Güncelleme Tarihi:
Ünsal ailesi, Suriyeli sığınmacıların Almanya'ya gitmek için kentten ayrılırken bıraktığı, denizde hipotermi geçirmesi nedeniyle, yaklaşık 40 gündür Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi'nde yoğun bakım altında tutulan 2,5 aylık bebeğe de sahip çıktı. Aile her gün bebeği ziyaret ederek,
sağlık durumuyla yakından ilgileniyor - Uğur Ünsal: - "Suriyeli bebek iyileşir de hastaneden çıkarsa, evlatlık edineceğim. Vefat eden bebeğin de mezarını yaptıracağım. Nefesimiz yettiği sürece inşallah gelip gideceğiz"
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Halep'ten Diyarbakır'a gelen ve buradaki kampa yerleşen 9 kişilik Solah ailesi, daha iyi bir gelecek umuduyla Avrupa'ya gitmek için aralık ayında İzmir'e geldi.
Çeşme'den Sakız Adası'na geçmek üzere 20 Aralık'ta denize açılan Solah ailesi ile 21 kişinin bulunduğu bot battı. Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri diğer sığınmacılarla beraber baba Hüseyin, anneler Delvin ve Nisa, çocuklar 2,5 aylık Şervan, Hanzade, Aptinal ve Lival ile amca Ziyad Solah'ı donmak üzereyken denizden çıkardı, 5 aylık Şemmusa Solah'ın ise cansız bedenine ulaştı.
Sağlık ekiplerine teslim edilen sığınmacılardan Şervan Solah, hipotermi nedeniyle Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesine, diğer aile mensupları da Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Behçet Uz Çocuk Hastanesine kaldırıldı.
Sığınmacılara yardım yapan gönüllülerin oluşturduğu Çeşme İmece İnisiyatifi'nden Uğur-Arzu Ünsal çifti, Suriyeli aileye refakatçi gerektiğini öğrenerek, hastaneye gitti ve aileye sahip çıktı.
Hem evlerini hem gönüllerini açtılar
Kendi çocukları olmasına rağmen, aynı zamanda 7 yaşında bir kız çocuğuna da koruyucu ailelik yapan Ünsal çifti, sığınmacı aileye o günden sonra kucak açarak benzerine nadir rastlanabilecek fedakarlıklarıyla insanlık dersi verdi.
Uğur Ünsal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, batan bottaki Suriyeli ailelerin yardıma ihtiyacı olduğunu duyduklarında, kendisi ile eşinin de aralarında bulunduğu gönüllü olarak sığınmacılara yardım eden Çeşme İmece İnisiyatifi üyelerinin yardıma koştuğunu belirtti.
Birlikte hastaneye gittikleri Solah ailesi mensuplarının tedavisini yakından takip ettiklerini ve iyileşen sığınmacıları bir araya getirdiklerini ifade eden Ünsal, 2,5 aylık Şervan'ın tedavisinin ise o tarihten bu yana Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesinde sürdüğünü kaydetti.
Önce bir pansiyona yerleşen aileyi daha sonra evlerine aldıklarını anlatan Ünsal, şöyle konuştu:
"Solahlar'ın Almanya'da akrabaları varmış ve onlar aileyi almaya Yunanistan'a gelmişler. Bu yüzden botla denize açılmışlar ancak böyle bir olay başlarına gelmiş. 1 aydır yanımızda kalıyorlardı. Bu süre zarfında olayda hayatını kaybeden Şemmusa'nın otopsisi ancak tamamlandı ve onu aileyle birlikte geçen hafta Doğançay Mezarlığı'na defnettik. Şervan'ın da sağlık durumuyla ilgilendik ve her gün hastaneye gelip gittik. Ancak aile Almanya'daki akrabalarının çağırması üzerine ayrılmak zorunda kaldı. Doktorlarda biz de gitmemeleri için çok ısrar ettik. 'Yapacak bir şey yok, önce Allah'a sonra size emanet' deyip gittiler. Şervan, yaşama tutunmaya çalışıyor. Her gün hastaneye gelip gidiyoruz. Bazen bez, bazen şurup, bazen kan, çeşitli ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Hastaneden çıkarsa evlatlık edineceğiz, kimseye vermem. Yeter ki iyileşsin."
Mezarlığa gidip dua ediyor
Doğançay Mezarlığına geçen hafta defnettikleri Şemmusa'nın mezarını sık sık ziyaret ederek dua okuduğunu belirten Ünsal, "Vefat eden bebeğin mezarını yaptıracağım. Nefesimiz yettiği sürece inşallah gelip gideceğiz" dedi.
Solah ailesiyle telefonla haberleşen Ünsal, ailenin İzmir'den ayrıldıktan sonra karayoluyla Avrupa'ya iki kez geçme girişiminde bulunduğunu ancak bunların da başarısız olduğunu bildirdi.
Ünsal, İstanbul'da bulunan Solah ailesi fertlerini görüntülü arayarak, minik kızlarının mezarı gösterdi.