Güncelleme Tarihi:
Büyükşehir Belediyesi ve Ege Üniversitesi, ‘Ege'de Su’ paneli düzenledi. Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Turgut Yazıcıoğlu Konferans Salonu'nda düzenlenen panele, üniversite öğretim üyeleri, İZSU ve belediye bürokratları ilgi gösterdi. Panelde, ‘Su ve Sağlık’, ‘İzmir Körfezi’, ‘İklim Değişikliklerinin İçme Suyu Kaynaklarına Etkileri’ gibi konular ele alınarak, tüm dünyada artan su ihtiyacına karşı alınacak önlemler konuşuldu.
İZMİR'İN İÇME SUYU
Panelde ‘Su ve Sağlık’ konulu bir sunum yapan Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü'ne kente sağlıklı su temin ettikleri için teşekkür ederek, “İşin içinde bir insan olarak sistemi yakından takip ediyorum. Çeşmelerden akan suyu rahatlıkla içebilirsiniz. Şişe suyuna, damacanaya ihtiyaç yok” dedi. Hükümetin su politikasını eleştiren ve suyu özelleştirmeye çalıştığını söyleyen Karababa, “Su özelleşirse kullanımı azalır, suyla bulaşan hastalıklar artar, insanların yaşam süresi azalır. Su topluma aittir, özel sektöre devredilemez. Ege Çevre ve Kültür Platformu ve akademisyenler olarak suya sahip çıkmak için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.
MADEN TEHLİKESİ
Ali Osman Karababa, baraj havzalarında maden arama izni veren yasa ve yönetmelikleri eleştirerek, Efemçukuru'ndaki altın madeninin Tahtalı Barajı'nı, Gördes Baraj Havzası'na kurulacak nikel madeninin de Gördes Baraj suyunu tehdit ettiğini belirtti. İzmir için iki önemli su kaynağının idam emrinin hazırlandığını öne süren Karababa, “İzmir'in suyunda arsenik var dendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi milyonlarca liralık yatırım yaparak arsenik arıtım tesisleri kurdu. Baraj havzalarında maden açma izni veren hükümet, suyun içine karışacak ağır metaller için ne yapmayı düşünüyor? İzmir susuzluğa mahkum ediliyor” diye konuştu.
Panelde İZSU Genel Müdürlüğü de Türkiye'nin en büyük geri dönüşüm projesi olan ‘Büyük Körfez Projesi’ ile ilgili bir sunum yaptı. Yeni projeler ve Dokuz Eylül Üniversitesi ile birlikte yürüttükleri bilimsel çalışmalarla ilgili bilgi veren İZSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, 2013 yılı itibariyle Körfez'in su kalitesinin iyi bir noktaya geldiğini, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak “Büyük Körfez Projesi” ile “yüzülebilir körfez” hedefine ulaşmak istediklerini söyledi.
TASARRUF ÇOK ÖNEMLİ
Alternatif su kaynakları konusunda bir sunum yapan Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nalan Kabay ise Türkiye'nin su fakiri bir ülke olduğunu, suyun geri kazanımı ve kullanımı konusunda ileri teknolojilere yatırım yapmanın önemine değinerek, atık su yönetimi konusunda başarılı ülkelerden örnekler verdi. Arıtılmış atık suların yüzde 70'nin geri kazanılmadan alıcı ortama deşarj edildiğine dikkat çeken Kabay, “Bu su heba olup gidiyor. Bu bizim alternatif kaynağımız olarak düşünebilir. Bu su tarım amaçlı kullanılabileceği gibi parkların sulanması, evlerin tuvaletlerinde, çamaşır yıkama gibi çeşitli alanda değerlendirilebilir. Şebeke suyunu ise mutfakta ve kişisel bakım için kullanabilirsiniz” diye konuştu. 2023 yılında Türkiye nüfusunun 100 milyon olacağına ve kişi başı su miktarının azalacağına dikkat çeken Kabay, su tasarrufunun çok önemli olduğunu, evlerde sensörlü muslukların, kademeli sifonlama sisteminin ve düşük akımlı duş başlıklarının kullanılması gerektiğini söyledi.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süer Anaç da “Tarımda Etkin Su Kullanımı” başlıklı sunumda, Türkiye'nin iklim değişikliklerinden etkileneceğini belirterek su kaynaklarının etkin ve akılcı kullanılması gerektiğini söyledi.