Güncelleme Tarihi:
GEÇEN yıl mayıs ve kasım aylarında polisin gerçekleştirdiği operasyonlarla ilgili dava İzmir Özel Yetkili 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Mete Atilla Kırdar, Bahattin Yadoğlu’nun mağdur, Cevahir Cem Kiraz, Kazım Murat Aydın’ın şikayetçi olduğu, 10 gün sürecek davanın ilk duruşması nedeniyle polis yoğun güvenlik önlemleri alırken, protestoya gelen işçiler sosyal tesisler tarafına, partililer ise C Blok girişine yönlendirildi.
ADLİYENİN ÖNÜ MİTİNG ALANINA DÖNDÜ - FOTO GALERİ
Yaklaşık 10 bin kişi sloganlarla davaya yönelik tepkilerini dile getirdi. C Blok tarafından birinci kattaki duruşma salonuna çıkış merdivenleri ise polis tuttu, duruşmayla ilgisi olmayanlar alınmadı. Saat 09.00 sıralarında tutuklu sanıklar geldi. CHP’li miletvekilleri ile vekaleti bulunan avukatlar ve sanıkların birinci derece yakınları içeri alındı. Daha sonra hazır bulunan tüm sanıklar, adları okunarak salona alındı.
CHP direnişine devam edecek
MAHKEME ÇIKIŞI İLK AÇIKLAMA / WEB TV
AZİZ KOCAOĞLU ADLİYEYE BÖYLE GELDİ / WEB TV
Duruşma başlamadan önce adliyeye milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Gökhan Günaydın, Birgül Ayman Güler ve Alaatin Yüksel ile gelen CHP TBMM Grup Başkanvekili Muharrem İnce, şunları söyledi:
“İzmir’in direniş gücü, boyun eğmemesi sorgulanıyor. Her ampulün bir ömrü vardır. Bu ampulun ömrü dolmak üzeredir. İzmir boyun eğmeyecektir. Başbakan zamanında, ‘CHP’li belediyeler, Alman vakıfları aracılığıyla PKK’ya para yardımında bulunuyor’ dedi. Gensoru verdik. Gıkı çıkmadı. ‘İftira atıyorsun’ dedik. Ama o kaçtı, meclise gelemedi. CHP her zaman direnmeye devam edecektir. CHP’li belediyeler, iftira kampanyalarıyla karalanmak isteniyor. İzmir’in hemen yanı başında Turgutlu Belediyesi’nde, Zeytinburnu’nda neler yaşandığını ortaya çıkardık, söyledik. Alımsız ihaleleri belirledik. Buna susan iktidar, CHP’li belediyelerden hıncını almak istiyor, pes ettirmek istiyor. Meclis başkanı, Cumhurbaşkanı, Başbakan Recep Erdoğan’ın talimatlarıyla hareket edebilir. Yargıya diz çöktürülebilir. Ama CHP direnmeye devam edecektir. Bugün yaşadıklarımız tarihin gelişimine, bilime terstir. Zulüm ilelebet payidar olmaz. Bu zulüm sona erecektir.”
Sonuna kadar mücadele
Gökhan Günaydın da, “Başkana, ‘niye süt portakal dağıttın?’ deniyor. Müfettişler, her gün CHP’li belediyelerde suçlu aramaktadırlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi de çalıştırılmak istenmiyor. Kentsel dönüşüm projelerinin bazılarına onay çıkmadı. İzmir halkı yargılanıyor. Ancak İzmir yalnız değil. Çağdaşlık, aydınlık isteyenler onun yanında. Burada yargılayanları tarih elbette yargılayacaktır” dedi.
Sezgin Tanrıkulu ise, “Her yerde ‘özel yetkili mahkemeler kaldırılsın’ dedik. Biz, bu mahkemeleri Türkiye’nin yargı sisteminden çıkaracağız. İzmir halkıyla beraber sonuna kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu.
