Kadın cinayetleri yüzde 1400 arttı

Türkiye’nin önde gelen kadın hakları savunucularından, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı kurucusu Avukat Canan Arın, Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre son yedi yılda kadın cinayetlerinin yüzde 1400 arttığına dikkat çekerek, yasaların yetersizliğini vurguladı ve “Yargıtay, asgari ücret alan kadının nafaka alamayacağına karar veriyor. İstanbul’da asgari ücretle ev kirası vererek nasıl yaşanıp, çocuk bakılır? Nafaka davalarında kadından harç alınması doğru değil. Koca sabah evden çıkarken kadına 10 lira bırakıp akşam kusursuz bir sofra hazırlamasını istiyor, bir yandan da kuruşun hesabını soruyor. Bu ekonomik şiddettir. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, ‘kız çocuklarını 16 yaşında evlendirin’ diyor. Bizim cumhurbaşkanımız da eşiyle 14 yaşında evleniyor. hayatın bir parçası olan evlilik, kız çocuklarına evlilik yaşamın amacı gibi gösteriliyor. Kadına yönelik şiddetin her türlüsü arttı ama bizimkilerin derdi türban” dedi. Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği’nin (KADER) de kurucularından olan 30 yıllık avukat Arın, “Kadına maddi destek sağlamak için havuz oluşturulmalı. Çünkü şiddet gören kadının hastane bakımı var, çocuğunun kreşe gitmesi lazım, işi olmalı. Türkiye’de tek bağımsız sığınma evi var, o da mor çatı. Diğer sığınma evleri destek merkezi gibi çalışıyor” dedi.
EKONOMİK VE PSİKOLOJİK
İzmir’de kadın hakları için uzun yıllar mücadele eden Baro Başkanı Sema Pekdaş da, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel değil psikolojik ve ekonomik olduğunu da vurgulayarak, şunları söyledi: “Basına yakın zamanda yansıyan haberde bir kadın hakim, şiddet gördüğü gerekçesiyle eşine dava açtı. Uzun bir süre de eşi tarafından ‘çocuklarını bir daha göremezsin’ baskısı nedeniyle davayı geciktirdiğini ifade etti. Hakime yapılan bu baskı, yediği dayaktan çok daha ağır bir şiddettir. Çalışan kadının maaşının kocası tarafından alınması, çalışmayan kadına para verilmemesi ekonomik şiddettir” dedi.

KIZLAR 10 BİN LİRAYA EVLENDİRİLİYOR

Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nin “Çocuk gelinler” projesinin yürütücüsü Özlem Kınal, iki ayda 30 il gezdiklerini ve kadına yönelik şiddetin sadece belli bir bölgeye, zümreye ya da toplumsal seviyeye ait olmadığını tespit ettiklerini söyledi. Kınal, “Ailenin ekonomik gücü zayıf olduğu için kızlar ekonomi aracı olarak görülüyor. Onların ekonomik değeri var. Eğitim çağında okuldan alınıp, 10 bin liraya, kendilerinden yaşça büyük adamlarla zorla evlendiriliyorlar. Bu durum Doğu’da neyse Batı’da da öyle. Belli bir bölgeye, zümreye ya da toplumsal sınıfa ait bir özellik değil. Bu önyargnın yıkılması lazım. Şiddetin oranında artış olduğunu tespit ettik. Kadının kendi bedeni üzerinde inisiyatifi yok. Nam us cinayetleri adı altında çok farklı nedenlerle ölümler var” dedi.

6 KADINDAN 1’İ TECAVÜZE UĞRUYOR

Bütün dünyada kadınlar kadın oldukları için şiddete uğruyorlar. Her üç kadından biri fiziksel şiddet yaşamış durumda. Her 6 dakikada bir kadına tecavüz ediliyor. Güney Afrika’da ise her 90 saniyede. Irak’ta savaşın ilk aylarında 20 bin kadın tecavüze uğradı. Her yıl yaşları 5 ile 15 arasında değişen 2 milyona yakın kız çocuğu fuhuşa zorlanıyor. ABD’de her yıl 4 milyon kadın şiddete uğrarken, Hindistan’da her gün 5 kadın çeyiz kavgası yüzünden öldürülüyor. Çin’de her yıl 1 milyon kız çocuğu sadece kız olduğu için dünyaya gelme imkanı bile bulamıyor, daha anne karnındayken öldürülüyor.