Güncelleme Tarihi:
Son 15 yılda 30'a yakın kişi, amansız hastalığa yakalanıp yaşamını yitirince, Abak Köyü halkı paniğe kapıldı, valilikten sorunun araştırılması istendi
AYDIN'ın Karpuzlu İlçesi'ne bağlı Abak Köyü'ne kanser korkusu kabus gibi çöktü. Kabağıyla ünlü köyde son 15 yıl içinde yaklaşık 30 kişi, akciğer, mide, kalın bağırsak, oniki parmak bağırsağı ve gırtlak kanserine yakalandı, tedaviye rağmen yaşama şansı bulamadı.
750 kişi panikte
HALEN köylülerden Mustafa Doğan'ın bağırsak, Hüseyin Karabulut'un mide, Mustafa Atılgan'ın da gırtlak kanserinden tedavi gördüğü 750 nüfuslu köyde panik başladı. Ölüm sessizliğine bürünen köyde illet hastalık, sohbetlerin ana konusu olurken, ruh sağlığını da olumsuz etkiledi.
Valiye başvurdu
KÖY Muhtarı Abdullah Turan, salgın haline gelen kanser vakalarının nedeninin belirlenmesi için valiliğe başvurdu. Muhtar Turan, ‘‘1980'li yıllara kadar köyde ne dişi ağrıyan vardı, ne başı. Ancak şimdi köy kanserin pençesinde kıvranıyor’’ diye konuştu.
Nedeni araştırılıyor
TURAN, valiliğe verdiği dilekçesinde, 1980 yılında döşenen içme suyu şebekesinde kullanılan asbestli boruların kansere yol açmış olabileceğini belirterek, ‘‘Bir de aynı yıllarda uranyum madeni bulundu. Ancak gerçek nedeni bilimsel araştırmayla ortaya çıkar’’ dedi.
Hastalar konuşuyor
YAKINLARININ çoğunu kansere kurban veren Hüsamettin Kurtalan, Ahmet Karabulut, Bahri Kenar, Salih Asar, Ali Sivrikaya, Apdullah Kocabağ, Hidayet Kocabağ, Kemal Kurtalan, Cafer Can, Besim Pehlivan, Muharrem Gülırmak, Cafer Çakıcı, İsmail Karatosun, Ekrem Karatosun, Kamil Ersoy, Osman Karabulut, Mustafa Kılıç ve Esat Pehlivan'ın amansız hastalığa yenildiğini, adını hatırlayamadığı daha pekçok kişinin aynı hastalıktan öldüğünü söyledi. Hastalıkları konusunda yakınları tarafından tam açıklama yapılmayan hastalardan Mustafa Atılgan, üç yıldır çektiği rahatsızlığa nasıl yakalandığını dahi anlamadığını söyledi. Atılgan, ‘‘Birgün yüzüm şişti. Doktora götürdüler. Ameliyat oldum. Ben dişim ağrıyor zannederken, boğazımı kestiler. Gırtlak kanseriymişim’’ dedi. Mide kanseri Hüseyin Karabulut da çok acı çektiğini anlattı, ‘‘Bir yattım, o yatış. Bir daha kalkamadım. Midemde rahatsızlık var. Kimse bana gerçeği söylemiyor ama kanser olduğumu biliyorum’’ diye konuştu.
UZMAN GÖRÜŞÜ
AYDIN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları ve Medikal Onkoloji Uzmanı Sabri Barutca, 750 nüfuslu köyde 30 kişide kanser vakası görülmesinin yüksek bir oran olduğunu söyledi. Dr. Barutca, ‘‘Ölüm raporları incelenmeli. Şu anda tedavi gören hastaların durumuna bakılmalı. Hastalık yoğunluğuyla ilgili geniş kapsamlı araştırma yapılmalı. Ölenlerin genetik köklerine bakılmalı, akraba evliliği olup olmadığı araştırılmalı. Çevre etkenleriyle köylünün uğraşısı, yiyip içtikleri gıdalar incelenmeli. Gelecek nesillerin sağlığı açısından da bu araştırma gerekiyor. Asbestin özellikle akciğer ve akciğer zarı kanserine sebep olduğu biliniyor. Uranyum da radyasyon yayar. Kan ve kemik iliği kanserine yol açabiliyor. Ancak bunun da ölçümü yapılmalı’’ diye konuştu.
Köye asbestli içme suyu borusu döşendikten sonra kanserin ortaya çıktığını söyleyen Abak'lılar başka rahatsızlıklarında bile doktora gitmekten korkuyor. Nedeni, kansere yakalanmış olma korkusu. Köy halkı, kanser salgınına çare arıyor.