Yüzyılın savunması
Avukatlarla mahkemenin, 324 sayfalık iddianamenin okunmaması konusunda uzlaştığı, ilk olarak Kocaoğlu’nun, 300 sayfalık savunmasının alınmasının planlandığı bildirildi.
İzmir’de sanık sayısı bakımından en kalabalık duruşmanın yapıldığı adliye çevresinde kuş uçurtulmazken, park yasakları da uygulandı. Bu arada, Alaatin Yüksel, “Yüzyılın savunmasını yapacağız” derken, CHP Genel Merkezi’nin talimatıyla karşılaştırmalı toplu savunma yapılacağı dile getirildi.
Cüppeli pankartlı protesto
Adliye girişine cüppeli ve “Anayasaya aykırı mahkemeler kaldırılsın”, “Adalete uzanmayın çarpılırsınız”, “Hukuka uzanan eller kırılır”, “Süte su, altına bakır katabilirsiniz, ama adalet hiçbir katkı maddesi kabul etmez”, “Ne zulüm, ne merhamet, sadece adalet” yazılı siyah pankartlarla gelen Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu da protestoda bulundu. Grup adına açıklama yapan Özdemir Sökmen, şöyle konuştu:
“Bu dava kanımızca Türkiye’deki tüm yerel yönetimleri ilgilendirmektedir. Seçilmiş olan bir belediye başkanının çete reisi, örgüt lideri olduğu iddiası ile hakim karşısına çıkarılıyor olması, Türkiye’de belki de ilk kez gerçekleşen bir olay olup, tüm kamuoyunu ilgilendirmektedir. Özel yetkili mahkemelerin mutlak surette kaldırılması, özel, genel mahkeme ayrımına son verilmesi gerekmektedir. Bu sebeplerle bugün başlayacak yargılamayı yapacak olan mahkemenin kanımızca böyle bir davaya bakmaya görevli olmadığına inanıyoruz.”
İzleyenlerden bazıları
Duruşmayı İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş, CHP milletvekilleri Gökhan Günaydın, Sezgin Tanrıkulu, Muharrem İnce, Birgül Ayman Güler, Oğuz Oyan, Mahmut Tanal, Musa Çam, Mehmet Ali Susam, Alaattin Yüksel, Hülya Güven, Ayşe Nedret Akova, Nurettin Demir, Mustafa Moroğlu, Rahmi Aşkın Türeli, Erdal Aksünger, CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, Selçuk, Bornova, Güzelbahçe, Torbalı, Seferihisar, Çiğli, Karşıyaka, Dikili, Menderes, Balçova belediye başkanları izledi.
İzmir Barosu görevlileri, salondakilere su dağıttı.
Kocaoğlu izdihamı
İddianamede birinci sanık olarak yer alan, hakkında 397 yıla kadar hapis istenen tutuksuz Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, eşi Türkegül Kocaoğlu’yla saat 09.30’da el ele adliyeye geldi. Partililerin alkışları arasında, “İzmir Azizdir, Aziz kalacak” sloganlarıyla karşılanan Kocaoğlu, buluştuğu Muharrem İnce ile içeri girdi. Kocaoğlu, adliyeye girerken izdiham yaşandı, kendisine sevgi gösterisinde bulunanlara el salladı ancak konuşmadı.
Kocaoğlu’nun fotoğraflarının taşındığı gruplar adına yapılan açıklamalarda, siyasi olduğunu ileri sürdükleri davanın düşmesi, tutuklu sanıkların serbest bırakılması istendi. Alana kurulan dev ekrandan da Kocaoğlu’nun önceden çekilmiş görüntüleri yayınlandı.
