Güncelleme Tarihi:
Tepekule Kongre Merkezi’nde İstanbul ve Ankara’dan da müteahhitlerin yer aldığı organizasyonda, Bayraklı Müteahhitler ve İşadamları Derneği Başkanı Musa Akgün, dönüşümü İzmirli müteahhitlerin yapması gerektiğini savunarak tepki gösterdi. Kentsel dönüşümün kamuoyunda tam olarak anlaşılması amacıyla Management Plus Danışmanlık ve Eğitim tarafından organize edilen etkinliğe, programda yer almasına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve bazı ilçe belediye başkanları katılmadı. Yerel yönetimden sadece Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur yer aldı.
Zirvede, kentsel dönüşüm süreci içerisinde yapılması gerekenler, karşılaşılacak zorluklar ve nasıl aşılacağı, ülke ekonomisine getirileri, finansal ve ekonomik boyutlar, arsa sahibi ve kat maliklerine düşen görevler, parsel birleştirme ve emsal artışı gibi konular ele alındı.
Geç kalıyorsak nedeni var
İzmir’in kentsel dönüşüm konusunda geç kalındığı yönünde eleştirilerin olduğunu hatırlatan Türkiye İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Başkanı Necip Nasır, “Ankara’ya gittiğimizde bize, ‘İzmir kentsel dönüşüm konusunda hep söylem için’ diyorlar. Bu algı yanlış. Biz İzmirliler olarak yerel yönetimden sivil toplum örgütlerine ve özel sektöre kadar her kesim olarak bilinçli, ciddi ve emin adımlarla süreci yaşıyoruz. Dönüşüm aynı zamanda sosyal bir proje. Dolayısıyla burada yapacağınız bir yanlış, sosyal çöküntüye neden olur. Biz de bunu bilerek hareket ediyoruz. Gerekli çalışmaları tamamlayıp, altyapımızı oluşturup sonra yüzde 85 oranında dönüşüme adım atacağız. Böylece, İzmir’in 50-100 yılını oluşturacak bir sinerjiyle çalışıyoruz” diye konuştu.
Yasa öncesi başladık
Toplantıya katılan tek yerel yönetici olan Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur da ilçede hayata geçirdikleri kentsel dönüşümle ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi. Batur, kentsel dönüşümle ilgili yasadan önce, 2000 yılında çalışmalara başladıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
“70 bin nüfuslu mütevazi bir ilçeyiz. Ekonomik ömrünü tamamlamış, riskli konutlarda dönüşümü başlattık. Çürük dişleri çektik. Bunu yaparken de rant mantığıyla değil, kazanç algısıyla hareket ettik. Bu kazancı bölgede yaşayanlarla paylaştık ve 40 metrekare arazisi olan bile 1+1 ev sahibi oldu. Hatta üstüne para bile kazandı. Biz bugün ne yapılması gerekiyorsa o dönemde çözdük. Dönüşümün olduğu yerlerden Yenikale Mahallesi bugün İzmir’in en prestijli yerlerinden biri oldu” dedi.
FORMAT FARKLI
Kentsel dönüşüm konusunda en fazla toplantı yapılan kentin İzmir olduğunu dikkat çeken Nasır, protokol katılımının olmamasıyla ilgili eleştirilere de yanıt verdi. Nasır, “Bu toplantının formatı farklı. Daha önce hem bakan, hem büyükşehir başkanı, bürokratlar, ilçe belediye başkanlarının katılımı ile çok toplantı yaptık. Dolayısıyla, bu toplantı protokol ağırlıklı değil” dedi.
NARLIDERE HAZİRANDA
Yasanın ardından 5 bin 444 konutluk alanla ilgili düzenleme yaparak ilgili kuruma teslim ettiklerini belirten Abdül Batur, 10 aydır Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan onay beklediklerini söyleyerek, “Bu süreçte bürokrasinin hızlı yürümesi gerekiyor. Belediyeler bu süreçte ellerini taşın altına sokmalılar, topu taca atmamalılar. Ama bu süreçte de bürokrasi hızlı işlemeli” diye konuştu. Çevre ve Şehircilik İzmir Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürü Erkan Yaşacan da Narlıdere ile ilgili beklenen kararın haziran ayının ortasında çıkacağını açıkladı.
İZMİR PAYLAŞILAMIYOR
Zirvede, son dönemde kentsel dönüşümü İzmirli müteahhitlerin üstlenmesi de gündeme geldi. Bayraklı Müteahhitler ve İşadamları Derneği Musa Akgün, Kentsel Dönüşüm Sürecinde Marka Kentler konulu bir sunum yapan Erkanlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Hüseyin Erkanlı’ya tepki gösterdi. İzmir’i, İzmirliyi bilmeden konuşulduğunu belirten Musa Akgün, dönüşümü İzmirli müteahhitlerin yapması gerektiğini savundu. Eleştirilere cevap veren Erkanlı ise İzmir’i değerli bulduğunu belirterek, “Tüm Türkiye’de dönüştürülecek 6.5 milyon konut var. Bunu tek bir noktadan yapmak imkansız. Burada yaşadığımız şeyi biz yurtdışında iş yaptığımızda da gördük. Yurtdışında yabancı yatırımcının önü açılsın derken, burada kendi ülkemizin iş adamına böyle bir tepki gösterilmesini doğru bulmuyorum” dedi. Necip Nasır ise“Dışarıdan gelen her meslektaşımızın görüşü bizim için önemli. Şu anda Işıkkent’te İtalyan bir firma 1.100 konutluk projeye başladı. Kuveyt prensi İzmir’de büro tuttu. Sonuçta 12 ay arsa üretilmeyen, iş yapamayan İzmirli müteahhitlerin odaklandığı bir iş olunca bu tip tepkiler çıkıyor. İzmir’in yapısını bilmeden dışarıdan gelip arsa, ucuz ev toplayan bir kesim var. Bu nedenle İzmirlilerin gelecekle ilgili bir tereddüttü var. Tepkiler bu noktada çıkıyor. Bizim hedefimiz güç birliği yaparak katma değeri İzmir’de bırakacak işlere imza atmak” diye konuştu.
DÖNÜŞÜM YATAY OLSUN
Kentsel Dönüşüm Sürecinde İnşaat Malzemeleri Sektörüne Düşen Görevler başlıklı bir sunum yapan Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği Başkanı ve AKG Gazbeton Yönetim Kurulu Üyesi Levent Akgerman da İzmir’in dönüşümle birlikte yatay büyümesini savundu. Akgerman, “İzmir’in belli bir bölgeye sıkmış, dikey büyüyen bir yapıya dönüşmesini istemiyoruz. Yatay büyüyerek kent çağdaş bir görünüm kazanacak ve göçün önüne geçecektir. Her şeyin belirli bir merkezde olduğu bir yapımlaşmadan ise bu tip yatay büyüme olmalı. Bu şekilde büyüme ayrıca 850 bine ulaşan konut stoğunun da eritilmesinde etkili olacaktır” bilgisini verdi.