Güncelleme Tarihi:
Okul Sütü Programı kapsamında gerçekleştirilen süt dağıtımının ardından pek çok ilde öğrencilerin mide bulantısı, karın ağrısı ve kusma gibi şikayetlerle hastanelere koşması, uygulamayı ilk günden sorgulanır hale getirirken; 4 yıldır İzmir'deki 200 binin üzerinde öğrenciye süt ulaştıran Tire Süt Kooperatifi'nden de açıklama geldi.
İzmir'de pastörize süt dağıtılıyor
Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin projesi kapsamında gerçekleştirilen süt dağıtımında şu ana kadar hiçbir sorunla karşılaşmadıklarını söyledi. Yaşanan rahatsızlarla ilgili yorum yapamayacağını, ancak olayın üreticileri de çok üzdüğünü vurgulayan Eskiyörük, “Biz de şaşırdık. Çünkü biz şu anda dağıtılan UHT (uzun ömürlü) süt değil pastörize süt dağıtıyoruz ve pastörize süt çok daha dikkat edilmesi gereken, soğuk zincirin kırılmaması gereken bir süt çeşidi. Kısa zamanda bozulan bir süt olmasına rağmen en ufak bir problem yaşamadık, gerekli hassasiyeti gösterdik” diye konuştu.
"Üreticinin bugünü çocukların geleceği"
Üreticilere de nefes aldıracak Okul Sütü Programı'na ilk günden gölge düşerse çok üzüleceklerini kaydeden Eskiyörük, “Bu programı üreticinin bugünü, çocukların geleceği olarak görüyoruz. Bunun süreklileştirilmesi ve devlet politikası olması gerekiyor. Arz fazlasının eritilmesi olarak görülmesi kesinlikle yanlış. Çünkü süt üretmeyen ülkeler bile çocuklar için süt ithal ediyor” dedi.
Pastörizenin besin değeri daha yüksek
Eskiyörük kendilerinin niye UHT süt dağıtmadığı yönündeki soruya ise şu yanıtı verdi:
“Pastörize sütün korunması daha ekonomik. UHT ise çok pahalı bir yatırım gerektiriyor. Bugün çoğu soğuk ülke pastörize süt tüketiyor. Çünkü besin değerleri açısından daha zengin olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Sıcak ülkelerde ise bu çok zor. Biz azami ölçüde titiz davranıyoruz. Her gün onbinlerce öğrenciye en kaliteli sütü, en güvenli şekilde içiriyoruz.”
UHT İLE PASTÖRİZE SÜTÜN FARKI
İşlenmiş içme sütleri, fabrikalarda süzülme, yabancı maddelerden temizlenme, istenmeyen kokuların alınması, standardizasyon ve homojenizasyon işlemlerinden geçiyor. Pastörize sütler, kaynama derecesinin altında belli bir sıcaklıkta sütün doğal niteliklerinde değişiklikler oluşturmadan, hastalık yapan etmenleri tamamen, diğer etmenlerden de çoğunlukla arınmış bir içme sütü çeşidi. Soğukta muhafaza edilirse iki gün dayanabiliyor.
Tüketici tarafından sterilize, kutu ve UHT gibi isimlerle bilinen uzun ömürlü sütler ise özel bir teknolojik işlemle 135-150 derecede 2-4 saniye tutularak içlerinde sütün bozulmasına neden olan ve hastalık yapan etkenlerin tümü imha olmuş bir içme sütü çeşidi. Karton kutularda piyasaya sunuluyor ve teknolojisi gereği soğuk zincire gerek kalmadan 4 aya kadar dayanabiliyor ve katkı maddesi içermiyor.