Aylık gelir 80 bin TL
Kocaoğlu, kimlik belirleme sırasında görevini açıkladı ve aylık gelirinin 80 bin lira olduğunu söyledi. Daha sonra diğer sanıkların kimlikleri belirlendi. Sanıklar, iddianamedeki sıralamalarına göre oturtuldu. Rahat tavırlarıyla dikkat çeken Kocaoğlu, genelde izleyicilerin bulunduğu anfinin ikinci sırasında, Sait Ersu Hızır’la yanyana oturdu. Dışarıdaki sendikaların müziği salona ulaşınca, İzmir milletvekili Alaatin Yüksel, cep telefonuyla arayıp yayını durdurdu. Duruşma salonunun sağ ve sol tarafına, iki LCD televizyon konuldu. Mahkeme heyetinin oturduğu kürsüdeki 40 ayrı klasör de dikkat çekti. Tutuklu Ali Süha Sabuktay’ın annesi, oğlunu görünce duruşma salonunda gözyaşlarına boğuldu. Tutuklu Tülay Azeri’yi avukat eşi Emin Azeri savundu. Yoğun kalabalık nedeniyle duruşma salonundaki anfinin en üst iki sırasına, basın mensupları, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları otururken, merdiven boşluklarına sanıkların yakınları oturdu.
Halkımıza teşekkür
Arada avukatlarıyla görüşen Kocaoğlu, gazetecilerin sorularını da yanıtladı, dışarıdaki kalabalık hatırlatılınca, “Hayatımda gördüğüm, görebileceğimiz en büyük onur bizim için. Halkımız bize sahip çıktı. Kendilerine minnettarım, teşekkür ediyorum” dedi.
Bu arada bir işçi adaletin simgesi terazi tutarken, diğeri elleri kelepçeleri olarak soruşturmaya konu olan üreticiden alınıp okullara ve halka dağıtılan çiçek, süt ve mandalina tutarak protesesto gösterisi yaptı. Adliye önünde toplananlara Urla Bademler Çiçek Kooperatifi bir kamyon menekşe dağıttı.
Tutuklular 21 oldu
20 tutuklu dışında, hakkında yakalama kararı bulunan İsmail Yoğurtçu’nun da önceki gün Adnan Menderes Havalimanı’nda yakalanıp duruşmaya getirildiği ortaya çıktı. 21 tutuklunun adları şöyle:
Nermin Şener Genç, Hilmi Özen, Serdal Selçuk Savcı, Hüseyin Kırmızı, Tülay Azeri, Erhan Bey, Ali Süha Sabuktay, Mehmet Sayar, Cafer Konca, Ömer Devrim, Hakan Say, Sedat Sakur, Ata Karataş, Abdülhalim Cumhur Yazıcı, Alaattin Eraslan, Muharrem Dermentoğlları, Cafer Alt, Fikrek Faruk Boyacıoğlu, Murat Boyacıoğlu, Gökhan Boğazkesen ve İsmail Yoğurtçu.
Sanıklar Bülent Cankurtaran, Çağlar Haspolat, Filiz Yücesoy ve İbrahim Korkmaz’ın katılmadığı belirlendi.
NOTLAR
Cep telefonu uyarısı
* Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan ve kardeşi İZFAŞ eski Genel Müdür Yardımcısı Taşkın Aydoğan aynı davada yargılandı.
* İZFAŞ eski Genel Müdürü Doğan İşleyen ve yeni göreve gelen Genel Müdür Vekili Mehmet Şakir Örs de mahkemede yan yana yer aldı.
* Mahkeme Başkanı Cahit Kargı, kimlik belirleme sırasında çalan cep telefonları için salonda bulunanları sık sık kapatmaları veya sessize almaları konusunda uyardı. Davanın başlamasından sonra sükuneti bozan olursa ihtar etmeden dışarı çıkartacağını belirten Kargı, bir ara sessize aldığı kendi telefonundan aranınca görüşme odasına geçti.
* Tutuklu sanıklardan Ali Sabuktay’ın sakallarını kestiği, Selçuk Savcı’nın ise top sakal bıraktığı görüldü.