Güncelleme Tarihi:
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin spor ve sosyal etkinliklerde kullanılan 24. Çok amaçlı salonunun temeli Aliağa'da atıldı. Törene CHP İzmir milletvekilleri Alattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, CHP İl Başkanı Ali Engin, Aliağa Kaymakamı Bayram Yılmaz, Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz, ilçe belediye başkanları, CHP'liler ve Aliağalılar katıldı.
Kocaoğlu, EXPO 2020 oylamasını kaybettiklerini ve bunun ikinci yenilgi olduğunu söyledi. Uluslar arası yarışmalarda ne kadar başarılı olunursa olunsun, ketin yeri, iklimi, güvenilirlik gibi faktörlerin yanı sıra daha etkin başka faktörlerin etkisinin daha büyük olduğuna dikkat çeken Kocaoğlu “EXPO felsefesine uymayan kararların verildiği bu son oylamayla birlikte, EXPO'nun geleceğinin sorgulanmaya başlandı. Bu seçim sistemi, yol, yöntemle EXPO'nun yokolacağı dünya kamuoyunda konuşulmaya başlandı” dedi.
BU KEZ AVRUPA ÜLKELERİ OY VERMEDİ
Kocaoğlu, 2015 EXPO'sunu da aynı nedenlerle kaybettiklerini belirterek “Bir fark vardı. Avrupa'nın büyük çoğunluğu AB üyesi Milano'ya karşı İzmir'i desteklemişti. İtalya küçük ülkelerden oy alarak bizi mağlup etmişti. Bu sefer biz Avrupa'dan hiç oy alamadık. Bunun çeşitli nedenleri var. Benim 10 senedir negatif söylemden, dedikodudan, onu bunu suçlamaktan, yanıt vermekten hoşlanmadığımı biliyorsunuz. Negatif söylemlerin, haksız saldırıların kente yararı yok. Bu saldıralara aynı şekilde aynı üslupla yanıt vermemizin kente yararı yok. Moralimizi bozuyor” dedi.
ŞENGÜL'E SERT YANIT
EXPO'da yerel yönetimin nasıl konuşlandırıldığını, değerlendirildiğini herkesin bildiğine dikkat çeken Kocaoğlu, oylama sonrası moral bozmamak için pozitif açıklamalar yaptığını söyledi. Ak Parti milletvekili Aydın Şengül'ü adını vermeden eleştiren Kocaoğlu “Ülkenin moralini bozmayalım sen suçlusun, ben suçsuzum açıklamalarına girmeden yolumuza devam edelim, dersimizi alalım mantığıyla hareket ettim. Ancak daha Paris dönüşü uçaktayken bir milletvekili, muhterem adam, bunu da İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yamamaya çalıştı. Ben bu arkadaşa çizmeyi çok aştığı zaman cevabını veriyorum. Ama sizlerin takdirine bırakıyorum. Aliağa'da 2004-2009 yılları arası bu sayın milletvekilinin mesleğini icra ederken Aliğa'da neler çevirdiğini de çok iyi biliyorum. Onun için Aliağalıların bir kez daha, biraz daha fazla bu konuya dikkat etmesi gerektiğinin altın çizmek istiyorum. 2008 yılının 31 Martı'nda 2015 EXPO'sunu kaybettiğimizde açıklama yaptım. ‘Biz Hükümetimiz ile birlikte İnciraltı'nı planlayalım. Oda ve sivil toplum k
uruluşları, taraflar, bölge halkıyla birlikte burayı bir sağlık kampüsü olarak planlayalım. Buraya dünyaya tanıtalım. Sağlık sektöründe yatırım yapan uluslar arası firmaları davet edelim. Yatırım yapmaya çağıralım. 2015 yılında EXPO'yu almış gibi oluruz' dedim. Herkesi göreve çağırdım. Arşivlerde mevcut” dedi.
