğü’nün daha önce ön ÇED için olumlu görüş vermesine karşın ağaçlandırma yapacağı gerekçesiyle uygun görüş vermediğini söyledi. Bazı avukatların açtığı dava, bir derneğin açıklamaları olduğunu işin giderek çıkmaza girdiğini belirten Kocaoğlu "Günde 4 bin ton çöp topluyorum. Ben bu çöpü ne yapacağım? Bakanlıklara, sivil toplum kuruluşlarına ve belediye başkanlarına sesleniyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi sizin istediğinizi yapmaya hazır. Ne istiyorsanız, yakma, ayrıştırma, sonunda yakma gibi hangi teknolijiyi, hangi prosedürü istiyorsanız uygulamaya hazırız. Yap-işlet-devret de yapmayacağım. Kaynağını bulup kendimiz kaç paraya çıkarsa çıksın yapacağız. Yeter ki bir yer bulunsun. Avrupa’da şehrin içinde var. İzmir Büyükşehir Belediyesi olmayacak yerde iş yapmaya çalışan kurum değil. Olabilecek yerde yapmaya çalışıyoruz. İzin verilmiyor. Bunun sonu nereye gidecek" dedi.

KÖRFEZ PROJESİ BEKLETİLİYOR

Aziz Kocaoğlu, 3 yıldır ÇED onayı bekleyen Büyük Körfez Projesi’nin bekledildiğini söyledi. Kocaoğlu "Ne amaçla bekletiliyor bilemiyorum. Tahminlerim var. Niye bekletiyorsunz? Üç yıldır evrak eksiği bitmez mi? İyi niyetliysen biter. Ben belediyeye geldiğimde baktım adamdan evrak isteniyor. Getirince bir başka evrak isteniyor. Bu tekrarlanıyor. Topladım çalışanları, bu işin olması için kaç tane evrak gerekliyse hepsini aynı anda adamdan istemelerini söyledim. Sistem bir yılda oturdu. Körfez projesinde, evrak isteniyor veriyoruz. İnceleme, araştırma veriyoruz. ’Şu da yokmuş?’ Kardeşim adam ’Veremeyeceğim uğraşma’ diyor" dedi.

30 İLÇE BAŞKANINA SERZENİŞ: "BEN KÖŞEYE SIKIŞTIRILIRKEN SESLERİ ÇIKMADI"

Başkan Kocaoğlu su faturalarının içinde alınan katı atık bedeli ücretleri tartışmasıyla ilgili de konuştu. Su faturalarıyla birlikte tahsil ettikleri bedelleri ilçe belediyelere verdiklerini belirten Kocaoğlu "Bazı Büyükşehir Belediyeleri toplamıyor. İzmir de toplamasın" yaklaşımını değerlendirdi. Kocaoğlu, "İlçe belediyelerin bu parayı toplamak için hacayacağı tahsilat masrafı katı atık bedelinden yüksek çıkar. Büyükşehir ve ilçe belediyeler etle tırnak gibidir. Ben bu parayı topluyorum, ilçelere her ay veriyorum. Siyaseten eleştirilebilirim. Ancak, bu tatışma sürecinde en çok üzüldüğüm, ben köşeye sıkıştırılırken ilçe belediyeler ’Bu para bize geliyor. Büyükşehir para olmıyor. Biz alıyoruz, size harcıyırouz’ diye kamuoyuna açıklama yapabilirdi. Hepsi sessiz kaldı. Hiçbirinin sesi çıkmadı" dedi.