İyi huylu prostat büyümesine dikkat

İZMİR Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Uzmanı Opr. Dr. Yasin Ceylan, iyi huylu prostat büyümesinde kanser riskinin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. Yaşlanmanın doğal bir sonucu olan büyümelerin kesinlikle hafife alınmaması gerektiğini anlatan Dr. Ceylan, "Prostat bezinin büyümesi, kırklı yaşlarda yüzde 20 olarak gözlenirken altmışlı yaşlarda bu oran yüzde 50'ye çıkar. Büyüme sonucunda idrar yapmakta zorluk, idrar akış gücünde azalma gibi şikayetler gözlenebilir. Tedavi edilmemiş hastalarda zamanla, mesane taşı, böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi ek hastalıklar oluşmaktadır. Bu hastalarda prostat kanseri başta olmak üzere idrar yolunun diğer hastalıklarına yakalanma riski dışlanmamalıdır. İyi huylu prostat büyemesinde hastanın en fazla fayda göreceği ve hastaya en uygun tedavi seçilmelidir" diye konuştu.Duyarlı bir okulKonak İTO Vakfı Süleyman Taştekin Anadolu Teknik, Anadolu Meslek, Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi öğretmen ve velileri kan bağışında bulundu. Okul Müdürü Cemal Cüneyt Yavuz, "Kızılay Kulübü sorumlularımız Halide Önder, Senem Bozar ve Meral Yıldırım'ın başlattığı proje ile kan bağışında bulunmak istedik. Bir kan bir hayat demektir. Bağışta bulunan tüm öğretmen ve öğrencilerimizi, velilerimizi kutluyorum" dedi. Kızılay ilk kez kan stoğu yaptıKIZILAY Kan Merkezleri Ege Bölge Müdürü Dr. Gökhan Gök, ilk kez kan stoğunu yakaladıklarını bildirdi. Dr. Gök, duyarlı vatandaşların kan bağışlarıyla altı ay sonra ilk kez kan stokladıklarını belirterek, "Bu ay yüzde 10'luk bir artış oldu. Şu an bin 500 ünite eritrosit, 3 bin ünite taze donmuş plazma, 300 ünite trombosit stoğu mevcut. Nisan ayında kan konusunda sıkıntı yaşanmayacak" dedi. Dr. Gökhan Gök, "Yeni projelerle birlikte izmir'in kan sorununun üçte birini çözmeye hedeflediklerini bildirdi. Hergün 37 hastaneye kan gruplarına göre stokları fakslıyoruz. Biz bulundukları talepleri nakil kutuları ile elden teslim ediyoruz. Hasta yakını kan aramıyor, taşımıyor, para ile uğraşmıyor" şeklinde konuştu.Kulak krizi ’ani sağırlık’ nedeniEGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Kliniği eski başkanlarından Prof. Dr. Orhan Cura, kulaklarda da kalptekine benzer bir kriz yaşanabileceğini belirterek, bu tür bir sorunun tedavisinde erken teşhisin önemine dikkat çekti. İç kulaktaki kılcal damarların, virütik enfeksiyon, stres veya üzüntü sebebiyle tıkanabildiğini anlatan Prof. Dr. Orhan Cura, "Sorunun ilk belirtileri kulak çınlaması, baş dönmesi ve kısmi işitme kaybıdır. Bu duruma 'ani sağırlık' adı verilir. Tıpkı kalp krizi gibi aniden ortaya çıkar ve erken müdahale yine kalp krzindeki gibi büyük önem taşır. Bu tür durumlarda hastaya gerekli işitme testleri yapılıp özel damar yolu açılarak tedavisi gerçekleştirilir" dedi. Prof. Cura, benzer şikayetleri olan hastaların vakit geçirmeden bir uzman doktora başvurması gerektiğini de sözlerine ekledi.Doğadaki renkler insan ruhunun aynası DÜNYADA pek çok bilimsel araştırmaya konu olan renklerin insan sağlığı üzerindeki etkileri, Kromoterapi (renklerle psikolojik tedavi) yönteminin doğup gelişmesinde etkili oldu. Vücuttaki enerji noktalarının akapunktur kullanılarak açılması anlamına gelen 'Acmos' konusunda uzmanlaşan Numan Bayseçkin de renkleri kullanarak belli tür rahatsızlıkların tedavi edilebildiğini belirti. Özellikle çocuklar üzerinde doğadaki renklerin son derece olumlu etkilerinin gözlemlendiğini belirten Bayseçkin, konuyla ilgili olarak şöyle konuştu; "Renkler, ikinci kozmik enerjinin insana yansımasını sağlar. Bu yansıma canlıların metabolizmasını bozabilir ya da düzeltebilir. Örneğin kırmızı renkten boğalar rahatsız olur. Ancak pastel mavisinin boğaların uykusunu getirdiği gözlemlenmiştir. Bu dinamikler üzerine yükselen disipline Kromoterapi denir. Bu tedavi yönteminde stimülatör cihazıyla insanlar üzerinde hangi rengin hangi etkiyi yarattığı saptanmaktadır. Olumlu etkisi saptanan renk ilgili kişinin yaşam alanlarında kullanılmaktadır. Örneğin yöntem sonucunda belirlenen rengin çocuk odasında kullanılmasının, o çocuğun psikolojisine olumlu yansıdığı gözlemlenmiştir. Hayatımızdaki tüm sorunları bu yolla çözmek mümkün değildir. Ancak bu yöntemin olumlu etkileri de pek çok psikolojik sorun karşısında umut verici sonuçlar doğurabilmektedir."