Kalori ayarlı iftar ikramı

Belediyenin beş yıldır açtığı iftar sofrasına vatandaşlar bu yıl da ilgi gösteriyor. Çadır kurmak yerine daha hijyenik olduğu gerekçesiyle İtfaiye Amirliği Binası’nda bir aşevi oluşturan belediye, günde 400 kişiye, içerik ve porsiyon denetimli dört çeşit iftar yemeği veriyor.TİRE Belediyesi’nin sağlık birimi, bu yıl Ramazan’ın sıcak günlere rastlaması nedeniyle, oruç tutan vatandaşların aşırı miktarda kalori kaybedeceğini öngörerek iftar mönüsünü gıda uzmanlarına hazırlatıyor. Tire’deki iftar sofrasında, yetişkin bir insanın günlük ihtiyacı olan 1500- 1600 kaloriyi içeren yemekler sunuluyor. Katkılara açığızSebze, meyve gibi yüksek su, lif, düşük yağ ve kalori içeren yiyeceklerin tercih edildiği iftar mönüsünde, ana yemeğin yanında sağlıklı aperatifler de hazırlanıyor. Et tüketiminin büyük oranda artığı Ramazan ayında iftar mönüsünün kalorisini dengelemek, sindirim sistemine yardımcı olmak ve muhtemel sağlık sorunlarına yol açmamak için porsiyonlara mutlaka dikkat ediliyor. Yağsız etlerin ızgara, haşlama veya fırında pişirilerek servis edildiği iftar sofrasında pilav, makarna, ekmek eşliğinde bol sebze ve salatalara ağırlık veriliyor. Belediye Başkanı Mehmet Sıtkı İçelli, yemek ikramının Ramazan ayı boyunca devam edeceğini belirterek, "Artık geleneksel hale getirdiğimiz iftar yemeği organizasyonlarına başta ihtiyaç sahibi olan vatandaşlarımızın yanı sıra, tüm Tire’lileri bekliyoruz. Ayrıca verdiğimiz iftar yemeklerine maddi olarak katkıda bulunmak isteyen vatandaşları- mızla kurum ve kuruluşlar olabilir. Böyle durumda kendileri rahatça belediyemiz ile temasa geçebilirler" dedi.Türk kadınına yakışan hizmetCemal YILDIRIM / AYDINTÜRK Kadınlar Birliği Aydın Şubesi’nin Menderes Parkı’nda kurduğu iftar çadırı, her gün 400 dar gelirliyi buluşturuyor. Kentteki üniversite öğrencilerinin de katıldığı iftarda konuklarına dört çeşit yemek ikram ettiklerini belirten Şube Başkanı Saadet Kavasgil, "Çadırımızda her yaştan insanı görmeniz mümkün. Özellikle yaşlılar devamlı geliyor. Onların yemeklerini masalarına götürüyoruz. Diğer taraftan üniversiteli gençler yemek dağıtımında bize yardımcı oluyorlar. Her akşam buradan insanlar mutlu ayrılıyor. Bu da bizi mutlu etmeye yetiyor. Ayrıca bu tür iftar çadırlarına yoksullar gidecek diye bir zorunluluk yok. Önemli olan zengini ve fakiri aynı masada, aynı amaç için bir araya getirebilmek, toplumsal kaynaşmayı sağlayabilmektir. Aslında biz yardım derneği değil, bir düşünce derneğiyiz. Üyelerimizle birlikte Ramazan ayında yapılacak hayırseverliliğin çağdaş Türk kadınına yaraşır hizmet veren iyi bir düşünür olduklarını göstererek derneğimize yaraşır bir hizmet yapıyoruz" dedi.Ödemiş’te bin kişiye iftar yemeğiYüksel BALCI / ÖDEMİŞ, (DHA)izmir’in Ödemiş İlçesi Belediyesi, her akşam bin kişiye iftar yemeği veriyor. Ödemiş Belediye Başkanı akp’li Mahmut Badem, pazartesi günü düzenlenen ve basın mensuplarının da katıldığı iftar yemeğinde, geleneksel hale getirdikleri iftar sofralarını ilçenin iki ayrı noktasında kurduklarını ve bunlardan bin kişinin yararlandığını söyledi. Ödemiş halkına her gün sıcak yemek verdiklerini kaydeden Badem, "Ödemişli hayırseverlerimizin de katkılarıyla sunduğumuz iftar sofrasına, işadamlarımızın da birer gün alarak katkı sağlamalarını bekliyoruz. Etsiz yemek vermiyoruz. Ayrıca burada iftar sofrasında oturarak yemek yemek istemeyen vatandaşlarımız da yanlarında getirdikleri kaplara yemeklerini doldurarak evlerine götürüyorlar" dedi.Ramazan kültürdür... Yaşatalım...Sancar MARUFLUizmir’de geçen Ramazan günlerinin tadını ve neşesini hep hatırlarım. Buldanlı Bezzaz Hacı Hüseyin Efendi’nin kerimesi olan, Anneannem Ayşe (Cansoy) Hanım’ın evi, Altınpark Faikpaşa