Kalp hastalıkları artık kader değil

Cleveland Kliniği’ndden üç meslektaşı Prof. Dr. Steven Nissen, Prof. Dr. Walid Saliba ve Prof. Dr. Conrad Simpfendorfer, Doğan Holding Sağlık Danışmanı Dr. Gündüz Tezmen ile İzmir’e gelen Prof. Dr. Murat Tuzcu, Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Oktay Ergene ve İzmir Aile Hekimleri derneği Başkanı Dr. Aynur Toksun’la, Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde halka açık, “Kalbimizi Dinleyelim” adlı konferans verdi.
Türkiye’de yaygın
Hürriyet Gazetesi, Konak Belediyesi ve İl Sağlık Müdürlüğü’nün ile Konak Belediyesi’nin desteklediği konferansta Tuzcu, kalp damar hastalıklarının yüzde 90’ının insan yapımı olduğunu, bu nedenle de önlenebileceğini vurgulayarak, “Sigara içmememiz, yediklerimize dikkat etmemiz, spor yapıp stresten uzak durmamız önlemlerden bazıları. Hasta olduğumuzda doktorun verdiği ilaç tedavisini uygulamak önemli. Bu konferansla sağlığı iyileştirme ya da iyiliği koruma okyanusunda bir damla da bizim katkımız olsun istiyoruz” dedi. Türkiye’de kalp damlar hastalıklarının yaygın olduğuna dikkat çeken Tuzcu, izlenimlerini şöyle sıraladı: “Kapalı mekanlarda sigara yasağı çok etkin. Sigarayı bırakmaya teşvik etmiş. Kalp hastalıklarında diğer önemli risk faktörü yanlış beslenme. Beslenmemizi daha iyi hale getirmemiz gerekiyor. Modernleşmeyle birlikte araba, asansör, yürüyen merdivenlerle gelen hareketsizliğin ve kalori yönünden zengin beslenmeyle kilo alma bütün dünyanın büyük belası. Bundan yüz sene önce açlıktan korkuyorduk, şimdi fazla kilodan korkuyoruz.”
Prof. Dr. Tuzcu, egzersizin de günlük yaşamımızın bir parçası olması gerektiğini sözlerine ekledi, zaman zaman ilaçların zararlı olduğu söylentileri çıktığına dikkat çekip, “Kimseye gidip de raftan ilaç alıp içmesini istemiyoruz. Ama ilaçları da doktorun verdiği dozda ve sürede kullanılması çok önemli” dedi.
Tedaviyi kesmeyin
Tuzcu, daha çok süt, peynir, etten kaynaklanan yağların karaciğer tarafından kolesterole dönüştürülmesinin söz konusu olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Dışarıdan almasak da biz kolesterolü yapıyoruz. O kolesterolü yaptıktan sonra vücutta dengeli tutmak için bir takım mekanizmalar var. Bir çoğumuzda bu mekanizmalar mükemmel çalışmıyor. Biz hastayı sadece kolesterolü ile değerlendirmiyor, bir bütün olarak ele alıyoruz. Kan şekerinden, tansiyonuna, anne babasının kalp hastalıkları riskinden beslenme şekline kadar bir bütün olarak değerlendirip bir risk sınıfına koyuyor, ona göre ilaç veriyoruz. O nedenle hastalar tansiyonum, kolesterolüm düştü diyerek tedavilerini kendi başlarına kesmemeli. Çünkü iyi dedikleri değerler tedaviyi kestikten sonra tekrar yükseliyor.” Tuzcu’nun sunumunun ardından Dr. Gündüz Tezmen’in yönettiği bölümde, doktorlar kalp pillerinden kalp kapaklarına, erken yaşta kalp krizi ölümlerinden cep telefonlarının olumsuz etkisine kadar pekçok soruyu yanıtladı. Öte yandan Tuzcu ve ekibi, Öğleden sonraki oturumda aile hekimlerine “Nefes darlığı, kalp yetmezliği olmasın”, “Kalp-damar hastalığını önleyebilir miyiz?”, “Göğüs ağrısıyla gelen hastaya yaklaşım”, “Çarpıntı- tanıdan tedaviye” ve “Türk Kardiyoloji Derneği’nin kalp hastalıklarıyla mücadelesi” başlıklı konferanslar verdi.