Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2007 00:31
Filiz Sarper, Türkiye’nin sanat ve kültür hayatına büyük katkıları olan Eczacıbaşı Ailesi’nin ferdi olarak İzmir’de birçok etkinlik gerçekleştiriyor.
Londra Koreoloji Koleji Yüksek Bölümü’nü bitiren Sarper, dansın ve müziğin kaydını gerçekleştirebiliyor. Sarper’in koreograf Sait Sökmen’le çalıştığı "Kurban" adlı bale, Londra Koreoloji Kütüphanesi’ndeki ilk Türk eseri.
İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı, Uluslararası İzmir Festivali’nin yanı sıra neler gerçekleştiriyor? İstanbul Festivali örnek ve onlardan destek alınarak İzmir Festivali’nin ve İKSEV’in temelleri atıldı. İlk Nejat Eczacıbaşı başkan, ben yardımcısıydım. Onun vefatıyla 7. festivalden sonra ben başkan oldum. İzmir Festivali’nin yanı sıra caz festivali yapıyoruz. Ayrıca Dr. Nejat Eczacıbaşı adına senfonik dalda beste yarışması düzenliyoruz, gençlerin eserlerini senfoni orkestrası çalıyor ve cd’leri yapılıyor. Türk bestecilerinin her zaman arkasındayız. Ayrıca müzik müzesi kuruyoruz.
İZMİR’DE MÜZİK MÜZESİ KURUYORUZMüzik Müzesi İzmir için çok yeni bir kavram. Neler olacak bu müzede?Alsancak Garı’nın karşısında restorasyonu biten binamızda Türk bestecilerinin eserlerine yer vereceğiz. 300 Türk otantik sazını sergileyeceğiz, 8 bin taş plak ses kaydının bulunduğu bir müzik kütüphanesi olacak. Ulvi Cemal Erkin’in, Necip Kazım Akses’in eserlerini ailelerinin müzeye vermesini ümit ediyoruz. İleride bir araştırma merkezine dönüşmesini umuyoruz.
Sanat Akademisi’nde İzmir’e değerli sanatçılar da yetiştiriyorsunuz.Vakfın İzmir’in sanat hayatına büyük katkısı var. Karataş’taki binamızda mesleki ve eğitsel eğitimlerle sanatçılar yetişmesine yardımcı oluyoruz. Projenin başında Bilkent Üniversitesi Müzik Fakültesi kurucu dekanı Ersin Onay var. Burada öğrenciler çok önemli müzisyenlerle buluşuyor. Üç yıldır iki öğrencimiz Viyana Caz Okulu’na burslu gidebiliyor. Birisi de New York’taki perküsyon okuluna kabul edilen ilk Türk öğrenci oldu. Bunlar gurur kaynağı.
"Efes’te konser vermek dünyaya kafa tutmaktır"Sizce İzmir Festivali’nin diğerlerinden ne gibi farkları var?İzmir Festivali 21 yıldır niteliğinden ödün vermedi. En önemli özelliğimiz dünyanın en önemli sanatçılarını, ülkemizin en güzel tarihi yerlerinde ağırlamamız. İzmir’i, Efes’i yurt dışında tanıtıyoruz. Bunda gelen ünlü sanatçıların etkisi çok büyük. Mesela, Elton John’un Efes konseri büyük yankı uyandırdı. Kendisi de, "Efes’te verdiğim konser unutulmazdı" diye hayranlığını belirtmişti. Jose Carreras, Efes konserinden sonra, "Efes’te konser vermek, dünyaya kafa tutmaktır" demişti.
Elton John sahnede tekti ama 250 kişiyle geldiSanatçıların değişik istekleri oluyor mu?Biz 21 yıldır çok şey öğrendik, hazmettik. Bu tip istekler artık işin doğası olarak, çözülmesi gereken sorunlar olarak algılanıyor. Mesela Elton John sahnede tekti, ama 250 kişiyle gelmişti. Askeri çadırlar kuruldu, yemekler yenildi, piyanosu helikopterle sahneye indirildi. Konser Microsoft’un özel ekipleriyle tüm dünyaya naklen yayınladı.
En çok hangi ünlü sanatçının gelmesi sizi heyecanlandırdı?Dansa olan ilgimden dolayı Barışnikov olabilir. Kendisi o kadar memnun kalmıştı ki Elton John’un menajerine memnuniyetini anlatıp onun tekrar gelmesine sebep olmuştu. Ray Charles’ın gelmesi çok önemliydi. Çünkü o zamanlar Türkiye’ye o düzeyde çok az sanatçı geliyordu. Ama sonradan Joan Baez, Chris De Burg, Sting gibi birçok isim gelince kanıksanmaya başladı.
İngiliz Kraliyet Orkestrası ilebir çok yabancı gazeteci geldiBu sene festivalde neler var? Açılışı German Brass’ın konseriyle yaptık. Sofokles’in Elektra adlı oyununu Efes’te sergiledik. Aynı oyunu Yunanistan’daki Epidarius Festivali’ne göndermeye çabalıyoruz. Dünyaca ünlü Béjart Dans Topluluğu Mevlana Yılı nedeniyle Rumi adlı bir eseri sergiliyor. Maurice Béjart eserin koreografisini Mevlana felsefesinden etkilenerek hazırlamış. 60. yılını kutlayan İngiliz Kraliyet Filarmoni Orkestrası İzmirli büyük sanatçı Adnan Saygun’un 100. doğum yılında onun Ayin Raksı’nı seslendirdi. 120 kişilik orkestra ile yönetim kurulu başkanı da geldi. Ayrıca bir çok yabancı gazeteci de aynı uçakla Efes’e geldi. Bu yine ülkemizin ve İzmir’in tanıtımı adına çok önemli. Alaçatı Açıkhava Tiyatrosu’nda Klasik Türk Müziği, Robin Gibb, Theodorakis Popüler Orkestrası konserleri olacak. ’20. Yüzyılın Solmayanları’ adı altında bir Sympojazz Orkestrası’nın konseriyle bitecek.
ENERJİMİZİ SPONSORA DEĞİL FESTİVALE HARCAMALIYIZSponsorlardan destek alabilmek kolay oluyor mu?Çok kolay değil elbette. Firmaların merkezlerinin İstanbul’da olması ya da taşınması bizi zorladı. Ama iyi anlatınca bakanlık, belediye, özel sektörden destek gördük. Tabii biz vakıf olarak sorunu çoktan aşarak para bulmak için harcayacağımız enerjiyi festivale harcamayı tercih ederiz.
Bunca yıldır zorluklar karşısında yıldığınız zamanlar oldu mu?Ben yaptığım işe çok inandım, arkasında durdum. Çok üzüldüğüm, kendimi aşağı çekilmiş hissettiğim zamanlar oldu. Ama yılmadım ve o yönde çok kuvvetli bir tarafım olduğuna inanıyorum. Bugün haklı olduğumu görüyorum. ’21 yıldır böyle büyük bir festival ve vakfın diğer çalışmaları her şeye değer’ diyorum.