Güncelleme Tarihi:
Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, organizasyonun “Kentine güvenen kentler buluşması” olan sloganını bilinçli bir tercih sonucunda belirlediklerini dile getirerek, şöyle dedi:
“Neden bu sloganı uygun gördük? Neden ‘Kentine Güvenen Kentler’ dedik? Bunun sebebi çok açık. İktidar yurttaşı tehdit ederek siyaset yapmaktan çekinmiyor. 2004 ve 2009’da söylediklerini şimdi yine tekrar etmeye başladılar. Neymiş? ‘CHP’li belediyeyi seçersen yatırım alamazsın. Türlü engellemelerle karşı karşıya kalırsın. Onun için AKP’li belediyeyi seç, rahat et’ diyorlar. Açıkça söylemek gerekirse AKP bunu sadece söylemde bırakmıyor. Uygulamalarıyla da hayata geçirmeye çalışıyor. Bizim belediyelerimize Ankara’dan ‘ağabeyler’ değil, müfettişler geliyor. Soruşturmalar, davalar, itibarsızlaştırma operasyonları sürdürülüyor ve devam ettiriliyor. Bunlar sahneye konuluyor da ne oluyor? Ne olduğunu anlamak için ve size sunmak için bu fuarı düzenledik. Bütün baskılara rağmen, bütün soruşturmalara rağmen, müfettiş baskılarına rağmen CHP’li belediyeler adam gibi hizmet veriyorlar, kentlerine güveniyorlar.İktidar baskı yaptıkça, belediye başkanlarımız daha fazla bileniyor, daha fazla hizmet ediyor, daha fazla hizmet sunuyorlar. Çünkü onların birinci görevi kenti ayağa kaldırmak, kenti yaşanabilir kent haline getirmektir.”
İzmir, Eskişehir, Antalya, Mersin, Aydın, Ordu, Çanakkale, Giresun, Edirne, Artvin, Muğla, Kırklareli, Tekirdağ ve Sinop’un örnek kentler olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bu örneklere baktığımızda, bu illere gittiğimizde daha kente girerken mutlaka ‘Bu belediyeyi bir CHP’li belediye başkanı yönetiyor’ diye aklınıza gelir. Çünkü kente ayak bastığınızda özgürlüğü görüyorsunuz orada. Onlar birer kahraman. Bütün baskılara rağmen görevlerini yapıyorlar. Sabahın köründe tutuklamalar oluyor. En yakın çalışma arkadaşlarını tutuklamaya kalkıyorlar ama onlar her seferinde daha fazla çalışmamız gerekir diye yola koyuluyorlar” diye konuştu.
“İzmir, İstanbul ve Ankara’yı geride bıraktı”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da örnek belediye başkanlarından birisi olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Hakkında 600 sayfa iddianame düzenlediler. 397 yıl hapsini istediler. Çalışma arkadaşlarına aylarca haksız ithamlarda bulundular ve hapishanelerde tuttular. Bunlar onu yaparken Kocaoğlu ne yaptı? Brookings Enstitüsü, ABD’de önemli bir kuruluş. Bu kuruluşun yaptığı araştırmaya göre, 2012 yılında dünyanın en hızlı büyüyen 4. kenti İzmir. İstanbul ve Ankara’yı geride bıraktı. Bütün baskılara rağmen yapıyorlar. Hakkını AKP iktidarı değil ABD’deki sivil toplum düşünce kuruluşu veriyor. İzmir’i dünyada en hızlı gelişen kent ilan ediyor. Bu yeterli mi? Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uluslararası kredi notunu ‘Baa3’ düzeyine çıkardı, Türkiye’nin düzeyine çıkardı. İstanbul ve Ankara için böyle bir kredi raporu var mı? Rapor yok? Bu başarıyı sağlayan belediye başkanını siz 397 yıl hapse atmak için mücadele ediyorsunuz ve onu nasıl hapse atabilirim diye düşünceler, ortamlar yaratmaya çalışıyorsunuz. Ne yaparlarsa yapsınlar, Aziz Kocaoğlu, İzmir’e hizmet etmeyi sürdürecektir.”
İzmir’deki metro çalışmalarına da değinen Kılıçdaroğlu, sözlerine devam etti: “Kocaoğlu, bu başarıyı nasıl elde etti? Tipik bir örnek vereceğim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin - daha sonra da biliyorsunuz beceremediler Ulaştırma Bakanlığı devraldı - Metronun kilometresini 141 milyon liraya yaptığını biliyor musunuz? İzmir ise aynı metronun 1 kilometresini 56 milyon liraya yapıyor. Aradaki fark budur. Neden? O kentine güvendi, kendisine güvendi, yaşadığı kentlilere güvendi. Onlara hesap vermeyi namuslu görev kabul etti. 141 milyon liraya değil kilometresini 56 milyon liraya yapıyor metronun.”
Büyükerşen’e övgü
Kılıçdaroğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in de örnek ve kendisini kanıtlamış bir belediye başkanı olduğunu, uzun yıllara dayanan çalışma yaşamında tek bir lekenin dahi bulunmadığını kaydetti.
