Karasu mucidinin isyanı
Güncelleme Tarihi:
Ahmet ERTAN /EDREMİT, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2009 00:00
Balıkesir’in Edremit İlçesi’nde, icat ettiği ve patentini aldığı makineyle 3 bin yıllık zeytin karasuyu sorununu çözüme kavuşturan Türk mucit Faruk Durukan, yetkililerin ilgisizliğine isyan etti.
Durukan, 10 milyon TL’lik birikimini harcayıp oluşturduğu bu çevreci makineyi, İtalya ve İspanya gibi zeytin üreticisi ülkelerin gelip incelediğini, ancak Çevre ve Orman Bakanlığı’nın en küçük bir girişimde dahi bulunmadığını öne sürdü.
"Sindirmatik" adını verdiği makineyle, karasuyu ilaç, kozmetik ve gıda sektörü için hammadde haline getiren Edremit’te faaliyet yürüten Kale Naturel Bitkisel Ürün Gıda Kozmetik ve Tarım Ürünleri Dış Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nin sahibi Faruk Durukan, "Özellikle Ege ve Akdeniz bölgesinde, doğal su kaynaklarının kirlenmesine yol açan en büyük sorun zeytin karasuyu. Ben ’3 bin yıldan bu yana çözülemeyen bu sorunu çözdüm’ diye bas bas bağırıyorum. Hiçbir yetkili de benim sesimi duymuyor. Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi zeytin üreten ülkeler, benim yaptığım makineyi inceledi. Sonucun başarılı olduğunu görüp, bu makineyi kendi şirketleri ve ülkeleri adına üretmem için teklifte bulunuyor. Ama bizim Çevre ve Orman Bakanlığımız, bir yıldır bir yetkili gönderip makineyi inceletme lütfu bile göstermiyor" diye konuştu. Durukan, patentini aldığı Sindirmatik’in devlet desteğiyle çoğaltılması ve yaygınlaştırılması gerektiğini vurgularken, bu sayede akarsu ve doğal su kaynaklarının kirlenmesinin önüne geçileceğini ileri sürdü. Sindirmatik’i Balıkesir Üniversitesi (BAÜ) ve Edremit Meslek Yüksekokulu’nun desteğiyle geliştirdiğini hatırlattı.
Bilim onaylıyor
BAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen ve BAÜ Edremit Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sakin Vural Varlı da Türk mucit Durukan’a destek verdi. Prof. Dr. Tümen, icadı bir devrim olarak nitelerken, "Karasuyun aktığı bölgelerde hem oksijen hem canlılar azalıyor. Toprakta ise uzun süre verim ve işleme kaybı görülüyor. İspanya ve İtalya gibi ülkeler bu sorunla ilgili binlerce, on binlerce çalışma yaptılar fakat halen bir çare bulamadılar. BAÜ ile 4-5 yıldır yakın temasta olan ve çalışmalarını üniversitemizde yaparak uzun sohbetler yaptığımız Faruk Durukan ile sürekli yakın temasta olan 8-10 araştırmacı arkadaşımız var. Faruk beye karasu sorununu anlattık ve kendisi, bizim yıllardır çare arayıp, araştırmalar yaptığımız teorikte kalan birikimimizi, yani karasu sorununu pratiğe çevirdi. Bu büyük bir devrim olarak tarihe geçmiştir. Karasuyun bu şekilde ekstre edilip toz haline getirilmesi önemsenecek nitelikte çok büyük bir devrimdir" dedi.
"Sindirmatik" adını verdiği makineyle, karasuyu ilaç, kozmetik ve gıda sektörü için hammadde haline getiren Edremit’te faaliyet yürüten Kale Naturel Bitkisel Ürün Gıda Kozmetik ve Tarım Ürünleri Dış Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nin sahibi Faruk Durukan, "Özellikle Ege ve Akdeniz bölgesinde, doğal su kaynaklarının kirlenmesine yol açan en büyük sorun zeytin karasuyu. Ben ’3 bin yıldan bu yana çözülemeyen bu sorunu çözdüm’ diye bas bas bağırıyorum. Hiçbir yetkili de benim sesimi duymuyor. Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi zeytin üreten ülkeler, benim yaptığım makineyi inceledi. Sonucun başarılı olduğunu görüp, bu makineyi kendi şirketleri ve ülkeleri adına üretmem için teklifte bulunuyor. Ama bizim Çevre ve Orman Bakanlığımız, bir yıldır bir yetkili gönderip makineyi inceletme lütfu bile göstermiyor" diye konuştu. Durukan, patentini aldığı Sindirmatik’in devlet desteğiyle çoğaltılması ve yaygınlaştırılması gerektiğini vurgularken, bu sayede akarsu ve doğal su kaynaklarının kirlenmesinin önüne geçileceğini ileri sürdü. Sindirmatik’i Balıkesir Üniversitesi (BAÜ) ve Edremit Meslek Yüksekokulu’nun desteğiyle geliştirdiğini hatırlattı.
Bilim onaylıyor
BAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen ve BAÜ Edremit Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sakin Vural Varlı da Türk mucit Durukan’a destek verdi. Prof. Dr. Tümen, icadı bir devrim olarak nitelerken, "Karasuyun aktığı bölgelerde hem oksijen hem canlılar azalıyor. Toprakta ise uzun süre verim ve işleme kaybı görülüyor. İspanya ve İtalya gibi ülkeler bu sorunla ilgili binlerce, on binlerce çalışma yaptılar fakat halen bir çare bulamadılar. BAÜ ile 4-5 yıldır yakın temasta olan ve çalışmalarını üniversitemizde yaparak uzun sohbetler yaptığımız Faruk Durukan ile sürekli yakın temasta olan 8-10 araştırmacı arkadaşımız var. Faruk beye karasu sorununu anlattık ve kendisi, bizim yıllardır çare arayıp, araştırmalar yaptığımız teorikte kalan birikimimizi, yani karasu sorununu pratiğe çevirdi. Bu büyük bir devrim olarak tarihe geçmiştir. Karasuyun bu şekilde ekstre edilip toz haline getirilmesi önemsenecek nitelikte çok büyük bir devrimdir" dedi.