Güncelleme Tarihi:
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Konak Rotary Kulübü’nün ev sahipliği ile İzmir’deki Rotary kulüplerinin temsilcilerini buluşturan toplantıya davetli olarak katıldı. 11 yılı aşan görev süresi içinde hayata geçirdiği önemli projeleri ve yönetim anlayışını anlatan Başkan Kocaoğlu, "Gizli kapaklı bir işimiz yok. Katılımcı demokrasiye inanıyoruz. Özgürlüklere inanıyoruz. Yaşam biçimini geliştirmeye İzmirli duruşunu korumaya çalışıyoruz. Kenti sizlerle birlikte yönetmeye çalışıyoruz" diye konuştu. Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Başkan Aziz Kocaoğlu kent gündemine ilişkin konular da açıklamalar yaptı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni Türkiye’nin en borçlu belediyelerinden biriyken, bugün kredibilitesi en yüksek belediye haline nasıl getirdiklerini anlatan Başkan Kocaoğlu, şunları kaydetti:
"Biz önce borç ödeyerek hem yatırım gücümüzü hem itibarımızı artırdık. Göreve başladığımızda hiçbir yerden kredi alamıyorduk. Ayrıca bu borçların hiçbiri Ahmet Piriştina zamanında alınmış borçlar değildi. Daha önceki dönemlerde alınmış, faiziyle birlikte katlanmış borçlardı. 2007 yılından itibaren ödemelerimizi günü gününe yaptık. Şimdi uluslararası piyasadan istediğimiz kadar proje kredisi alabilecek durumdayız."
Kentsel dönüşüm konusunda mülkiyet gaspı doğuran 6306 sayılı yasaya kesinlikle başvurmayacaklarını belirten Başkan Kocaoğlu, "Rant kafasıyla kentsel dönüşüm yaparsanız olmaz! Peki ne yapmalı? Bir; uzlaşmamız gerekiyor. İki; yerinde dönüşüm yapmamız gerekiyor. Üç; burada ne rant elde edilecekse onu orada yaşayan insanlara bırakmamız gerekiyor. Meşakkatli bir yol bu. Biz birçok yerde, Uzundere’de, Ege Mahallesi’nde çok önemli aşamalar kaydettik. Bu bölgelerde ofisler kuruyoruz, uzlaşmaya çalışıyoruz, orada halkla iç içe yaşıyoruz, ama işin peşini bırakmıyoruz" dedi.
Başkan Aziz Kocaoğlu, son dönemde Kordon’daki bina yüksekliklerinin artacağı iddiasıyla gündeme gelen imar yönetmeliği konusuna da değinerek, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ’tip imar yönetmeliği’ çıkardı. Bu yönetmeliği uygulamak zorundayız. Burada konutlara bir kat artışı söz konusu değil. Kat yükseklikleri konutlarda 3,5 m. işyerlerinde 3,80 m. Oysa kimse konutta 3 metreyi geçmez. Bizim aldığımız karar şu: ilçe belediyeleri, yükseklikleri belli olan bütün planlara kaç kat olduğunu işleyecek. Dört tarafı yolla çevrilen imar parçası yani adanın yüzde 75’i tamamlanmışsa bu yüksekliği zaten kullanamıyor. İstisna olarak tek ada tek parsel olan yerler var. Siluetin bozulmasını istemiyoruz. ’Buna karşı çık, diren’ gibi bir görüş var. Biz direnmeyi seviyoruz da, direnecek iş var, direnilmeyecek iş var. İzmir’in hakkını, doğasını korumak için merkezi hükümetle, bakanlıkla davalaştığımız binlerce konu var. Ama burada yapacak bir şey yok. Yaşamım boyunca hiç olmayacak duaya ’amin’ demem. İtiraz ve yargı hakkımı kentin önemli, vazgeçilmez konularında harcamak isterim. Bu da dava açılacak bir konu değil" şeklinde konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İnciraltı’nın planlanmasına ilişkin bir soruyu ise şöyle yanıtladı:
"İnciraltı konusu iğneli bir fıçı. Bir tarafta İnciraltı planlanamaz diyen tarım görüşü var. Bir de ne pahasına olursa olsun planlansın diyenler var. Mal sahiplerinin bir kısmında bir arsadan gelir elde etmeyi ’metrekare ve yükseklikle eşdeğer gören’ bir zihniyet var. Mavişehir’i, Salhane, Turan bölgesini örnek göstererek İnciraltı planlanamaz. Biz sağlık turizmi, otel, kongre vs. olarak planlaması üzerinde çalışıyoruz. El yordamıyla gayrimenkulün dönüşümüne göre yoğunluğu belirlemeniz doğrudur. Bu planlamamıza mesnet teşkil etsin diye, İnciraltı’nın ekonomik değerlendirme şartnamesini hazırladık. İhaleye çıktık. Alan firma çalışıyor. 5 Haziran’da bize bir rapor gelecek. Biz bunu bu rapor çerçevesinde planlayacağız. Uzlaşma olmadan İnciraltı’nı kimse planlayamaz."
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bir katılımcının üzerlerindeki denetim baskısının iktidara mensup belediyeler için neden söz konusu olmadığına yönelik soruyu da şöyle yanıtladı,
"Biz müfettişlerin gelmesinden rahatsız değiliz. Ankara Belediyesi’ne 500 müfettiş gider, ’bu belediye tertemiz’ der gelir. İzmir’e 10 tane müfettiş gelir, İZSU Foça’da SİT nedeniyle kanalizasyon yapamadığı için atıkları vidanjörle çekmiş, 20 TL tahsil etmiş diye, kurumlar vergisi tahsil almaya kalkar. Bütün mesele hukuk sisteminin oturması, herkese eşit davranılması, adil olunmasıdır. Bizde ’devlet başa ya kuzgun leşe’ diye bir laf var. Ama ’hükümet başa’ diye bir laf yok. Devlet zayıflarsa, erozyona uğrarsa çok farklı şeyler olur. Bizde çok uzun müddettir devlet ile hükümet özdeşleşti. Hükümetler gelir gider, baki olan devlettir. Devletle hükümetin karıştırılmaması gerekir. Devlet maalesef kurumlarıyla birlikte hükümetin altına girmiştir. En büyük tehlike budur."
Başkan Kocaoğlu statlar konusunda da "80 dönümlük Örnekköy arazisinde stat ve spor kompleksi yapmak için merkezi hükümetle birlikte verdiğimiz karar bir gecede değişti. Karşıyaka ve Büyükşehir belediye başkanları olarak bu kentin sorumluluğunu taşıyoruz. Biz bu konuda tarihe not düşmemezlik yapamayız. Yarın burada da yaşanacak problemleri Karşıyakalı da, Güzelyalılı da çekecek. Buna rağmen en başından beri hükümetin bu statları yapmasına hiçbir engel de yoktur" dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yapımı planlanan katı atık bertaraf tesisinin kurulacağı yere ilişkin tartışmaların anlamsız olduğunu da vurgulayarak, "Dünyada gelişmiş ülkelerde şehrin göbeğinde katı atık tesisi var. Biz tamamen kapalı sistem çalışacak, dışarı tek bir çöpün çıkmayacağı ve aynı zamanda enerji üretecek, bu konuda dünyadaki en modern tesislerden birini kuracağız. Kentin zararına olacak bir konuda hiç kimse bana imza attıramaz" diye konuştu.