Ayçe DİKMEN, Veli ŞAKIR
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 2008 00:00
İzmir’in en hareketli dönemlerinde 8 yıl Belediye Başkanlığı yapan Koca Reis lákaplı İhsan Alyanak, iddialı açıklamalarda bulundu: "Sihirbaz gibiydik. 12 Eylül 1980 darbesi oldu. Görevden alındım. Yoksa 1985 EXPO’sunu biz yapacaktık."
SADECE İzmir’in değil bütün Türkiye’nin en zor günleri. Sokaklarda çatışmalar, ayaklanmalar, sağ - sol gruplaşmalar ve her gün onlarca kişinin ölüm haberi. İşte öyle bir zamanda İzmir Belediye Başkanlığı yaptı Koca Reis lakaplı İhsan Alyanak. Bu kadar karmaşanın içerisinde O’ndan beklenen ise şehri çağdaş noktalara taşımak, yenilikler yapmak, hızlı göç ile gelen nüfus artışının yanında yaşanılabilir bir kent oluşturmaktı.
İşte, o günleri ardından biraz da bugünü konuştuk İhsan Alyanak’la. Alyanak, "Şimdiki gibi 3030 sayılı yasanın tanıdığı olanaklar yoktu o zaman" dedi ve ekledi: "İzmirliye hiç susuzluk yaşatmadım. Büyük kanal projesini ben başlattım. O zamanki rakam 100 milyon lira gibi komik bir rakamdı şimdi milyar dolarlar söz konusu. İzmir ve Karşıyaka sahil yolları benim eserimdir. Egekent’in başlangıcını ben yaptım."
Döneminiz size ne hatırlatıyor?
Benim belediye başkanlığı dönemim zorluklar, mücadele dönemidir. Belediye Başkanlarının oy alarak hizmete getirdiği halkına hizmette zorluklar yaşadığı bu dönemde İzmir gibi değişen gelişen bir kentin belediye başkanlığını 8 yıl süreyle yaptım.
Başkanlık yıllarınızla karşılaştırdığınızda bugünün İzmir’ini anlatır mısınız?
Şimdiki gibi 3030 sayılı yasanın tanıdığı olanaklar yoktu o zaman. Belediyenin gelirlerini düzenleyen yasa yoktu. İmar kanunu elinizi kolunuzu bağlıyordu. En önemli sorunumuz parasızlıktı. Ankara’dan hükümetten yalvararak para alırdık. Belediyelere bakanlıklar ulufe, bahşiş verir gibi hak ettiklerini verirlerdi. Siyaset hizmeti engellerdi. Bizim dönemimizde elimiz kolumuz bağlı hizmet üretirdik. Adeta sihirbaz gibiydik. Çok çalışırdım. Uyumazdım. Kendimi çok sevdirdiğim için beni çok seven belediye yöneticileri ve personelim gece gündüz demeden birlikte çalışırdık. Yoktan var ederdik. Çok çalışkan ve kaliteli yöneticilerimiz, personelimiz vardı. ESHOT atölyelerine otobüs bile imal ettik. Her şeyi kendimiz yapardık benim dönemimde. Hava gazı fabrikamız çalışıyordu. Şehrin önemli bir bölümüne hava gazı dağıtıyorduk. Su sıkıntısı vardı. Kısa zamanda yepyeni su kaynakları bularak ve bölge depoları yaparak su sorununu çözümledik. İzmirliye hiç susuzluk yaşatmadım. Büyük kanal projesini ben başlattım. O zamanki rakam 100 milyon lira gibi komik bir rakamdı şimdi milyar dolarlar söz konusu. İzmir ve Karşıyaka sahil yolları benim eserimdir. Halkın konut ihtiyacını karşılamak için Murat Karayalçın’la iş ve güç birliği yaparak Egekent’in başlangıcını ben yaptım. İlk metro etütleri benim dönemimde başladı şimdi kenti rahatlatan ana yollardaki viyadükler ve köprüler benim dönemimde planlandı. Yaptığım bütün hizmetlerde bütün girişimlerimde büyük düşündüm. İzmir’in en az 50 yıl sonrasını düşündüm 1981 yılında 3. dönemim için aday olacaktım. Oy patlaması yapacaktım. Çok büyük hizmet projelerim vardı. Kaynaklarım hazırdı. İzmir’i Akdeniz’in vazgeçilmez yıldızı yapacak projelerimi tam uygulayacakken 12 Eylül 1980 darbesi oldu. Görevden alındım.
Türkiye’de ilk kez TANSAŞ’ları ben kurdum. Halka ucuz et, kömür, ihtiyaç maddesi temin etmem o yıllarda olay oldu. Makam arabam bile İzmir’e gelen bir dünya zenginine doğal olarak yaptığım hizmete bir teşekkür için, hediye olarak gelmişti. Mevzuata aykırı diye hediye gelen makam aracımı bir ambulansı ve üç itfaiye aracını gümrükten ancak 4 ay sonra çıkartabil-miştim. Şimdilerde İzmir Büyükşehir Belediyesi dışarıdan özel araç bile kiralayabiliyor. Şirketleri sayesinde halk ve hizmet için gerekli parayı kolayca bulup, harcayabiliyor.
EXPO’ya sizin dönemizde bir müracaat yapılmış değil mi?
