İZELMAN'dan Kocaoğlu'na teşekkür

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel-İş 1, 2, 3, 5 ve 7 No’lu şube yöneticileri ile İZELMAN’da görev yapan işçileri ağırladı. DİSK yöneticileri ve sendikalı işçiler, AKP İl Başkanı Bülent Delican’ın "Büyükşehir’de çalışan İZELMAN, PKK yuvası haline gelmiş" şeklindeki sözlerine tepki göstererek özür çağrısı yapan Başkan Kocaoğlu’na çiçekle teşekkür etti.

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, terör kabusu ile baş başa kalan ülkede, birlik ve beraberliğin sağlanması gerektiğini belirterek, "İzmir Büyükşehir Belediyesi İZELMAN şirketinde çalışan arkadaşlarımız üzerinden çirkin bir söylem yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız gereken cevabı vererek işçilerine sahip çıktı. Biz de DİSK’in İZELMAN şube başkanları ve çalışanları olarak Başkanımıza teşekkür etmeye geldik. Bizim mücadelemiz İzmir halkına hizmet etmektir" dedi.

DİSK 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal "Başkanımızın çalışanlarının yanında durması bizi onurlandırdı. Aynı güzellikte biz de çalışmalarımızla ona destek vereceğiz" şeklinde konuşurken, DİSK 3 No’lu Şube Başkanı Güral Doğan ise "Emek dostu diye tanıdığımız Aziz Kocaoğlu’nun verdiği tepkiye işçi sınıfı adına teşekkür ediyoruz" dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da konuşmasında birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Başkan Kocaoğlu, "Türkiye’nin en aydınlık, en demokrat, en sağduyulu kentinde ortalığı karıştırıp vatandaşları suçlayarak ülkenin birlik ve beraberliğine harç olamazsınız. Ancak ayrıştırmanın, ötekileştirmenin nedeni olursunuz. Ayrıştırmayı 78 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ama herkesten önce siyasetle uğraşanların bırakması gerekir. Ben bütün siyasetçileri, ülkemizin şu anki durumunda sağduyuya; lafta değil özde birlik ve beraberlik, özde vatan ve millet sevgisine davet ediyorum" diye konuştu.

Siyasette rakibe hakaret edilerek puan toplanılmayacağı belirten Başkan Kocaoğlu, "İnsanları suçlamak, hak etmedikleri şekilde davranmak, yapmadığı şeyleri onun üstüne atmaya çalışmak, bunun adına da ’siyaset yapıyoruz, siyasette böyle şeyler olur’ diyerek işin içinden çıkmak mümkün değildir. Zaten laf desen laf değil; söz desen söz değil! Garabet bir şey. Burası devlet. Evcilik oynamıyoruz. Varsa böyle bir adam; alırsınız, götürür yargıya teslim edersiniz. Yargılanır. Suçu varsa cezasını çeker. Suçu yoksa beraat eder. ’Büyükşehir Başkanı bunları halletsin’ diyor. Ben neyi halledeceğim? 6300 İZELMAN çalışanını terörist mi ilan edeceğim? Soruşturma mı başlatacağım? Bütün mesai arkadaşlarıma terörist gözüyle mi bakacağım? Böyle bir değerlendirme ’çamur at izi’ kalsın aslında. Bu şekilde siyaset yapılmaz. Siyaset ağır iştir, kolay değildir. Mektebi de yoktur. Siyaset usta-çırak ilişkisiyle, deneyimli, basiretli, adil, vatanını ve milletini seven insanlardan öğrenilir. Çok zor, çok meşakkatli ama bir o kadar da ulvi bir uğraştır. Siyaset çocuk oyuncağı değildir. Sabah ayrı konuşma, öğlenden sonra ayrı akşam ayrı konuşma işi değildir" dedi.