AVM'DEN GINA GELMİŞ
Elma ile armutu karıştırmamak gerektiğine dikkat çeken Kocaoğlu, İnciraltı'nda 70 dönüm AVM oluğunu, trafiğin mevcut durumda bile kitlendiğini söyledi. Kocaoğlu, “Şimdi sağlık kampüsü yapılacak, şifa dağıtılacak İnciraltı alanının tam ortasında, kalbinde 400 dönüm bugünkünün 4 katından fazla AVM yaparsanız orada sağlık kampüsü olur mu? Orada şifa dağıtılabilir mi? AVM yapılacak bir sürü yer ver. Niye orada ısrar? O bölgede AVM'den gına gelmiş. Emsal 0,80 düşük yoğunlukta 4 kat ile, kent ormanını yeşil alanda bırakarak aynı planı, ticareti konutu kaldırıp yaptığımızda ve burayı pazarladığımız önemli adım atmış oluruz. Paris'te bunu organize ettim. Planlamayı bitirelim 2020’ye kalmadan yatırı yapalım ki EXPO'yu İzmir'e vermeyenler de gelişmeyi görsün. Ama bunu yapmak için İzmir'e şaşı bakmayacaksın. İzmir'i, İzmirlileri seveceksiniz. Yaşam biçimiyle İzmirlilere saygı duyacaksınız Sadece bunu istiyoruz. İmza, yetki engellerini bertaraf edeceksiniz. Biz EXPO'yu kazanmış şekilde İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yolumuza devam ediyoruz” dedi.
DENİZ 50 CM'DEN FAZLA YÜKSELİRSE SIKINTI OLUYOR
Başkan Kocaoğlu, İzmir'de hafta başında meydana gelen aşırı yağış, denizin yükselmesi ve derelerin taşması sonucu meydana gelen sel baskınıyla ilgili açıklama yaptı. Küresel ısınmaya bilim adamlarının sürekli dikkat çektiğini belirten Kocaoğlu “İzmir Körfezi'nde geçtiğimiz baharda hiç yağmur yağmadığı Kordon'u su bastı. Bunun nedeni gel-git olayıdır. İzmir'in körfezle kıyı arasındaki ilişkide 50 cm kadar gel-git yaşanması durumunda sıkıntı olmuyor. O gün olduğu gibi 75-78 santimetreye çıkarsa belli noktaları su basıyor. Bu iyice yükselince dereler geri tepiyor. Derelerden taşma oluyor. Biz bunu Hollanda sistemi denilen sistemle Mavişehir ve Yenimahalle'de güçlü pompalarla denize aktarma sistemi kurduk. Deniz normal seviyesine indiğinde yarım saat-1 saat içinde suyu tahliye ediyoruz” dedi.
ÖZFATURA VE ÇAKMUR'A: İNSAF DİNİN YARISIDIR
Kocaoğlu, bir basın organının bir bilim adamını mesnet göstererek belediyeyi suçladığını ancak aynı bilim adamının daha sonra “Öyle bir şey söylemedim” dediğini açıkladı. Siyasi yaşamı boyunca kendisinden önce görev yapanları, rakipleri, özel sektörde arkadaşları, komşusu hakkında dedikodu yapmadığını, kötü söz söylemediğini belirten Kocaoğlu, Burhan Özfatura ve Yüksel Çakmur'un adını vermeden selle ilgili yaptıkları açıklamalarla ilgili konuştu. Kocaoğlu, “Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış iki büyüğümüz var. Allah uzun ömür versin yağmur konusunda ikisi birden mikrofonu gördü ve sarıldı. Bugüne kadar ikisi aleyhinde de konuşmadım. Şu anda belediye arşivleri benim elimde. Yine konuşmayacağım. Görevimi ne zaman bitirirsem bitereceğim, ama konuşmayacağım. Ama insanın bir sabrı var. El insaf. İnsaf dinin yarısı. Hafıza beşer nisyan ile malüldür. Arşiv de asla unutmaz. Ama bazı insanlar, bu kentin belleği olan insanlar yazarlar çizerler sanatçılar hiç unutmaz. Belediye başkanı, siyasetçiler hiç unutmaz. Allah
tan kimse yaşamını yitirmedi. Burnu kanamadı. Çukur bir kentte yaşıyoruz. İlk kez 81 milyon TL'lik atıksu ile yağmur suyunu ayıracak sistemi başlattık. Benden önceki belediye başkanları döneminde de bu sorun vardı. Biç çözmek için çalışıyoruz ama yazıktır. Üzülüyorum. Ben bir seferinde dedim ki ‘başkanlığı bırakırsam Büyükşehir Belediyesi önünden geçmeyeceğim.’ Birisi ‘şerefli belediye başkanı geçer' dedi. Oysa ben nazire yapmıştım. Ben İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin işine karışmayacağımı, görevim bitince tarihe malolacağımı, benden sonrakilere yanıtları muhataplarının vereceğini söyledim” dedi.