Evet, İzmir Fuar’ında 1985 yılı EXPO’sunu düzenleyecektik. Teklifimiz BIE’ye, UFI kısa adıyla anılan Uluslararası Fuarlar Birliği kararı olarak gittiğinden rakibimiz de yoktu. 12 Eylül’den 5 gün sonra 16 Eylül’de Lizbon’da ki presentasyona gidilmedi. EXPO kaybedildi. Şimdi çok zor. İnşallah Milano’yu aşarız. EXPO 2015 İzmir’e çok şey getirir. Yepyeni bir kent ortaya çıkar. İzmir yeniden yaratılır. Şimdilerde bir kasaba belediyesinin bile olağanüstü olanakları var. Belediyelerin gelirleri yasaklarla korunuyor. Emlak vergilerini belediyelerin toplaması, toplanan çöp ve hizmet vergileri belediyelere hayat verdi.
Başkanlık döneminiz ile ilgili keşkeleriniz var mı?
Keşke Genelevleri şehir dışına atsaydık diyorum. Tam şehrin göbeğinde kalmamalıydı. Bir diğeri ise hep Karşıyaka ile İzmir arasında köprü yapmış olmayı isterdim. Ama bu çok para ister.
İzmir’in öncelikli sorunu nedir?
İzmir’de en büyük sorun trafiktir. Kent içi ulaşımdır. Metro bu işin ancak bir bölümünü çözümler. Karşıyaka’ya, Çiğli’ye, Bostanlı’ya siteler, toplu konut alanları, çarşılar yapılıyor. Çok güzel ama kent içi ulaşım ne olacak?
İzmir’in yeni vizyonu ne olmalı?
İzmir bir Akdeniz kentidir. Tam bir liman kentidir. Vizyonu geleceğidir. İzmir’e gelenler, İzmir’den Anadolu’ya, Türkiye’ye açılırlar. İstanbul’a gelenler İstanbul’da kalırlar. İzmir’in vizyonu özeldir, önemlidir. İzmir’in geleceğini çok şanslı buluyorum.
İzmir nasıl bir başkan özlüyor?
Benim aram bütün belediye başkanları ile iyidir. Hepsine yardımcı oluyorum. Onlarda bana saygılılar. Aziz Bey, sağlık sorunlarımla ilgileniyor. İzmir’i ve İzmirlileri çok seviyorum. Ben bu kent için ve bu kenti yönetenler için daima iyi düşünürüm, düşüneceğim.
8 torunu bulunuyor
Üç erkek, bir kız çocuk sahibi olan ve çok sevdiği 55 yıllık eşi Müjgan Alyanak’ı yakın tarihte kaybeden İhsan Alyanak’ın 8 tane torunu var. İhsan Alyanak, kızı Asuman, torunu Onur Okan İyigün ve damadı Muhsin İyigün ile birlikte yaşıyor. Alyanak, "Onların yanında kendimi daha mutlu ve huzurlu hissediyorum" dedi.
BOKSÖR İHSAN’DAN ABD’LİYE 2 YUMRUK
İhsan Alyanak o günlerin tanımıyla "Boksör İhsan". Onu çok yakından tanıyanlar şu tatlı öyküsünü anlatırlar. Çalışma odasınının bir köşesinde bir çift boks eldiveni vardı. Dört kişilik bir Amerikan heyeti ziyaretine geldi. Esprili Alyanak, davetlilere bir başka espri pat-lattı. Boks eldivenlerini giydi. En iri Amerikalı’ya yöneldi. Bir çene, bir böbrek altı yumruk yiyen adam, genişçe deri koltuğa yığıldı kaldı. Sonra hep birlikte kahkahalar patladı.
GÖREVDEN ALINMAM BENİ ÜZDÜ, KÜSTÜM
En gücendiğim olay 5 albay, 1 manga askerin beni görevden alması oldu. Başbakanlara kafa tutmuş başkanken, bu kadar hizmet vermişken böyle alınmak beni çok üzdü. Küstüm. İhtilalden sonra eve kapandım. Mahkemeler oldu. İki günde bir yıkımlarla ilgili dava oluyor. Ama ben hepsi için encümen kararlarını aldığımdan bütün davalardan beraat ettim. 1984 de Özfatura’nın karşısında yine aday oldum ama o seçildi.
7’den 70’e herkesin sevgisini kazanmış
İHSAN Alyanak’ın en yakınındaki isim olan Sancar Maruflu’ya İhsan Alyanak’ı sorduk:
İhsan Alyanak denilince aklınıza gelenler?
Efsane Başkan Alyanak, İzmir’de yediden yetmişe herkesin sevgisini ve takdirini kazanmış müstesna bir halk adamıdır. Son günlerde mağdur olduğu şeklinde çıkartılan söylentiler, sevenlerini üzmüştür. Alyanak’ın Belediye Başkanlığı süresince her zaman en yakınında bulunmuş, sayısız hizmeti onunla paylaşmış, onu ölümüne seven en eski yöneticisi olduğum için; benim de mutlaka söyleyeceklerim olacaktır. İzmir’in gerçekten ’efsane’ olmaya hak kazanmış; Eski Belediye Başkanı ve İzmir’de ki sayısız Kent atılımlarının öncüsü, "Doğru ve Dürüst Siyasetçi, Kocareis, İhsan Alyanak"ın hiç kimsenin vefasına muhtaç olmadığını özellikle vurgulamak istiyorum. Kızı Asuman’ın Güzelbahçe’de ki evinde yaşayan, oğlu Okyay, gelini Hülya ve kızı ile sevgili damadı tarafından nadide bir çiçek gibi bakılıyor.
İhsan Alyanak İzmir’e neler kazandırdı?
İzmir’de Belediye Başkanlığı görevini üstlendiği 1973-1981 yılları arasında çok başarılı hizmetlere imza atmıştır. Depreme dayanıklı Toplu Konut ile İçme Suyu Projeleri sadece bunlardan sadece bir kaçı. İhsan Alyanak, sporun her dalında sayısız başarılara imza atmıştır.
YARIN: İzmir’de 33 ay görev yapan Cahit Günay...