Güncelleme Tarihi:
İZMİR’de Funda Mat Balabanuluğ’un rapor için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na kolu mühürlü olarak gönderilmesi uygulamasınının biran önce meclise taşınması gerektiğini söyleyen avukatlar Özlem Yalmız, Tuğba Aysun ve Levent Kütük, müvekillerine karşı yapılan bu uygulamanın insan haklarına aykırı olduğunu ileri sürüp yanlıştan dönülmesi gerektiğini dile getirdi.
Mumcu’ya çağrı yaptı
Avukat Tuğba Aysun, mağdur olan müvekili Balabanuluğu’un ortaokul ve lisede öğretmenliğini yaptığını, bu olayın kendisini son derece yıprattığını ve davanın biran önce sonuçlanıp, temize çıkmasını istediğini söyledi. Aysun, bu olayın kısa süre içerisinde meclise taşınması gerektiğini, mecliste görev yapan İzmir CHP milletvekilleri ile geçtiğimiz gün aynı olaya az daha mahruz kalmasına rahmak olan Güldal Mumucu’yu göreve çağırdı.
Pisikolojiyi bozar
Funda Mat Balabanuluğ’un avukatları “Olayın üzerinden bir yıl geçmiş ve Adli Tıp Kurumu daha yeni rapor alınmasını istemiş. Aslında bu başlı başına ayrı bir sorun. Uygulama, hem psikolojiyi bozacak hem de yarayı deşecek. Bayan öğretmenin damgalı olarak götürülmesine aslında ne gerek var? Mahkeme yazısı veya kimliğiyle gidip işlemini yaptırabilir. Söz konusu uygulama, insan haklarına tamamen aykırı. Olayla yaşanan ağır travmanın etkisini bir kat daha arttıracak. Uygulamanın, acilen mevzuattan çıkarılması veya düzeltilmesi gerekir” diye konuştu.
20 dakika dövmüş
Avukat Özlem Yılmaz, “Ceza kesinleşmediği için dayakçı öğretmen hala görevde. Herşey ortada Atayık, müvekillimizi 20 dakika kadar dövdüğünü onaylayan şahitlerimiz duruşmada dinlendi. Savcı da mütalasında cezalandırılmasını talep etti. Hâlâ rapor diye tuturuluyor. Olayın ardından bir yıl geçti, ekimozlar tamamen yok oldu. Mühür kimlere vuruluyor herkes biliyor. Bu olay müvekilimizi çok yıprattı. Temize çıkmak için davanın sonuçlanmasını bekliyor. Erol Atayık hakkında ayrıca 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 20 bin manevi 5 bini maddi toplam 25 bin liralık tazminat davası da açtık” diye konuştu.
Dayakçı müdür görevde
Avukat Özlem Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukcu’nun da meslektaşları olduğunu ve bu olayın ardından Çınarlı Endüstri ve Meslek Lisesi’ne Edebiyat öğretmeni olarak atanan Erol Atayık’ın İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun yaptığı idari soruşturmada, meslekten ve kamu memuriyetinden men cezaları verdiğini, bu kararın bakanın önünde olmasına rağmen hâlâ imzalanmadığını söyledi. Burada bir siyasi baskı olduğunu, dayakçı bir öğretmenin hâlâ görevde olmasına bir anlam veremediklerini dile getirdi.