İzmir’de 3 kişiden biri icralık

İzmir Adliyesi’nde faaliyet gösteren 12 icra tetkik mercii hakimliğinde ceza ve hukuk davalarında 2014 yılında toplam 29 bin 832 dosyaya bakıldı ve 5 bin 940 dosya 2015’e devretti. 2013 yılında bakılan dosya sayısı 30 bin olmuştu. İcra tetkik mercii hakimliklerindeki dosyaların başında, yine önceki yıllara benzer şekilde en çok taahhüdü ihlal, nafaka ödememe, memur ve imza şikayetleri geldi.

Adliyedeki 28 ayrı icra müdürlüğüne ise ortalama 37 biner yeni dosya geldi. 2013 yılında yeni dosya sayısı ortalama 16’şar bin olmuştu. İcra müdürlüğünün her birine 2014 yılında gelen dosya sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 131 artarak, 3 yıl önceki rakamlara yaklaştı. 28 icra müdürlüğünde 2014 yılında toplam 1 milyon 36 bin yeni icra takibi dosyası gelirken, 2013 yılından devirlerle toplam 1 milyon 400 bin dosyaya bakıldı. 2013 yılında yeni icra takibi sayısı 488 bini, 2012 yılında 932 bini, 2011 yılında 1 milyon 300 bini geçmişti. Takip dosyalarının başında bankalardan alınan otomobil, tüketici kredileri, cep telefonu fatura borçları bulunuyor. Cep telefonu davalarını kredi kartı borçları, esnaf ve kefalete ödenmeyen borçlardan kaynaklanan davalar takip ediyor.

DOSYALAR KORİDORLARA İSTİFLENDİ

İcra müdürlüklerinin kalemlerine sığmayan 1 milyonu geçkin dosya çelik dolaplarda yer kalmayınca koridorlara istiflenerek yerleştirildi. İcra dosyaları ile boğuşan 28 ayrı icra müdürlüğünün bulunduğu koridorlarda geçecek yer kalmadı. Üzüm sergisi gibi yerlere serilen dosyaları gören vatandaşlar şaşkınlıklarını gizleyemedi. Müdürlüklerde, personel sıkıntısı da göze çarptı.

’SORUNLARIN TEMELİ EKONOMİK’

İcra davalarının çokluğundan avukatlar da şikayetçi. İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan banka kredisi, cep telefonu ve kredi kartlarından kaynaklanan davalar sebebiyle avukatların diğer davalara bakamaz hale geldiğini söyledi. Özcan, Türk halkının kimlik bunalımı, sosyal patlama ve ruhsal sorunlarının temelinde ekonomik krizin yattığını belirterek, vatandaşların içinde bulunduğu durumla ilgili şu değerlendirmede bulundu: "Eskiden hacze gittiğimiz zaman esnafın komşusu, eşi, dostu, arkadaşı veya akrabası geliyor, borcu kapatıyordu. Artık kimsede para olmadığı için, veya olduğu halde vermek istemediği için esnaf borcunu ödeyemiyor. Yediemin depoları hacizli otomobiller ve mallarla doldu taştı. Burada bankalar da sorumlu. Kredi kartı verilen kişi buna uygun mu değil mi araştırılmalı. Maalesef bunlar yapılmıyor. Borç ödenmeyince de kriz yaşanıyor. Dosya sayısının düşmesi için başka tedbirler alınmalı."