Güncelleme Tarihi:
İzmir'in binlerce yıllık kültürünün ışıltısını yansıtan Etnografya Müzesi'nde kentin 19. yüzyıldaki yaşayışı gözler önüne seriliyor
EĞER 19. yüzyıl İzmir'ini merak ediyorsanız, Varyant çıkışındaki Etnografya Müzesi'ni gezin. Tarihi binanın salonlarında, odalarında, yüz yıl öncesinin ince zevkinin, İzmirli'nin yaşayışının, dünyaya bakışının izlerini sürün.
18. yüzyıl sonralarında meyilli arazi üzerine neoklasik tarzda inşa edilen tarihi bina, 1831 yılında vebalıların tedavi edildiği St Roch Hastanesi olarak hizmet verdi. 1845 yılında Fransızlar tarafından onarılan bina, uzun yıllar fakir hristiyan hastalara tahsis edildi. Ardından Hıfzıssıhha Enstitüsü ve İl Sağlık Müdürlüğü olarak hizmet veren tarihi yapı, 1985 de Kültür Bakanlığı'na devredildi, 1987'de de Etnografya Müzesi olarak hizmete açıldı.
Birinci kattaki eserler
ETNOĞRAFYA Müzesi'nin görkemli dış görünüşü kadar içi de etkileyici. Birinci katta 19. yüzyıl misafir odası, el işlemeleri ve benzersiz güzellikte hamam takımlarını görmek mümkün.
BU katın ikinci bölümünde o dönemin esnaf ve sanatkarı tanıtılıyor. Göz boncuğu fırını, tahta baskıcılık örnekleri, eczane, keçecilik, nalıncılık, urgancılık, tenekecilik, İzmir'e özgü Demirhindi şerbetinin geleneksel giysili şerbetçisi gibi. Bu bölümde ayrıca seramikçilik, saraciye, deve ve deve güreşleriyle ilgili sergileme var. Halk oyunları, efeler ve efe giysileri de yine bu bölümde tanıtılıyor.
Çok kişi yolunu bile bilmiyor
İKİNCİ katta gelin odası, gelinlik vitrini, oturma odası, sünnet odası, Ege Bölgesi gelin başları, gelin yorganları sergileniyor. Çeşitli silahlar ve yöreye özgü kilim, halı, cicimsumak, zili ve heybe gibi dokumalar da bu katta. Etnografya Müzesi'nde sergilenen değerli eserlerin pek çoğu, İzmir'in köklü Kipman Ailesi tarafından armağan edilmiş.
PEK çok İzmirli'nin yolunu bile bilmediği Etnografya Müzesi'nde ilginizi çekecek pek çok ayrıntı bulabilirsiniz.