Büyükerşen’in de benzer bir durumla karşı karşıya kaldığını aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Ankara’daki odaklar - onların kimler olduğunu biliyorsunuz - baktılar ki büyükşehiri bütünşehir yapıyoruz yine de Eskişehir’i Yılmaz hocadan alamıyoruz. İzmir’deki operasyonun benzerini Eskişehir’de yapalım diye yola çıktılar. Orada sabahın köründe evler basıldı, insanlar gözaltına alındı, tutuklamalar oldu ama Eskişehir’in cevabı daha fazla çalışmak oldu. Türkiye’nin bütün kentlerinden insanlar, Eskişehir’e gezmeye geliyorlar. Eskişehir’in esnafı kazanıyor, Eskişehir kazanıyor. Bunu yaratan, bozkırın ortasında çağdaş bir kenti yaratan insandır Yılmaz Büyükerşen. Onu da yürekten kutluyorum.”
Kılıçdaroğlu, elektrikli ulaşım aracı projesinin yakında Antalya’da hizmete gireceğini belirterek Antalya Büyükşehir Belediyesi ile de gurur duyduklarını ifade etti.
”İlk metroyu Türkiye’de CHP’li belediyeler yaptı”
Kılıçdaroğlu, CHP’nin hayal satmadığını, verdiği sözleri hayata geçirdiğini kaydetti.
Sosyal demokrat belediye yönetimlerinin geçmişten bugüne her zaman Türkiye’de örnek projelere imza atan belediye yönetimleri olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk metroyu kim yaptı? CHP’li belediyeler. İstanbul’da Nurettin Sözen, Ankara’da Murat Karayalçın, İzmir’de Yüksel Çakmur. İlk metronun temelini attılar. Türkiye’de ilk tercihli yol, metrobüs uygulaması bundan 40 yıl önce Ankara ve İstanbul’da uygulandı. Yapanlar yine CHP’li belediyelerdi. 1992’de ilk kez kente doğalgazı getiren yine CHP’li belediyelerdi. İlk kentsel dönüşüm projesini hayata geçiren, kimseyi kırmayan, kentin rantını kentliye veren yine ilk projeyi yapan CHP’li belediyeler. AKP’li belediyeler ‘Metro bizi aşar, belediyeleri aşar, belediyeler metro yapamaz’ diyorlar. Zaten yapamadılar, beceremediler. Ankara’da, İstanbul’da yıllardır bitiremediler. Bizi aşar dediler, rezil olacaklar. Ulaştırma Bakanlığı dedi ki ‘Siz bırakın bari ben bitireyim’. Ankara ve İstanbul metrosunu Bakanlık yapıyor. 1990’lı yıllarda, Ankara’da metroyu; mühendisliği, ihalesi, yapımı ve finansmanıyla gerçekleştiren CHP’li belediyelerdir. Cevap açık. 2013’te bizi aşar, 1990’larda CHP’li belediyeler yapar. 20 yıl evvel sosyal demokrat belediyelerin kendi imkanlarıyla yaptığı metroyu 2013’te AKP’li belediyeler, üstelik olağanüstü bütçelere sahip olmalarına rağmen yapamıyorlar. Bunu bizi izleyen bütün yurttaşlarımın aklına ve vicdanına havale ediyorum.”
“İzmir metroyu 56, İstanbul 141, Ankara 100 milyona yapıyor”
Metro yapımında İzmir ile Ankara ve İstanbul arasında maliyet farkının büyük olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “Fiyatlar ilginç. İzmir kendi parasıyla yapıyor ,kilometresini 56 milyon liraya, Ankara 100 milyon liraya, İstanbul 141 milyon liraya yapıyor. Neden bu fiyat farkları oluyor? İlk sormamız gereken soru bu? Bedelini vatandaş ödüyor, İstanbulllu, Ankaralı ödüyor. İstanbullu ve Ankaralı AKP’li belediye başkanlarına sormayacak mı, ‘İzmir 56 milyona yapıyor, ey Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı sen nasıl 100’e yapıyorsun? Ey İstanbul sen 141 milyon liraya yapıyorsun?’ diye. Neden 56’ya yapıyoruz, çünkü bizim belediye başkanlarımız kentine güvenen belediye başkanlarıdır, kentlisine güvenen belediye başkanlarıdır, kendisine değil, kentine çalışan belediye başkanlarıdır. Onların görevi budur” ifadelerini kullandı.
Kendisine güvenen kentlerin her zaman kazançlı çıktığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bütün baskılara rağmen Türkiye’nin en gelişmiş belediyeleri CHP’liler tarafından yönetiliyor. En sosyal belediyeler, müziğiyle, kültürüyle, sinemasıyla kenti kent yapan belediyelerdir CHP’li belediyeler. Biz kendimize ve kentlimize güveniyoruz. Eskişehir’den Giresun’a, Edirne’den Mersin’e, Aydın’dan Sinop’a kadar ağabeyine değil, kendisine ve kentlisine güvenen belediyelerdir” diye konuştu.