Güncelleme Tarihi:
MHP’nin yükselişinin yanında en çok dikkat çeken HDP’nin sıçrama göstermesi. CHP’de milletvekili sayısı geçen döneme göre 1, AK Parti’de 3 eksilirken, MHP’de 2 arttı. HDP İzmir’de her iki bölgeden de birer milletvekili çıkartırken özellikle ekonomik durumu yüksek, genç nüfusun yoğun olduğu Karşıyaka’ya bağlı Bostanlı ve Mavişehir gibi semtlerde dikkat çeken oranda oy aldı.
AK Parti her ilçede eridi
AK Parti 2011 genel seçimine göre 1. ve 2. Bölge’de tüm ilçelerde oy kaybetti. En dikkat çeken düşüşleri ise 28 bin 868 oy kayıpla (- %13.1) Balkan göçmenlerinin oylarının yoğun olduğu Buca, 33 bin 436 oy kayıpla (- %12.5) Karabağlar, 30 bin 203 oy kayıpla (- %10.7) Konak, 22 bin 847 oy kayıpla (- %12.5) Bayraklı, 12 bin 297 oy kayıpla (- %6.7) Karşıyaka, 31 bin 186 oy kayıpla (- %13.2) üniversite ve göçmen oylarının fazla olduğu Bornova, 4 bin 799 oy kayıpla (- %11.5) güçlü olduğu Kemalpaşa ve 6 bin 424 oy kayıpla (- %12.4) Menemen’de yaşadı.
HDP’nin yükseldiği yerlerde CHP düştü
Bir önceki genel seçime oranla CHP’nin oyları; HDP oy oranlarının artış gösterdiği Narlıdere, Torbalı, Çiğli’de ve Aliağa’da az oranda düştü. MHP ise AK Parti’nin oy kaybettiği Bergama, Beydağ, Tire gibi kırsalda bulunan ilçelerle; Bornova, Çiğli, Karabağlar, Gaziemir Buca gibi metropol ilçelerde oylarını artırdı.
Gezi kuşağı HDP’yi seçti
HDP ise 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimine oranla Ödemiş, Kınık, Beydağ, Bergama, Tire gibi kırsalda düşük ve çok az oranda oy kaybetti. HDP’nin oyları Menemen, Torbalı, Bayraklı, Bornova, Çiğli, Karşıyaka’da artış gösterdi. Üniversiteli nüfusunun yoğun olduğu Bornova’da oylarını yüzde 3.3’lük farkla 17 bin 849’dan 28 bin 749’a taşıdı, yüzde 10.6 oy oranda aldı. Menemen’de ise yüzde 3.9’luk farkla 12 bin 938’den 18 bin 568’e çıkararak yüzde 20.1 oranda oy aldı. Torbalı’da da dikkat çeken artış yakaladı. Oylarını yüzde 3.1’lik artışla, 9 bin 934’ten 14 bin 70’e yükseltti, oy oranı ise 15.2 oldu. CHP’nin her seçim rekor kırdığı Alevi oyların yüksek olduğu Narlıdere’de de HDP oyları arttı. 2014 Cumhurbaşkanlığı seçim’nde aldığı 4 bin 27 oyu 6 bin 178’e çıkarttı. Yüzde 3.8 farkla, aldığı oy oranını yüzde 14.5’e yükseltti.
SİYASET BİLİMCİ GÖZÜYLE SONUÇLAR
Siyaset Bilimci Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju Tosun, İzmir’den iki milletvekili çıkarmayı başaran HDP’nin oylarıyla ilgili şu yorumu yaptı: “Kırsalda AK Partili seçmen MHP’ye, kentte ise CHP’ye kerhen oy veren seçmen HDP’ye yönelmeye başlamış diyebiliriz. CHP merkez sol seçmenini tutuyor, AKP ise merkez sağdan devraldığı tabanını koruyor. ANAP kökenli seçmeni koruduğu, çözülenin ise muhtemelen DYP’den devraldığı seçmen olduğu göze çarpıyor. HDP’nin kemikleşmiş oyu dışında İzmir’de 5.6 puanlık bir artışı oldu. Geçmiş seçimlerde kerhen CHP’ye oy veren, siyaseten solda kendisini temsil eden parti bulamayan özellikle genç eğitimli, yeni bir siyasi temsil arayışında olan seçmenler oy verdi. Gezi kuşağı İzmir’de de HDP’ye oy vermiştir. Gezi hareketi bu kitleyi siyasallaştırmıştır. HDP’yi temsil aracı olarak seçmişlerdir.
DEMİRTAŞ İYİ YÖNETTİ
HDP bu süreci başta Demirtaş olmak üzere iyi yönetti. Demirtaş’ın söylemi klasik sağ-sola indirmeyen radikal demokrasi talebiydi. Gezi kuşağı siyasallaşıyor. Menemen, Çiğli, Güzelbahçe, Narlıdere ve Torbalı’da sıfır hata ile Kürt seçmeni sandığa yöneltmiş, kendisini solda tanımlayan sol Kürtler, muhafazakar Kürtler, Alevi Kürtler ve Gezi kuşağı firesiz olarak sandığa yönelmiştir. Kırsaldaki ilçelere baktığımızda da Kürt seçmeni sandığa taşımada başarı gösterdiklerini görüyoruz. Kentte radikal demokrasi söylemi, kırsalda da sandığa taşımadaki başarısının katkısı olduğunu söyleyebiliriz. Bornova’da mikroanaliz yapılsa muhtemelen üniversite gençlerinin içinde çok yüksek oranda yeni HDP seçmeni göreceğiz. İzmir’de HDP 3 puan AKP’den, 2 puan CHP’den kerhen oy verenlerden, 1 ile 2 puan arası da protest yeni kitlesinden aldı diyebiliriz. Ekonomik sınıfsal dinamiğe göre değil politik ve kültürel bir refleksin dikkat çektiğini görüyoruz. Bu Türkiye için de geçerli. Ekonomi belirleyici olmadı, ideoloji belirleyici oldu.”