İzmir'in işgali

İZMİR'in işgali, biz İzmirliler için, tıpkı 9 Eylül İstirdat (Kurtuluş) Günü gibi tarihi bir gündür. Her 15 Mayıs günü, gerçek vatanseverlerin ruhu mengeneye girmiş gibi sıkışır, o feci günde Emperyalizm'in desteğinde karaya çıkan Yunan Ordusu'nca şehit edilenlerin hatıraları hiç sönmeyen yaslı çiçekler gibi yüreklerde açar.. 15 Mayıs 1919 bir matem günü olduğu gibi, coşkulu bir ihtilal heyecanının damarları kaynattığı şanlı bir gündür. Çünkü düşmana ilk kurşun, o gün atılmıştır, Konak Meydanı'nda silahına sarılan Mustafa Kemal'in hemşehrisi Selanik doğumlu yurtsever gazeteci Hasan Tahsin, düşmana ilk direnişi gerçekleştirmiştir. Bu, Kuvayı Milliye’nin kıvılcımıdır, bu kurşunlar ertesi günü Bandırma vapuru ile Samsun'a yola çıkan Mustafa Kemal'in yüreğinde en anlamlı yankısını buldu. 15 Mayıs, tam bağımsızlığa giden yolda önemli bir direniş ve silkinme günüdür.

İlk şehitler

15 Mayıs 1919 günü, ilk kurşunu atan Hukuk-u Beşer gazetesi sahibi ve başyazarı Hasan Tahsin'in yanı başında şehit olan Miralay Süleyman Fethi Bey, Kaymakam Dr. Şükrü Bey, Kolağası Hüseyin Necati Bey, Yüzbaşı Nazım Bey, Yüzbaşı Ahmet Bey, Doktor Fehmi Bey, Mülazim Faik Bey, Mümeyyiz Nadir Bey, Mümeyyiz Ahmet Hamdi Bey, "Kurtuluş Savaşı'nda İzmir'in İlk Şehitleri" olarak kalbimize yerleştiler.

Hasan Tahsin ile ilk direnişçiler, gerçekte kukla Yunan'a karşı değil, Emperyalizm'e karşı direnerek tarih yazdılar. Her 15 Mayıs günü, Konak Meydanı'ndaki "İlk Kurşun Anıtı" önünde "İzmir Gazeteciler Cemiyeti" anlamlı bir buluşma gerçekleştirir. Bu yıl, yine İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Akıncılar konuştu ve Hasan Tahsin'in vazgeçilmez önemini vurguladı.

Bağımsızlık paneli

Tevfik Fikret Lisesi salonunda gerçekleşen ve "Kemalist Laikler Derneği" tarafından düzenlenen "İzmir'in İşgali ve Tam Bağımsızlık" panelini, dernek başkanı ve İzmir'in öncü kemalist kadınlarından Av. Ayla Selışık Tamar baştan sona emek vererek hazırladı ve yönetti. E.Amiral Tanju Erdem, E.General Sedat İlhan, E.Korgeneral Yaşar Müjdeci, Devrim Tarihi duayeni Prof. Ergun Aybars ve ben konuşmacı olarak katıldık.

Devlet eski Bakanı Işılay Saygın, Türk Parlamenterler Derneği İzmir Başkanı Mustafa Öztin, Türk Kadınlar Birliği Başkanı Şermin Akman, Prof. Nezihe ve Prof. Fikret Sönmez, Ermeni Emperyalizmi'ne karşı İzmir Müdafaası'nın mimarlarından televizyon yorumcusu Orhan Ayber gibi dostlarımın ve çok seçkin bir dinleyici kitlesinin katıldığı toplantı öncesinde, beni çok duygulandıran bir olay gerçekleşti.

Birinci Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı, İstanbul Belediye eski Başkanı, Emekli Orgeneral, sevgili büyüğüm İsmail Hakkı Akansel, binbir emekle yazdığı ve Genelkurmay Harp Akademileri tarafından yeni basılan "Atatürk ve Yaverleri" kitabını imzalayarak bana hediye etti ve göğsüme Atatürk'ün imzasından oluşan bir altın kaplama rozet taktı. Ellerinden öptüm.