Mahallesi’ndeydi. Sokağında Emir Sultan Türbesi vardı. Ailece Ramazanları o muhitte geçirirdik. izmir’in ünlü aileleri bu civardaki bahçeli köşk ve konaklarda otururlardı. Altınpark-Namazgah-Mezarlıkbaşı-Tilkilik-Hatuniye-Dönertaş-Agora-İkiçeşmelik gibi semtler bütününden oluşan bu bölgenin en önemli caddesi Basmane’den İkiçeşmeliğe ve İkiçeşmelikten Kemeraltını da içine alarak Konak’a varan ünlü Anafartalar Caddesiydi. Geceyle gündüzRamazan Aylarında bu semtlerde geceyle gündüz birlikte yaşanırdı. Bölgenin ileri gelenleri her Ramazan öncesinde ve Bayram Arifesinde tespit ettikleri fakir-fukara’nın kilerlerini çok önceden doldurturlardı. Kemeraltı civarındaki; Gıda Çarşısı’nın- Halimağa Çarşısı’nın-Tuhafiyeciler ve Konfeksiyoncular Çarşıları’nın-İpekpazarı’nın -Manifaturacıların-Mantocuların ve Şadırvanaltı Çarşısı’nın, Mimar Kemalettin Çarşısı’nın ileri gelenlerinin kurdukları ve şimdilerde benim Başkanı olduğum; 62 yıllık "İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği"(İZFAK)’ın (Tel:0232 464 35 75) marifetiyle; fakir-fukara Ramazan süresince yedirilir içirilir ve giydirilirdi. İftar sofralarının fiyakasından geçilmezdi. Normal bir ailenin bile sofrasında; iki çeşit zeytin, iki çeşit peynir, reçeller,marmelatlar, ballar, pastırma-sucuk,hurma, iç ceviz, kuru kayısı ve erik gibi iftariyelikler, iki çeşit zeytinyağlı yemek, mutlaka etli bir yemek,harika bir Ramazan Çorbası, börek çeşitleri, baklava çeşitleri,tulumba tatlısı ya da sütlü güllaç tatlısı hoşaf ya da komposto gibi serinleticiler eksik olmazdı. Herkes refah ve huzur içinde ramazanını geçirirdi. Eski İnsanlar gül gibi geçinilsin diye sofralarından gül reçelini, tatlı tatlı konuşulsun diye bal’ı, tahini ve pekmezi eksik etmezlerdi.. Teravi Namazından çıkışta muhitin ileri gelenleri tepsi içinde cemaate Akide Şekeri dağıtırlardı. Akide şekerinin anlamı o günkü akidin tamamlandığını belirtmekti. Teraviden sonra Ramazan Geceleri en güzel şekliyle yaşanırdı. Kahve ve çay bolca tüketilirdi. Zerde’ler, aşureler yenir, evlerde el emeğiyle yapılmış şerbetler, şıralar, limonatalar içilirdi. Kıraathanelerde Nargileler içilirdi. Çocuklar için hokkabaz ve karagöz eğlenceleri mevcuttu. İsmet GazinosuKonak’taki şimdiki Ordu Evi’nin olduğu yerde Yanya’lı Recep’in sahibi olduğu İsmet Gazinosu vardı. İsmet Gazinosu’nda; istanbul’dan gelen Dümbülü İsmail Efendi’nin Orta Oyunu Grubu ile Hafız Burhan ve İlahi Korosu, yerli fasıl gruplarının da iştirakiyle sahur’a kadar kantolu ramazan geceleri tertiplerlerdi. Gür sesli Hafız Burhan Efendi’nin söylediği gazellerin Karşıyaka sahillerinden bile duyulduğu söylenirdi. Benzeri eğlenceler bazen Karataş’ta ,Eşrefpaşa’da, Değirmendağı’nda ve özellikle Altınpark’ta tekrarlanırdı. Günümüzde de, İzmiri Sevenler Platformu(İZSEV) ile izmir Kahveciler Odası olarak eski Ramazanları çeşitli kahvelerde yaşatıyorlar. Ramazandan sonra 30 Eylül’de hep birlikte Ramazan(Şeker) Bayramını idrak edeceğiz. Şayet halimiz vaktimiz yerindeyse; karnımız iyi doyuyorsa; hali vakti yerinde olmayan fakir-fukarayı mutlaka düşünelim. Bu yıl en az 6 YTL olan Fitre’mizi mutlaka verelim. Zekatımızı ödeyelim. Açların, yoksulların ve mağdurların varlığını asla unutmayalım. Türkiye’de açlık sınırının altında 25 Milyon yurttaşımız yaşıyor. Fakiri fukarayı Ramazan süresince mutlaka kollayalım. Yüce İslam Peygamberi Hz.Muhammed’in dediği gibi; "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz."O senin dediğin Ramazan’da olurCanlardan biri, meyhanenin caddeye bakan penceresinin önüne oturmuş demleniyordu. Birisi ona dedi ki: - Baba Erenler, gelen geçen seni görüyor. Şöyle arkada, kapalı bir yere çekilerek içsen daha iyi olmaz mı?Baba cevap vermiş:- Erenler, o senin dediğin Ramazan’da olur.