SİYASİ ORGANIN YAYIN ARACINDAN ÖTE DAVRANIŞLAR
Bir, iki yerel basın organının EXPO oylaması, yağmur ve başka konularla ilgili problem çıkarmaya, belediyeye yönelik saldırılara başladığını belirten Başkan Kocaoğlu, “Basının ötesinde bir siyası organın yayın aracı olmaktan da öte durum ve davranışlar içerisindeler. Ekmek parası için, geçim makam için esnek olmayı, bugünün ekonomisinde, şartlarında anlıyorum. Ama esnek olmaktan, ötesini, nitelendirmeyeceğim çünkü anlamıyorum. İnsafa davet ediyorum. Onlar kendilerin çok iyi bilirler” dedi.
İLKNUR DENİZLİ'YE TEPKİ
Kocaoğlu, yine adını vermeden ama “Birlikte çalıştığımız bir milletvekili” sözleriyle Ak Parti İzmir milletvekili İlknur Denizli'yi eleştirdi. Denizli'nin ‘Belediye vatandaşa iş, aş sağlayamıyor’ dediğini belirten Kocaoğlu “Ne güzel değil mi? Hükümet iş, aş sağlıyor, üretimi teşvik ediyor! Yatırımları teşvik ediyor. Tarımı destekliyor. Ama İzmir Büyüşehir Belediyesi ve ilçe belediyeler vatandaşa iş aş sağlayamıyor! Bunu bir vekil söylüyor. Bunun anlamı ne? ‘Benim yapmadığımı yapamadığımı onun üzerine atayım’ yaklaşımı. Bu algıyla yönetiyim anlayışıdır bu. Hep algıyla yönetildik. Ardık uyandık. Vatandaş artık algıları okuyabiliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Türkiye'deki tüm belediyelerin tersine tarımı destekliyor, fakir fukarayı destekliyor. Kentin önüne yerelde kalkınmayı sağlayacak vizyonu çiziyor. O yönde emin adımlarla yürüyor. İl Özel İdaresinin mallarını bakanlıklara, Özelleştirme İdaresine, TOKİ'ye diyerek verip satmakla üretim artmıyor. Bunun adı rant ekonomisidir. Bununla servet tüketiliyor. Atalar
ımızın bize bıraktığı miras tüketiliyor. İzmir'de sadece ve sadece bu yapılıyor. İl özel idaresini sat, Tekel'i, Karayolları'nı sat. Sat parayı götür. Arazi satmakla, market, AVM yeri ayarlamakla olmuyor. Karayolları'nın istimlak ettiği araziye, Üçkuyular'dan yukarı çıkarak AVM yapmak, Hazine'den aldığın araziye AVM yapmak yasal değil. Alsancak limanına AVM yapmak etik değil. Kenti öldürür. Bırakın bunları. Yap sat ye ekonomisi bu” dedi.
UYANIK OLUN DİRENİN!
Kocaoğlu, konuşmasının sonunda İzmirlileri uyanık olmaya, manipülasyon ve bilgi kirliliklerine karşın dik, bilinçli durmaya çağırdı.Kentin ve çocukların geleceği mücadele edilmesi gerektiğini belirten Kocaoğlu, “Hakkımızı, hukukumuzu kamunun malını, İl Özel İdaresi malını, kamu malını korumaya, direnmeye çağırıyorum” dedi.
Konuşmaların arında Başkan ve protokol üyeleri çok amaçlı salonun temelini uzaktan kumanda butonuna basarak attık. Kocaoğlu, daha sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kocaoğlu, “EXPO Yasası geçersiz olmuş durumda. ‘O bunu dedi, bu bunu dedi' meselesi değil. Bu kentin kalkınması için, orada bir Sağlık Kampusü'nün kurulması için İnciraltı'nın planlanması gerekir. Bugünkü plansız durumu hepinizin malumu. Oturacağız, katılımcı bir yönetim anlayışıyla problemi çözeceğiz ve İnciraltı'nı planlayacağız. Kimsenin dayatması olmadan hep birlikte sahipleneceğiz. Bu planların özü doğru, özünde bir şey yok. Sonradan ilave edilen veya ranta yönelik ilave edilen, oranın konseptini, planlama disiplinini bozacak şeyler çıkacak. Buna hazırız. Reçetesi bizde” dedi.
“ZAMANI GELİNCE AÇIKLARIZ”
Başkan Kocaoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesi ve adaylığı ile ilgili son durum hakkında da ‘Ziyaretin adaylıkla alakası yok. Nezaket ziyaretine gittim. Henüz bir açıklama yapmamış olmamız sıkıntı yaratmaz. Daha kim açıklanmış ki? Zamanı gelince açıklarız” dedi. Kocaoğlu, görüşemenin kendi isteğiyle gerçekleştiğini de söyledi.