Anlamlı konuşmalar

Merhum Orgeneral Selahattin Selışık'ın kızı olan panel yöneticisi Av. Ayla Selışık Tamar, 15 Mayıs tarihinin İzmirliler için önce bir matem, ardından bir direnme coşkusu anlamına geldiği belirtti. Amiral Tanju Erdem, "Avrupa'da AB bayrağını kendi ulusal bayrakları yanına toka eden ülkeler, bugün daha güçlü ulusal duygulara sahipler" dedi.

General Sedat İlhan, "Yeni bir kurtuluş savaşı gerçekleştirerek ulusun yaşam düzeyini yükseltmemiz ve bilgi çağının düzeyine çıkmamız gerektiğini" savundu. General Yaşar Müjdeci, "Aramızdaki tüm temel sorunlarda, Yunanistan'ın Megali İdea (yayılmacılık) hırsı devam etmektedir" dedi.

Prof. Ergun Aybars ise, "Emperyalist Batı'nın Türk'ü esir etme politikası olan Sevr'in bugün yine başka kılıklar altında gündemde olduğunu, ülkemizin bunalımdan çıkma şansının laik, kemalist ve vatansever bir ruhla olacağının" altını çizdi. Ben ise, şehrimin işgalini ve Hasan Tahsin'in yaşamını anlattım. Nice 15 Mayıs'lara..

Hasan Tahsin’in Yunan İşgali’ne karşı yazdığı tarihi yazı:

NAMUS UĞRUNDA HASAN TAHSİN

Evet.. Ey gurur ve haşmetinle altıyüz senelik bir tarihin hatıra ve hamasetini taşıyan Türkler.. Osmanoğulları..

Fatih'leri, Yavuzları, Kanuni'leri yetiştirmekle tarihin ölgün sayfalarını canlandıran, maziye şan ve şeref konduran Kayıhanlılar'ın temiz kanlı, pak alınlı evlatları..

Bugün, hak ve adalet diye bağıran bir kuvvet, bugün batı, beşeriyet, insaniyet diye haykıran bir kudret, ki onlar kendilerine savaşın galibiyiz diyorlar, sevimli İzmir'imizi Yunanlılar'a peşkeş çekiyorlar!

O Yunan gelsin!..

Saf ve bakir limanlarımıza, teknelerinde o zulmü, ebedi düşmanlığı ve ezeli husumeti temsil eden mavi-beyaz bayraklarını dalgalandırarak gelsinler. Silahlarımızı toplasınlar. Evlatlarına silah dağıtsınlar. Benliğimizi parçalasınlar, ruhumuzu ezsinler. Fakat asla, asla unutmasınlar ki, Türk ölmedi yaşıyor! Kalbinin, ruhunun, Müslümanlığının, Peygamberinin telkin ettiği ilham ile yaşıyor!

Ve, burayı Yunan'a vermeyecektir.. Vermek isteyen kuvvetle paylaşacak kozumuz var. Hatta süngülerimiz, silahlarımız olmasa bile.. Asi ruhumuzla, coşkun kanlarımızla, hararetli vicdanlarımızla, sökülmeyen dişlerimizle bu memleketi müdafaa edeceğiz..

Çünkü tarihimiz var.. Çünkü bizi lanetleyecek atalarımızın ruhu ve feryadı var.. Çünkü her şeyden üstün namusumuz var!

Hukuk-u Beşer Gazetesi (19 Şubat 1919 Çarşamba)

Hasan Tahsin öndeki üç kişiyi vurdu İşgal ordusunu böyle karşıladılar

Yunan Ordusu, birkaç dakika önce İzmir rıhtımına çıkmış. İzmirli yerli Rum kızları, en temiz elbiselerini giyerek, ellerinde Yunan bayrakları ile işgalcileri karşılıyorlar. Atatürk olmasa idi, Türk kızları da şimdi Yunanlı olmuştu.

İşgal günü "Tam Bağımsızlık" paneli

Kemalist Laikler Derneği'nin, başkanları Av. Ayla Selışık Tamar moderatörlüğünde düzenlediği "İzmir'in İşgali ve Tam Bağımsızlık" panelinde Amiral Tanju Erdem, General Sedat İlhan, General Yaşar Müjdeci, Prof. Ergun Aybars ve gazetemiz yazarı Yaşar Aksoy konuştular.